Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammed Hüseyin (R.A.)

Muhammed Hüseyin (R.A.)Gönül Sohbetleri yazarı
Yazar
8.5/10
7 Kişi
10
Okunma
5
Beğeni
1.555
Görüntülenme

Muhammed Hüseyin (R.A.) İletileri

Muhammed Hüseyin (R.A.) iletilerini, Muhammed Hüseyin (R.A.) okur görüşlerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öyleyse Kur'an'ı öğrenmenin, Allah'ın bize indirdiği vahiylerdeki muradını anlamanın en kestirme yolu Fatiha'yı manasıyla beraber bilmek, Allah'ın Fatiha da bizden ne istediğini öğrenmektir. Herkesin Kur'an'ı kitap olarak öğrenme imkânı olmayabilir; ama herkesin Fatiha'yı öğrenme imkanı mutlaka vardır; çünkü Allah 23 yılda indirdiği vahyini Fatiha'da yedi cümleyle özetlemiş, beyan etmiştir ve Fatiha tam olarak inen ilk suredir. Bu durumda bize düşen; Kur'an'ın özeti olan Fatiha'yı öğrenmek, anlamaya çalışmak ve iman edip amel etmektir. Muhammed Hüseyin, Fatiha Suresinin Tefsiri, Takdim
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Allah Hz. Adem'den günümüze ve günümüzden kıyamete değin bütün insanların doğumundan ölümüne kadar geçen sürede yaptığı bu hayat yolculuğunu Kur'an-ı Kerim'de en net şekilde açıkça beyan etmiştir. Nerde doğarsa doğsun, kim olursa olsun herkes doğduğu andan itibaren bir yolculuğun içine girer. Bu yolculuk ilk etapta insanın kendini, hayatı anlayacak ve yorumlayacak olgunluğa erişmesi için zihinsel ve ruhsal olarak yaptığı manevi bir yolculuktur. İster iman etmiş olsun ister etmemiş olsun herkes hayatı yaşarken kendi gönlüne doğru bir yolculuk yapar, ancak bu yolculuğu Allah'tan bir yol göstericiyle beraber yapmayanlar yaşadığı imtihanlar karşısında yanlış tarafa sapar, böylelikle hakikati bulamaz, tam tersine kendi nefsinin hevasına gömülür. Kur'an'ın Özü Kapısı Fatiha Suresinin Tefsiri, Muhammed b. Hüseyin, Ön söz.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Reklam
Allah, Fatiha Suresi'nde nefsin yedi mertebesini ve birinci mertebeden en son mertebeye kadar yapılacak olan manevi yolculuğu anlatmıştır. Bu yüzden nasıl ki nefis mertebeleri itminandan önce ve itminandan sonra diye ikiye ayrılıyorsa Fatiha Suresi'ndeki ayetler de "iyyake na'budu ve iyyake nestain" ayetinden önce ve "iyyake na'budu ve iyyake nestaîn" ayetinden sonra olmak üzere ikiye ayrılır. "İyyake na budu ve iyyake nestain" ayetinden sonraki ayetler itminan mertebesinden; yani velayetten önceki nefis mertebelerini anlatırken önceki ayetlerde itminandan sonraki nefis mertebelerini ve manevi halleri beyan eder.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü Kapısı Fatiha Suresinin Tefsiri, Muhammed b. Hüseyin, Ön söz.
