Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nathan Gardels

Nathan GardelsYüzyılın Sonu yazarı
Yazar
5.0/10
1 Kişi
5
Okunma
0
Beğeni
607
Görüntülenme

En Beğenilen Nathan Gardels Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Nathan Gardels sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Nathan Gardels kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aleksandr Solzhenitsyn: Maddesel çıkarları peşinde koşmaktan tükenen insanlar,ancak korkunç bir yalnızlık bulabilmektedir.(varoluşçuluk çığlıklarının yükselmesi de buradan kaynaklanmıştır) Kendimizi "İlerleme"nin mekanik akışı içinde kaybetmememiz gerekir.İnsan ruhu adına onu zaptu rapta almak zorundayız."İlerleme"nin elinde oyuncak olamayız.Onun gücünü,iyiliklerin devamı için kullanıp,o doğrultuda yönlendirmeliyiz.
Aleksandr Solzhenitsyn: Bugünkü manevi çaresizliğimizi,entelektüel dağınıklığımızı en belirgin biçimde ortaya koyan şey de,ölüm karşısındaki o net ve sakin tutumumuzu kaybetmemizdir.Çağdaş insanın rahatı ne kadar yerindeyse,ruhundaki o dondurucu ölüm korkusu da o kadar derin yaralar açmaktadır.
Reklam
Muasır Medeniyet Çöküyorsa Totaliter Sistem Egemen Olacak Araçlarla Saldırır
Tarihin seyri ileriye doğru olan rotadan saptı. Bu noktadan sonra, iyi ya da kötü, her şey olabilir gibi gözüküyor. Geçmişte yaşayamayız, ama bir projemiz de yok. Her geçen gün beklenmedik olaylarla dolu: Terörizm, AIDS, elektronik virüsler... Rota haritalanmamış. Jean Baudrillard
Sayfa 175 - 2. baskı - Mart 2000
Aleksandr Solzhenitsyn: İnsan doğası bize vaat edildiği gibi "İlerleme"yle yumuşamamıştır.Bizim tek unuttuğumuz,insan ruhudur.
Hans Jurgen Syberberg- Flaubert kendi yaşadığı dönem için şöyle demişti: "Geleceği düşünmek bize acı veriyor,geçmiş de bizi geri tutuyor.İşte o yüzden de,şimdiki zaman avucumuzdan kayıp gidiyor."
Etnosantrik Devletler Yerini Polisantrik Sistemlere Bırakacaktır
Mesele değerlerin görece oluşu değildir. Değerlerin çöktüğünü de söyleyemeyiz. Biz bir geçiş dönemindeyiz. Bu dönem içinde, değer kavramı genişliyor. Bir dizi değeri yaşamanın en doğru yolu olarak kabul ettiğimiz günler geride kalıyor. Artık başka kültürlerin değerlerinin bizimkinden "daha kötü" değil, yalnızca farklı olduğunu kabul etme dönemine giriyoruz. Bu geçiş çok zordur, çünkü bizim zihinlerimizin yapısı, etnosantrik, yeni etnik merkezli. Geleceğin insanı ise polisantrik bir zihne sahip olacaktır. Ryszard Kapuściński
Sayfa 126 - 2. baskı - Mart 2000
Reklam
Akbar S.Ahmed- Batı medyası "uzaklardaki" uygarlıkları kalıplar halinde göstermektedir.İslamiyetin marjinalize edilmesi ve küçümsenmesi sürmektedir.CNN yayınının yüz saatlik bir dilimi içinde İslamiyete belki on dakika ayrılmakta,onda da Müslümanlar ya kitapları yakarken ya da tehditkâr bir kalabalık halinde öfkelerini sergilerken gösterilmektedir.
Aleksandr Solzhenitsyn: İsteklerimizin sınırsız büyümesine izin verdik,şimdi de onları nereye yönelteceğimiz konusunda kararsızız.Ticari şirketlerin yardımıyla,yeni ve daha yeni istekler de yaratılmakta,bunların bazıları da son derece yapay şeyler olmaktadır; biz de kitle halinde onların peşinden koşmakta,fakat hiçbir tatmin bulamamaktayız.Asla da bulamayacağız.
