İlk kitabı "Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi" (100 colpi di spazzola prima di andare a dormire) 30 dilde 41 ülkede yayınlandı ve pek çok ülkede en çok satanlar listesine girdi, bazı ülkelerde de dağıtımı yasaklandı. Bu kitap, yazarın günlüğü şeklinde hazırlanmış bir kitaptı ve daha çok olaylar -özellikle de yazarın cinsel hayatı ve seks deneyimleri- üzerine kurgulanmıştı. 100 Fırça Darbesi, Yapımcı Francesca Nerinin filmin haklarını almasıyla, beyazperdeye uyarlandı.
Genç yazarın ikinci kitabı L'odore del tuo respiro (Nefesinin kokusu) ise "Yusufçuk Gece Gelir" adı ile ülkemizde yayınlandı. Bu kitap da günlük şeklindeydi, yazarın ilk kitabının basılmasıyla ünlü olmasından sonraki yaşantısını anlatıyordu. Bu kitapta ise genellikle olayların ruhsal boyutlarını inceliyordu.
Melissa P. röportajlarından birinde, bu kitapları yazmadan önce Vladimir Nabokov'un Lolita'sını okumadığını açıkladı. Edebiyat çevreleri eleştirilerinde, Melissa P. kitaplarının ahenkten, fikirden ve vasat bir kitapta olması beklenen pek çok şeyden yoksun olduğunu, erotizmin estetikten bağımsız ve pornografiye kaçan bir üslupla işlendiğini, kitapların çok satmasında sanatsal değerlerinden daha çok izlenen stratejinin etkili olduğunu belirtmektedirler.
Siteye yeni giriş yapan seksting arayan, cüretkar davetler yapan ama bir yandan da okuyor görünüp dikkat çekmemeye çalışan profillerin favori kitapları:
Sana Soyundumhttps://1000kitap.com/kitap/kitap--190255
Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi vardı.
Erkekler kaslı Kadınlar nudeye yakın genelde yüz görünmeyen erotik bir Profil fotosu 78318 takip edilen.
Yapmayın la böyle şeyler 😅
(Bu yazıda sizi rahatsız edebilecek bazı hassas konulara girilmiş olabilir.)
Bu kitaba yorum atanlara bakarsanız çoğunda “İçinde cinsellik barındıran boş bir kitap. Okumazsanız hiçbir şey kaybetmezseniz .” gibi laflar ederken kitaba bir puan atan kafasını kuma gömmüş insanlar görürsünüz. Ben bu tarz laflar ederek kafamı kuma sokmayacağım.
Anlayamadım... Kitap güzeldi arkadaşlar. Genel olarak kitap ne kadar eleştirilse de bu eleştirilerin, "olması gereken" şekilde olmadığına inanıyorum. Anlatılanların libidolarımızı harekete geçirdiği ve bu durumda da kadınları sosyal ortamlarda kızdıran bir durumun varsıllığını ispat eden bir kitap. Orgazm olmaktan, sexten, arzulamak ve
Evet kitabın edebi bir değeri yok, doğru, ama içerik olarak boş bir kitap değil. Önyargılarınızı bir tarafa bırakıp okursanız eğer, aslında çok şey anlattığını fark edersiniz.
Melissa genç ve güzel bir çocuk. Henüz 15 yaşında ve bence genç kız bile degil. Cinselliği keşfetmiş, fakat sevgi ve ilgiye duyduğu açlık onu çok yanlış eğilimlere sevk etmiş. Aslında yanlış yolda olduğunun farkında ama kendini durduramıyor bi yandan da. Aile fazlaca ilgisiz bunu kitabın çoğu yerinde belirtmiş zaten. Sorun da zaten Melissa'nın sevgi arayışı ve bu arayış uğruna ruhunu ve bedenini paramparça ediyor.
İlgimi çeken bir nokta yazarın verdiği sözleri tutmaktaki kararlılığı, sonucunda acı çekeceğini, hırpalanacagını bile bile insanların isteklerini yerine getirmeyi kendine görev biliyor, bu çok dikkat çekici.
Neyseki kitap mutlu sonla bitiyor. Melissa aradığı sevgiyi buluyor.