Kitabın arka kapağından: Gözlerim son düzlükte ilerlerken mehtabına, İçindeki çocuğa kıyamadım ben.
İsterdim ki sen de gönlümün mabedinde öylece kalakalsaydın. Sevgi sözcüklerimle ısıtırdım içini. Kalbin ısınırdı başka ellere titremeden. Sarılırdım kokunu ellere hapsetmeden. Gözlerinin içine bakardım, bilirdim sen sözcüklerle sevgini anlatamazdın, gözlerinden anlardım gurbetini.
Saçlarını okşardım çölde suya hasret kalmak gibi. Kaşlarına dokunurdum, bilirdim gideceğin yolun habercisi idi. Göğsüne yaslanırdım kalbinin o muazzam ritmini yakalayabilmek için. Gülüşüne gizlerdim mutlu ol der gibi...
Sevgimi ellerinle nasıl itebildin?
Kitapta sevginin gücünü karşılıksız sevgiyi ve hissedilen hasreti gördüm. İçin acısa da bırakmak zorunda olmanın acısı. Bazen bırakmak gerekiyor yoluna devam etmen ayakta kalman için. Her ne kadar zor olsa da bırakır insan seni, senin onu sevdiğin gibi sevmezse. At içine gözyaşlarını bırak gitsin seni sevmiyorsa sevmesin...
Bazı kitaplar sadece aklımıza hitap eder, zihnimizi açar. Bazıları yalnızca kalbimize dokunur, duygularımızı harekete geçirir. Bazıları da var ki hem aklımıza hem kalbimize tesir eder.
Buda o tarz kitaplardan duyguların harekete geçmiş hali diyebilirim....
Kalbimizin temizliğini, sadakatini, iyi niyetini kara bulutlarla örtmek kendimize yapacağımız en büyük kötülük değil mi?
Merhaba! Hangi dönemde okunursa o döneme ait duygularınızı tazelersiniz. Yani şöyle anlatayım: Mesela bir ayrılık döneminden geçerken okursanız ayrılığın verdiği acıyı iliklerinize kadar hissedersiniz veyahut bir mutluluk döneminden geçerken okursanız daha önceki yaşanmışlıklarınızı hatırlatarak yüzünüzde bir tebessümle belirir o anılar... Bazı cümleleri ise insanı harekete geçirmeye teşvik ediyor, şöyle örnek vereyim: “Tutunmaya ihtiyacımız var” diyor devamında da ekliyor işte, “Peki sen tutunmak için fazla beklemedin mi?” Sence de haklı değil miyim, seni, duygularını, içinde saklı tuttuğun bir şeyleri harekete geçirmedi mi bu cümle?
Yazarın kalemini sevdim, dili sade ve anlaşılır. Edebiyatı güzel biçimlendirip şekil vererek kelimeleri özenle seçip yerli yerinde kullanmış. Gönül kırgınlıklarıyla, keşkeleriyle, yıpratılarak acı veren satırlarıyla kendinizi görüp içinizi kalbinizi yakıp kül edecek. Edecek ki kor bir halde bulacaksınız benliğinizi, hayatınızı sorgulayarak.
Unutma, ruhsal acı dünyanın en büyük cezasıdır. Güzel sevenlere rastlasın kalbiniz.