İnsan "el hamdu lillahi rabbil âlemin" ayetine doğru yaptığı bu manevi yolculukta önce "gayril magdübi aleyhim ve lâd dâllin" ayetinden bir adım ileri atar ve "sirâtallezîne en'amte aleyhim" ayetine gelir, yani Allah'ın kendisine nimet verdiği kullarla beraber olur, çünkü yukarıya doğru yapması gereken bu yolculuğu tek başına yapamaz. İnsanın bu yolculuğu yapabilmesi için Allah'ın nimet verdiği kullarla beraber olması gerekir. Bu nedenle kulun, nefs-i emmareyi temsil eden "gayrilmagdübi aleyhim ve lâd dâllin" ayetinden kurtulması için Allah'in nimet verdiği bir kulla beraber olması, yolculuğu onunla beraber yapması şarttır. Allah Fatiha Suresinde sadece bu manevi yolculuğu anlatmaz, aynı zamanda bu yolculuğu nasıl yapmamız gerektiğini de anlatır. Kur'an'ın Özü Kapısı Fatiha Suresinin Tefsiri, Muhammed b. Hüseyin, Ön söz.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Biz de kardeşlerimiz namazlarda günde en az yirmi sefer tekrarladığı Fatiha'nın ne manaya geldiğini bilsin, Fatiha'yı okurken Allah'a nasıl bir söz verdiginin farkında olsun, öyle ki Fatiha'nın ne kadar önemli olduğunu, Fatiha'nın kendisi için bir nimet olduğunu anlasın, ona sarilip "el hamdu lillahi rabbil àlemin ayetine doğru bir yolculuk yapsın ve "ben Kur'an'ı anlamadım, bilmiyorum" diyen hiç kimse kalmasın diye Fatiha sohbetlerini yaptık, kardeşlerimizle yaptığımız bu sohbetleri de "Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri" adıyla kitap haline getirdik. Bu yüzden rabbini bilmek, tanımak ve kendisine ne vahyettiğini anlamak isteyen herkes: "Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri" kitabını okuduğunda hangi ayetin Fatiha'daki hangi ayetle ilişkili olduğunu öğrenecek, Fatiha'nın neden Kur'an'ın özü, özeti, kapısı, anası olduğunu bilecek ve bunun hikmetini en ince noktasına kadar anlayacak bir de okuduğu her ayeti Fatiha'ya bağlayabilme seviyesine gelecek inşallah. Muhammed Hüseyin, Fatiha Suresinin Tefsiri, Takdim
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Allah, insana ruhundan nefhedip esmasıyla tecelli etmiş ve insanı "el hamdu lillahi rabbil âlemin" ayetinin makamında yaratmıştır. Kul fitrat itibariyle yaratıldığı en son makamdadır ve "el hamdu lillâhi rabbil âlemin" ayetini üzerinde taşır, ama Allah onu dünyaya gönderirken en aşağıya indirmiş ve "haydi, yaratıldığın makam olan 'el hamdu lillâhi rabbil âlemin' ayetine gel" demiştir. Bu yüzden insan hayatı yaşarken öncelikle başlangıç noktasında; yani "gayril magdübi aleyhim ve lâd dâllin" ayetindedir ve kulun yaratıldığı makama çıkıp Hz. İnsan olabilmesi için en alttaki ayetten "el hamdu lillâhi rabbil âlemin" ayetine doğru bir yolculuk yapması gerekir.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü Kapısı Fatiha Suresinin Tefsiri, Muhammed b. Hüseyin, Ön söz.
Reklam
SİGARA İÇTİKTEN SONRA NAMAZ KILMAK DOĞRU MUDUR? Allah ayet-i kerimede “her secde yerinde (her secdeye durduğunuzda en güzel elbiselerinizi giyin) ziynetinizi takın (süslenin)”20 buyurur; yani Allah’ın huzuruna çıkınca tertemiz ve pırıl pırıl olmak, dişleri temizlemek, ağzı çalkalamak, misvaklamak veya fırçalamak gerekir. Bununla beraber sigara içtikten sonra namaz kılmanın herhangi bir mahzuru ya da herhangi bir zararı yoktur; ama süslenmede ve temizlenmede eksiklik olmuş olur. Pir Muhammed Huseyin, Söz Hakkı, I, s. 486.
Söz Hakkı 1
Söz Hakkı 1
OY VERMENİN HÜKMÜ NEDİR? Oy vermek, memleketi idare edecek kişileri seçmek demektir. Biz oy versek de vermesek de mutlaka birileri memleketi yönetmek için seçilir. Bizim de hayırlı gördüğümüzü, doğru gördüğümüzü, vatana ve millete en güzel şekilde hizmet edecek olanı tercih etmemiz gerekir. Oy vereceğimiz partiye yahut kişiye Allah’a, ahirete, dünyaya göre bakmamız ve hangisi daha hayırlı işler yapabilecekse, hangisi en azından diğer adaylardan daha çok işin ehliyse oyumuzu o adaydan yana kullanmamız gerekir. Biz buna göre bakıp oyumuzu kullanmazsak o zaman ters taraftaki adayları desteklemiş oluruz. Oy kullanmak aynı zamanda sorumluluğu getirir. Bize göre hak, doğru ve güzellik nerdeyse tercihimizi ona göre yapmamız lazımdır. Eğer oyumuzu kullanmazsak emaneti ehline teslim etmemiş, bu konuda oyumuzu kullanmamış oluruz. Dolayısıyla oyumuzu kullanmamakla ehil olamayanlara yardım etmiş oluruz. Bize düşen; oyumuzu işini en hayırlı ve doğru şekilde yapacak olana vermektir, vatana ve millete hizmet edecek olan kişiyi tercih etmektir. Eğer biz bu tercihi yapmaz ve oyumuzu kullanmazsak yine sorumlu duruma düşeriz; çünkü Allah bize aklımızı kullanıp her konuda hesap etmemizi emretmiştir. Pir Muhammed Huseyin, Söz Hakkı, I, s. 103.
