Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammed Hüseyin (R.A.)

Muhammed Hüseyin (R.A.)Gönül Sohbetleri yazarı
Yazar
8.5/10
7 Kişi
11
Okunma
6
Beğeni
1.596
Görüntülenme

Muhammed Hüseyin (R.A.) İletileri

Muhammed Hüseyin (R.A.) iletilerini, Muhammed Hüseyin (R.A.) okur görüşlerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İhsan nedir, diye sordu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) Efendimiz; -İhsan; her ne kadar sen Allah’ı göremiyorsan da Ke enneke terâhu: Allah’ı görüyormuşçasına, onu görür gibi, seni gördüğünü bilerek, onun huzurunda olduğunu tadarak Allah’a âbd olmandır, buyurdu. Bu sefer o zat; -Kıyamet ne zaman kopacak, diye sordu. Resulullah (s.a.v.) Efendimiz bu soruya cevaben; -Bu konuda sorulan, kendisine sorandan daha bilgin değildir, buyurarak kıyametin bir kısım alametini belirtti. O zat yine “doğru söylüyorsunuz” deyip, Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’i tasdik etti, daha sonra da kalkıp oradan ayrıldı. O zat gittikten sonra Resulullah (s.a.v.) Efendimiz, sahabeye; “onu bana getirin” dedi. Sahabeler kalkıp adamı aradılar; ama bulamadılar. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) Efendimiz; “o kimdi, biliyor musunuz? -O, Cebrail (a.s.)’dı. Size dininizi öğretmeye gelmişti”2 buyurdu. Muhammed Hüseyin, Fatiha Suresinin Tefsiri, s.25.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kul bir adım daha atıp ileri geldiğinde; Sırâtallezîne en’amte aleyhim:8 “Kendisine nimet verdiğin kulların yolu” ayetine gelir. Kul burada bu yolu gösterecek hidayetçiyi aramaya başlar. Elbette ki ararken bu hidayetçiyi insanlardan arar, herkesi dinlemeye ve anlamaya çalışır. Allah’ın kendisine nimet verdiği kulları fıtrat itibariyle anlar, bilir, tanır; çünkü ruhu, fıtratı onları sever. Kul onlarla beraber olup; “ben de onların kazandığını kazanmak istiyorum” dediğinde bir adım daha atar ve nefsin levvame mertebesine çıkar; ama hatası, kusuru, yanlış fikirleri, düşünceleri vardır, hâlâ şirkten kurtulamamıştır. Kul yola girip, Allah’ın nimet verdiği kullarla beraber olunca yolculuk başlamadığı halde beraber olmak bile onu gazaba uğramaktan, delalette kalmaktan kurtarır. Muhammed Hüseyin, Fatiha Suresinin Tefsiri, s.17.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Reklam
Bundan sonra İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn:10 “Yalnız sana âbd oluyor, yalnız seni istiyoruz (yalnız seni seviyoruz)” ayeti gelir. Bu ayet Fatiha’da tam ortadaki ayettir ve kul burada itminan bulur. Kul “iyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn” derse itminana erer, kazanır, o sınırı geçer; yani kula kul olmaktan, varlığa, mahlûkata, dünyaya, arzulara, isteklere, nefse, şeytana kul olmaktan kurtulur. İşte bu kul, itminandaki kuldur. Bak, Allah ne kadar güzel anlatmış, nasıl güzel tarif etmiş. Allah bunu günde farz namazlarla yirmi sefer, sünnetlerle beraber kırk sefer kuluna söylettirip; “kulum yolu unutma, nerden geldiğini, nereye gideceğini unutma, ne yapman gerektiğini iyice anla” der. Biz ise anlamıyoruz, okumadık ki anlayalım! Aslında yol iki bölümdür; itminana kadar ve itminandan sonrası. Muhammed Hüseyin, Fatiha Suresinin Tefsiri, s.18.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Bundan önceki ayet de “errahmânir rahîm”13 ayetidir. Kul, Allah’ı artık rahman ve rahim olarak tanır. Allah; “ben senin rahman ve rahim rabbinim” deyip kendini ona rahman ve rahim olarak tanıtır; çünkü Allah ondan razı olmuştur. Bir önceki ayet de; “el hamdu lillâhi rabbil âlemin”14ayetidir. Kul bu ayetle cennete varır. Allah ayet-i kerimede; “cennete gidenlerin son sözü; el hamdu lillâhi rabbil âlemindir”15 buyurur. Bu yüzden kul bunu söylediğinde cennete varır, gönlü cennet olur, Allah’ın tecellisine gark olur, o kul, Allah’tan, Allah da ondan razı olur ve o kulun gönlü cennete döner. Çünkü “el hamdu lillâhi rabbil âlemin” demiş ve bunu da cennetin tam ortasından söylemiştir. Bakın, Allah seyri, vuslat yolculuğunu, kendisine varan yolu nasıl anlatmış! Allah bizi sırat-el mustakimde kendisine nimet verilen kullarla beraber Allah’a giden, Allah’a aşkla giden kullarından eylesin. Allah bizi yolculuğunu Fatiha’yla yapan, Fatiha’nın her bir ayetiyle rabbine giden kullarından eylesin. Allah bizi Fatiha’yı kâmil manada yaşayanlardan, maşukuna aşk ile yürüyen, hayatı Fatiha olan kullarından eylesin inşallah. Allah hepinizden razı olsun. Muhammed Hüseyin, Fatiha Suresinin Tefsiri, s.19.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
