Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Muhammed B.El-Muhtar Eş-Şankiti

Muhammed B.El-Muhtar Eş-ŞankitiSiyaset Fıkhı Siyasi Sünnet yazarı
Yazar
8.2/10
29 Kişi
90
Okunma
14
Beğeni
2.411
Görüntülenme

En Yeni Muhammed B.El-Muhtar Eş-Şankiti Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Muhammed B.El-Muhtar Eş-Şankiti sözleri ve alıntılarını, en yeni Muhammed B.El-Muhtar Eş-Şankiti kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Güçlü toplumlar, geleceklerini kurtarmak için geçmişlerini acımasızca eleştirmekten kaçınmazlar, zayıf toplumlar güncel sorunlarla yüzleşmekten ve geleceğe adım atmaktan kaçmak için geçmişlerini müdafaa ederler.
Sayfa 36
şankıti
Güçlü toplumlar, geleceklerini kurtarmak için geçmişlerini acımasızca eleştirmekten kaçınmazlar, zayıf toplumlar güncel sorunlarla yüzleşmekten ve geleceğe adım atmaktan kaçmak için geçmişlerini müdafa ederler.
Reklam
"Laiklik; Hristiyanlıkta bir sünnet, İslam'da ise bir bidattir. Laiklik Hristiyanlıkta bir sünnettir çünkü bunda Hristiyanlığın kilise ve imparatorluk tarihlerinin badireleri onu kuşatmadan önceki temel formuna dönüşü söz konusudur. Laiklik İslam'da ise bidattir çünkü bunda mushaf ile kılıcı ruh ile maddeyi siyaset ile ibadeti mezceden İslam'ın temel formuna isyan söz konusudur. Laikliğe çağıran bir Hristiyan bunu inkâr etse de aslında o günümüzde laiklik kisvesi altında dile çağıran bir davetçidir. Bu kimse bireysel yaşamında dindar olmasa bile kimliğinden tarihinden ve kültür mirasından ilham alarak hareket eder." Şankitı/ Laik Olmayan Bir Demokrasi - Mana Yayınları, (S,26- 27)
Sayfa 27 - Mana Yayınları
“İnsanın doğasında var zulüm, Ama iffetli birine rastlarsan, bil ki Bir engeli vardır da zulmetmiyordur.”
Sayfa 169 - Mana Yayınları
Laikler vahyi mutlaka aşılması gereken bir tarih olarak görmüşlerdir ki İslami açıdan bunun kabul edilmesi mümkün değildir; selefiler ise tarihi mutlaka kopyalanması gereken bir vahiy olarak görmüşlerdir ki bu da insani açıdan kabul edilmesi mümkün olmayan bir şeydir
Kendini Kendi tarihsel kültürüyle sınırlandıran, donukluğa ve kısırlığa mahkum olmuş demektir.
Reklam
"Dünyadan tamamen uzaklaşmak, kendi içinde ne kadar büyüleyici bir şey olarak gözükse de, bence İslam'ın ruhuna taban tabana zıttır"
Muhammed İkbalKitabı okudu
Kurtlar savunmasız olana saldırırlar ama Çekinirler aslan yüreklinin karşısına çıkmaya...
Huntington: “Peki, Türkiye yeniden kendini tanıma yoluna giderse ne olur acaba? Türkiye belli bir noktada, Batı dünyasına üye olmak için kendini aşağılayarak yalvarıp duran dilenci rolünden kurtulup, İslam adına muhatap alınan taraf olarak daha etkili ve üstün bir tarihsel rolü oynamaya başlayabilir.”
Sayfa 455Kitabı okudu
“Kur'ân gerçekçi bir kitaptır, onda destan kahramanlarınn yeri yoktur. (...) Hıristiyanlık, insan olarak kalan bir insan-ı kamil fikrini kabul edememiştir. Fakat Muhammed yalnızca bir insan olarak kalmıştır.”
Aliya İzzetbegoviçKitabı okudu
Reklam
" Devrim sadece tetiğe basmaktan ibaret değildir, adalet ve merhamet toplumunu inşa etme harekeidir aynı zamanda"
Sayfa 441 - Nelson MandelaKitabı okudu
Muazzam tespit
Osmanlılardaki esas zaaf noktası kurumsal düzeydeki sorunlar değil, aksine onlardaki esas problem, halkların yaşadığı çağa ayak uyduramamak ve başarılı oldukları bir alan olan ümmetin birliği ile cumhuriyetler çağında başarısız oldukları bir alan olan siyasi meşruiyeti sağlama arasındaki uyumu sağlayamamış olmaktı. Açıkça görülüyor ki sultanın inatçı tutumu da imparatorluğu yıkılmaktan kurtaramamıştı. Aslında siyasi reformlar, imparatorluğun yıkılışını gözleyen açgözlü devletlerin karşında bu imparatorluğun bünyesine bir tür bağışıklık ve dahili tutarlılık kazandıracaktı ama Sultan Abdulhamid bunu fark edemedi. Günümüzde çoğunluğu Müslüman olan devletlerden birçoğunda siyasi liderler hala kaos ve anarşi tehlikesini bahane gösterip Abdulhamid'in izlediği yolu izleyerek siyasi reformları reddetmekte ve devletlerini yıkım ve tahribata maruz bırakmaktadırlar.
Sayfa 407Kitabı okudu
İbn Teymiyye, istibdat yönetiminin siyasi putperestlik olduğunu idrak etmiş özgür ruhlu ilim adamlarından biriydi ve bunun itikadi putperestliğin bir kardeşi olduğunu da pekala biliyordu, ayrıca İbn Teymiyye iyi biliyordu ki vicdanları hükümdarları kutsama ve kendini alçaltma davranışlarından kurtarmak tevhidin gereklerinden ve imanın şubelerinden bisidir. İslam kültürünü siyasi putperestliğin pençesine düşmekten korumaya yönelik çabaların öncülüğünü İbni Teymiyye ve onun gibi İslami temel metinlere ve İslam'ın özüne bağlı kalan alimler yapmış olduğu için, Malik b. Nebi'nin de dediği gibi modern dönemde İslam alemindeki farklı ıslah haveketleri “İbn Teymiyye'nin eserlerini telif ettiği çağlardan beri İslami vicdana ekilmiş olan kadim bir endişeden” beslenmişlerdir.
271 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.