Söz Hakkı 1
Söz Hakkı 1
Sonra o zat Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’e; -İslam nedir, diye sordu. Resulullah (s.a.v.) Efendimiz; -İslam; Allah’a hiçbir şeyi şirk koşmadan ona âbd olmandır, buyurdu. Bu, İslam’ın birinci şartıdır. Yani İslam; sevgide hiçbir şeyi, hiç kimseyi Allah’ın önüne koymadan Allah’ı sevmendir. Onun rızasını kazanmak, ona vasıl olmak, onun likasına ermek, emrini yerine getirmek için çaba, gayret sarf ederek ona koşmandır. Bunu bilmiyorsan hiçbir şey bilmiyorsun; yani dini kenarından, köşesinden birkaç emirle anlamaya çalışmışsın demektir. Resulullah (s.a.v.) Efendimiz islamın şartlarını anlatmaya devam edip; namazı ikamet etmen, ramazan orucunu tutman, farz olan zekâtı vermendir, buyurdu. İslam’ın farzlarından biri de hacdır; ama hac o zaman bu şartların içinde yoktu; çünkü daha farz olmamıştı. Resulullah (s.a.v.) Efendimiz İslam’ı anlattıktan sonra o zat, Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’e yine; “doğru söylediniz” deyip onu tasdik etti. Muhammed Hüseyin, Fatiha Suresinin Tefsiri, s.24.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
İSTİHARE NAMAZINI AÇIKLAYABİLİR MİSİNİZ? İstihare namazı bir şeyin hayırlı mı hayırsız mı olduğunu öğrenmek için kılınan bir namazdır, diye bilinir. Oysaki herhangi bir şeyi Allah’a sormak için istihare namazı kılınmaz ya da “ya rabbi! Falan konunun hayırlı mı, hayırsız mı olduğunu bana göster” demek için kılınmaz. İstihare namazı; hayırlısı olsun diye iki rekât namaz kılıp “ya rabbi! Şu işe niyet ettim, hakkımızda hayırlı eyle” deyip iki rekât namaz kılmak ve Allah’tan hayırlısını dilemektir. Doğru olan budur. Yoksa “ya rabbi! Bunun hayırlı mı, hayırsız mı olduğunu bana göster, ona göre hareket edeyim” demek yanlıştır. Böyle bir namaz yoktur. Allah, insana akıl ve irade vermiştir. Sanıldığı gibi bir istihare namazı yoktur; ama istişare etmek vardır, hatta istişare etmek Allah’ın bir emridir. Bu nedenle birinin sadece kendi aklıyla hareket etmemesi, herhangi bir konuyla ilgili o konuda danışabileceği ehil kimselerle istişare etmesi, onların fikrini, düşüncesini alıp öyle hareket etmesi gerekir. İstişare bize mutlaka hayrı kazandırır, doğru yaptırır, böylece yanlışları ayıklama imkânımız olmuş olur.
Söz Hakkı 2
Söz Hakkı 2
Muhammed Hüseyin RA , Söz Hakkı 2. Cilt, s. 197.