CİNLER VE RUHLAR BANA MUSALLAT OLUYOR, MUSKA YAPTIM İŞE YARAMADI, NE YAPMALIYIM? Hocalara gidip muska yaptırmak, şifayı o muskalardan veya hocalardan beklemek yanlıştır. Cinlerin ve ruhların musallat olduğunu söylemek ise bütünüyle yanlıştır. Bu bilgi Allah’ın ve resulünün öğrettiği bir bilgi değildir. Öncelikle bilmek gerekir ki ruhlar kimseye
"Allah ayet-i kerimede; “de ki: İşte benim yolum. Benim yolum basiret üzeredir. Basiret üzere sizi Allah’a davet ediyorum (sizi Allah’ı görmeye davet ediyorum). Ben ve bana tabi olanlar böyleyiz ve ben müşriklerden değilim”1 buyurur. Bu yolculuk; Allah’a, Allah’ın tecellisine, muhabbete, aşka yolculuğa, aşkla yolculuğa, aşkta yolculuğa ve aşk olmaya davettir. Bundan sonra biri tasavvufu anlamak isterse bu kelimelerle anlaması yeterlidir. Bunun böyle anlaşılması gerekir, başka tarafa da çekilmemesi lazımdır. Bu bizim yolumuzdur. Nefsin mertebelerini bir de Allah’tan öğrenelim. Allah’ın, yolculuğu nasıl tarif ettiğini, nasıl davet ettiğini bir de ondan öğrenmemiz gerekir. Bunu Kur’an’ın bütününden anlamamız lazım. Fatiha, Kur’an’ın özetiyse bu durumda özetle nefsin ve kalbin yedi mertebesini de buradan anlamak gerekir. Bununla beraber seyri ilallah, seyri meâllah ve seyri fillah dedikleri bu yolculuğu da; yani bu aşka seyri, aşkla seyri, aşkta seyri de en kestirme yoldan Fatiha ile anlamamız lazım. Burası çok önemlidir; ayete dayanmayan her şey batıldır. Çünkü Allah anlatmamışsa o yanlıştır." Muhammed b. Hüseyin, Fatiha Suresinin Tefsiri, s.15.
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Kur'an'ın Özü, Kapısı, Fatiha Suresi'nin Tefsiri
Reklam
DAEŞ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ NELERDİR, ONLAR HAKKINDA HADİS VAR MIDIR? Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’in hadislerini ve verdiği haberleri herhangi bir topluluğa hasretmek, sadece onlara özel zannetmek ve düşünmek doğru değildir. Resulullah (s.a.v.) Efendimiz’in hadisleri şimdiye kadar gelmiş ve bundan sonra gelecek olan o haldeki bütün
KARDEŞLİK NİMETİNİN ŞÜKRÜ NASIL OLMALIDIR? Bütün nimetler için yapacağımız şükür o nimetin cinsinden olmalıdır. Bu durumda kardeşlik nimetinin şükrü de kardeşlik yapmakla mümkün olur; yani kardeşliğimizi gösterir, kardeşlerimize yardım eder, onların hem dünyası hem de ahireti için faydalı olur, gönüllerini ve akıllarını doyurmaya çalışırsak kardeşlik nimetine şükretmiş oluruz. Kardeşlerimizin gönlünü doyurmaya çalışmak; onların gönlünü imanla mutmain etmeye, onlara rabbini tanıtmaya ve rabbini sevdirmeye çalışmak demektir. Aynı şekilde onlara bilgi verir, onları bilgilendirirsek bu defa da kardeşlerimizin aklını doyurmuş oluruz. Bir kardeşimiz zahiri olarak açsa onu doyurmak, susuzsa içirmek, elbisesi yoksa giydirmek, hastaysa ziyaret etmek gerekir.Bunlar, kardeşliğin şartlarındandır. Aynı zamanda kardeşlik nimetinin de şükrüdür. Bütün mesele; gönlümüzün beraber olması ve gönüllerin bir olmasıdır. Bu, bizim duamızdır. Şayet bu dünyada gönüller beraber olursa Kıyamet günündeki hesap da beraber görülür. Hesabımızı hep beraber göreceğiz inşallah. Allah bizi hem dünyada hem de ahirette beraber eylesin! Kıyamet günü hesabımızı beraber vermeyi ihsan eylesin, ikram eylesin inşallah.
Söz Hakkı 1
Söz Hakkı 1
Pir Muhammed Hüseyin, Söz Hakkı I, s. 500
Biri Allah’ın dinini anlamazsa dini bu sefer kendine göre; yani kendi bilgisiyle, öğrendikleriyle, duyduklarıyla anlamaya çalışır. Dolayısıyla dinini Allah’tan öğrenmediği için o öğrendiği din Allah’ın dini olmaz. Allah ayet-i kerimede; “Allah sizin için İslam’ı din olarak seçmiştir”1 buyurur. Yani kim İslam’dan başka din arar, kendine göre bir
33 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.