Aleksandr Solzhenitsyn: Eğer devlet,parti ve sosyal politika,ahlakî ilkelere dayanmayacaksa, o zaman insanoğlunun geleceği diye bir şey kalmaz.Bunun tersi de doğrudur.Eğer bir devletin politikası ya da bir bireyin davranışı,ahlakî pusulayla yönlendiriliyorsa,ortaya yalnız en insancıl değil,uzun vadede kişinin kendi geleceği için en tedbirli davranış biçimi çıkmış olur.
Politik Çıkarlarla Evrensel Ahlak Çatıştığında Hangisini Seçersin?
On dokuzuncu yüzyılın o karanlık son döneminde bile, Rus düşünürü Vladimir Solovyov, Hıristiyan bir bakış açısından, ahlâkla siyasal faaliyetin birbirine sıkıca bağlı olduğunda direnmiştir: Siyasal faaliyet, ahlâkî hizmetten başka bir şey olmamalıdır, sırf çıkarlar uğruna sürdürülen bir politikanın da hiçbir Hıristiyan içeriği olamaz, demiştir. Aleksandr SOLZHENITSYN
Sayfa 16 - 2. baskı - Mart 2000
Reklam
Totaliterler "Biri Beş Yapmak"ta Asla Sakınca Görmezler
Totaliter toplumlar kendi sevaplarını abartmaya fazla eğilimlidir. Özgür toplumlar ise kendi günahlarını abartırlar. Günahlarımızı abartmak her zaman için daha güvenlidir. (Çünkü) Bu, özgür toplum olmanın kendi kendini garantiye alan niteliğidir. Daniel J Boorstin
Sayfa 190 - 2. baskı - Mart 2000
Burjuvalar Aristokratları Alt Etti, Çoğulcularda Tekçileri Alt Edecektir
Dünya büyüyor, olgunlaşıyor artık. Ve elimizde her şeyin daha çoğu var. İnsan daha çok, mallar daha çok, iletişim daha çok. Her şeyin böyle büyümesi, daha çok kültürel alana ihtiyaç gösteriyor ve bu gerçeği kabul etmeyen her şeyi de yok edecek. Bu durum, çoğulculuğu kabul etmeyen sistemleri modası geçmiş ve eskimiş gösteriyor. Çoğulculuğu yeni hayat biçimi olarak kabul etmeyen her sistem de patlayıp yok oluyor. Ryszard Kapuściński
Sayfa 129 - 2. baskı - Mart 2000
Laissez Faire, Laissez Passer(!)
Yanlış-doğru kavramları benimsenip sindirilmeli, içgüdüsel duygular arasına girmelidir; mutlak doğru ve mutlak yanlış diye bir şeyin var olduğu, her şeyin göreceli olamayacağı kabul edilmelidir. Zbigniew Brzezinski
Sayfa 56 - 2. baskı - Mart 2000
Sermaye Sınıfı, Emekçi Sınıfı Her Daim Sömürecek Bir Araç Bulur
Biz monoteizme pek çok harikulade şeylerimizi, nice katedrallerimizi, camilerimizi borçluyuz. Ama nefreti ve baskıyı da yine monoteizme borçluyuz. Batı uygarlığındaki en kötü günahların –haçlı seferlerinin, sömürgeciliğin, totalitarizmin hatta ekolojik bozulmanın- kökleri izlendiğinde, bu izler monoteizme dayanabilir. Octavio Paz
Sayfa 144 - 2. baskı - Mart 2000
Aleksandr Solzhenitsyn: Çoğumuz yirminci yüzyılı bir mantığın yükseleceği yüzyıl olarak karşılamıştık,getireceği yamyamca dehşeti hiç kimse beklememişti.Yaklaşan totalitarizmi galiba bir tek Dostoyevski öngörebildi.Yirminci yüzyıl insanoğlunda maneviyat açısından bir büyümeye tanık olmadı.Buna karşılık,daha önce eşine rastlanmamış çapta kan döküldü,kültür kesin bir düşüş gösterdi,insan maneviyatı geri gitti.
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.