Reklam
Kul bu manevi yolculukta bir adım daha atıp, Allah’ın nimet verdiği kullarla beraber yürümeye başladığında “sırâtallezîne en’amte aleyhim” ayetinden bir önceki ayet olan “İhdinâs sırâtel mustakîm”9 ayetine gelir ve Allah’ın nimet verdiği kullarla beraber sırat-el mustakime girer. İşte burada yolculuk başlar. Burası nefsin mülhime makamıdır. Kul artık ilham almaya başlar. Yolculuk yapar ve Allah’ın nimet verdiği kimselerin kazandığını kazanmak için çaba ve gayret sarf eder. Bununla beraber hidayetçiye uyar, yolu yürür. Burası mülhime makamıdır. Allah Fatiha’yı niye aşağıdan değil de yukarıdan anlattı? -Çünkü kulunu cennetten aşağıya; yani yukarıdan aşağıya indirmişti. Kulun da Fatiha’yı yukarıdan aşağı anlaması gerekir ki aşağıdan yukarı çıkabilsin. Muhammed Hüseyin, Fatiha Suresinin Tefsiri, s.17.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Allah’ı böyle tanımazsak ne olur? Allah hakkında bir isim, bir sıfat, bir fiil duyduğumuzda “herhalde Allah böyledir” deyip, bir şeyler hayal ederiz. Bu hayalimizdeki de Allah olmaz. Bu bizim kendi kendimize hayal ettiğimiz, vehmettiğimiz ilahımız, putumuz olur. Allah’ı tanıdıkça onu severiz, tanıdıkça ona âşık oluruz. Biri, Allah’ı ne kadar
İmanda İslam’da, ihsanda en önde hep Allah gelir. Allah’ı her şeyden çok seveceksin. Ona kavuşmaya iman edecek, kavuşmak için de çaba ve gayret sarf edeceksin, iman budur. Ona hiçbir şeyi şirk koşmadan âbd olacak, onu seveceksin, bu da İslam’dır. Allah’ı görür gibi, onun huzurundaymış gibi hayatı yaşayacak, ona âbd olacaksın, bu da ihsandır. O zaman önce neyi anlamak gerekir? Allah’a imanı, Allah’a âbd olmayı, bir de Allah’ı görüyormuş gibi, ona kul olmayı anlamak; yani ihsanı öğrenmek gerekir. Allah’a âbd olabilmek için önce Allah’ı, Allah’ın kendisini tanıttığı gibi, Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’in, peygamberlerin tanıdığı, Allah’ı sevenlerin tanıdığı, Allah’ın imanını, sevgisini kabul ettiği kimselerin tanıdığı gibi Allah’ı tanımak gerekir. Resulullah (s.a.v.) Efendimiz bir hadis-i şerifinde; “Allah kendini sevdiklerine tanıtır” buyurmuştur. Bu yüzden Allah’ı, kendini sevdiklerine nasıl tanıtmışsa öyle tanımak gerekir ki tanımış olabilelim. Fatiha Suresinin Tefsiri, s.27.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
EN’AM SURESİ 124. AYETİ 66 KEZ OKUYANIN HER DUASI KABUL OLUR DİYORLAR, BU DOĞRU MUDUR? Böyle bir şey olsaydı o zaman kimse çalışmazdı, sadece o sureyi, ayetleri okur ve işleri hallolurdu! Dolayısıyla böyle bir şey yoktur, birbirimizi böyle şeylerle kandırmayalım. Bir de bunu sanki bir hadismiş gibi takdim etmek bütünüyle yanlıştır. Diyelim ki
İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn’den sonra Mâliki yevmid dîn:11 “O din gününün malikidir” ayeti gelir. Kulun yolculuğu burada devam eder. Allah din gününün malikidir. Kul artık hesabını görür. Maliki yevmiddin derken Allah sadece Kıyamet gününde hesap gören değildir; kulun hesabı burada görülür, görülmesi gerekir. Kulun, “mâliki yevmid dîn” ayetini burada tanıması, kendi hesabıyla burada karşılaşması gerekir. Yolculuk esnasında kulun hesabı görülür. Allah ayet-i kerimede; “hesap görücü olarak Allah yeter”12 buyurur. O da hesabını Allah’a, Allah’ın vahyine, Allah’ın peygamberine gördürür. Onlara göre hesap görür, hesabı, Allah ile görür. Mâliki yevmid dîn ayetiyle kul öyle bir hesap verir ki onda hesaptan eser kalmaz. O dehşet halinde, değil onda herhangi bir şey, orda kendisi bile kalmaz, bütünüyle Allah’a teslim olur. Kulun bu teslimiyeti ona rızayı getirir ve kul, Allah’tan razı olur. Kul, Allah’tan razı olunca Allah da ondan razı olur. Muhammed Hüseyin, Fatiha Suresinin Tefsiri, s.18.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.