Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Murat Erşahin

Murat ErşahinKüçük Sırlar Dükkanı yazarı
Yazar
7.7/10
17 Kişi
41
Okunma
1
Beğeni
515
Görüntülenme

En Eski Murat Erşahin Sözleri ve Alıntıları

En Eski Murat Erşahin sözleri ve alıntılarını, en eski Murat Erşahin kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Söyleyecek bir şeyleri var sanki kürreiarzın, fazla bağırmasa bari"
Sayfa 29 - Ötüken Neşriyat
Hayatın bu kadar maddiyata endeksli, bu kadar mekanik ve teknolojik olması, bu devrin içine doğmasına rağmen, ona göre değildi. Ne vakit eski bir mûsikî eseri duysa yahut bir eski yapıya yolu düşse, o eserin bestelendiği döneme, o yapının inşâ edildiği tarihe yarı kurmaca yarı gerçek bir zihin yolculuğu yapar, kısa zaman da olsa kendisini içinde bulunduğu devirden soyutlar, nefes almaya çalışırdı.
Reklam
İnsanların ancak ihtiyaç duyduklarında, bir vesika ya da cansız bir hatıra vesilesiyle fotoğraf çektirdikleri bir devirdi. Pütürlü dokulu, bazı vakit kenarları tırtıklı kartonlara basılan soluk, siyah beyaz, kahir ekseriyetle sepya tonlarındaki, geçip giden an ile nefes alınan an arasında tuhaf bir köprü oluşturan bu "imaj"lar, insanlar için önem taşır, özenle muhafaza edilirdi.
Aslında kendisini pek de bu devre ait hissetmiyordu. Hayatın bu kadar maddiyata endeksli, bu kadar mekanik ve teknolojik olması, bu devrin içine doğmasına rağmen, ona göre değildi.
Bir iki adım atıp karşı duvarda asılı olan ve on ikiyi iki dakika geçe durmuş, büyük ahşap kasalı Junghans saate gözü takılan adama, istemsizce, "O saat satılık değil" dedi. "Hangi yeni günün ikinci dakikasında durdu acaba?" diye sordu.
Sayfa 14 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
İnce hastalığa tutuldum, her gün diğer günden daha ıstıraplı, daha fena. Ölmek bir kurtuluş benim için; ama sayenizde ruhum çalındı, bedenime geri dönüp beni terk etmeli.
Sayfa 89 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Hayat bir rüyadır belki de... Belki de öldüğümüzde uyanacağız, buna ne dersin?
Sayfa 101 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Aslında kendisini pek de bu devre ait hissetmiyordu. Hayatın bu kadar maddiyata endeksli, bu kadar mekanik ve teknolojik olması, bu devrin içine doğmasına rağmen, ona göre değildi.
Kadim ziyaretçileri olan hayal kırıklıkları, hüsranları, olmayışları, hiçbir zaman hiç kimseye derdini anlatamamanın vermiş olduğu yılgınlık hissi kafasının içindeki yuvarlak masanın etrafında kendilerine ayrılan sandalyelere birer birer kuruldular.
Dil harab-ı aşkınım sensin sebep berbadıma, Bir teselli ver gelip bari dil-i naşadıma, Taş mıdır bağrın ki gelmezsin benim imdadıma, Dini ayrı kafir olsa rahmeder feryadıma...
Reklam
''Biliyorum oğlum, elbette uyumadın. Ama ya aslında bir süreliğine uyandıysan ve döndüğünde tekrar uykuya daldıysan?''
Sayfa 101Kitabı okudu
Kadim ziyaretçileri olan hayal kırıklıkları, hüsranları, olmayışları, hiçbir zaman hiç kimseye derdini anlatamamanın vermiş olduğu yılgınlık hissi kafasının içindeki yuvarlak masanın etrafında kendilerine ayrılan sandalyelere birer birer kuruldular. Aslında dünyadan bir hevesi kalmamıştı. Hani şimdi göçüp gitse neredeyse "Oh be!" diyecek raddedeydi. Eni konu ölmek istiyordu; ama o dış görünüşünün verdiği izlenime taban tabana zıt korkak yapısı yok mu, bir parça da kalbine imanla birleşip bu fikri aklına getirmesine bile mani oluyordu. Biraz cesaret sahibi olmak için çok şeyini verirdi şüphesiz. Ancak geldiği noktada ne verirse versin zaman, hayat ve karakter tersine dönemezdi.
"Kurtarılmayı bekleyen ruhlar var Yusuf Reis,ama yalnızca hak edenler..."
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.