Kimlikler, kalıcı olarak ikamet edilen, sahiplenilen, korumaya alınan ya da reddedilen kategorilerinden ziyade keşfedilen, ziyaret edilen, yinelenen mekanlardır ve anlık olarak birinden diğerine doğru yaşanan bir akıştır.
Bir insanın değişmez şekilde belli bir kimliğe sahip olduğunu iddia etmek , kötü niyettir: insanların olduğundan başka türlü olabilme ve başka türlü seçim yapabilme özgürlüğünü reddetmektir.
Mutluluğun, bizi belli yaşam tercihlerine yönelten ve bazılarına da mesafe almamıza yol açan kültürel bir zorunlu buyruğa dönüştüğünü ileri sürüyor. Mutluluk, yaşamını “doğru” biçimde (evlilik, çocuklar, ev, kariyer vb.) yaşamak isteyenlere sunulmuş bir vaattir.
Kimlik; anlık, ırk, cinsiyet, sınıf, meslek, toplumsal cinsiyet gibi şeylerin içine doldurulduğu bir kap değildir. Kimlik, kişinin farklı yönleri arasındaki, bu yönlerin ötesindeki akışlardır. Kimlik, bir nehirdir, bir süreçtir.
-Gloria Anzaldúa
“Kimlik; anlık, ırk, cinsiyet, sınıf, meslek, toplumsal cinsiyet gibi şeylerin içine doldurulduğu bir kap değildir. Kimlik, kişinin farklı yönleri arasındaki, bu yönlerin ötesindeki akışlardır. Kimlik, bir nehirdir, bir süreçtir.” Gloria Anzaldua