Öne Çıkan Necmeddin Şahiner kitaplarını, öne çıkan Necmeddin Şahiner sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Necmeddin Şahiner yazarlarını, öne çıkan Necmeddin Şahiner yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Diyebilirim ki, son iki yüz yıldan beri tefekkür dünyamızı istilâ eden Batı’nın işportalarından gelişi güzel devşirilmiş sahte, sakat ve şahsiyetsiz paçavralar arasında benzerine güç rastlayacağımız dürüst, metin, dost ve bu toprağın bağrından fışkıran düşüncelerle dolu bir hazinedir
Ben bir fikir adamıyım. Fikir adamı demek, "fikir için yaşayan" demektir. Bu itibarla doğru veya yanlış her fikrin mutlak ve kâmil bir hürriyet içinde kendini ifade etmesi ülkemizin haysiyeti, vakarı ve şerefidir. Ne yazık ki, hürriyeti yalnız Batı'dan gelen abesler için kabul ediyoruz. Fikre ambargo koymayı, cinayetlerin en büyüğü telakki ederim.
Bediüzzaman Said Nursî bir havaridir. Bir mücahittir. Bir dünya görüşünün yayıcısıdır. Bu dünya görüşüne katılsın katılmasın, her namuslu insanın vazifesi; bu toprağın bağrından fışkıran salâbet, metanet, ciddiyet ve samimiyetini asırların imtihanlarından geçerek ispat etmiş bulunan İslâmî düşünceleri tamim ve neşir etmektir. Kanaatlerinden emin olanlar başka kanaatlerden nasıl endişe edebilirler? Hristiyanları aslanlara parçalatmak, Roma'nın ne işine yaradı? Zulüm her samimi düşünceyi kanatlandırır. Said Nursî'den niçin korktular? Işığa çıkan her düşünce, eğer isabetsizse, başka bir düşünce ile cerh edilir. Tenkidin, yerini cebre terk etmesi, aczimizin inkâr kabul etmez burhanı olur.
Bediüzzaman Said Nursî , kat'iyyen Kürtçü değildir. Dar anlamıyla bir Türkçü de değildir. Mükemmel bir Osmanlıdır ve Osmanlı milliyetçisidir. Osmanlı münevveridir ve Osmanlı münevverleri arasında da, inandığı davaları, değişmiş olan zamanın şartlarına göre çok iyi intibak ettirmesini bilen bir kimsedir. Harikulade kuvvetli bir hafızaya sahiptir. Batı kültürünü, Batı üniversitelerinden defalarca diploma almış olanlardan daha iyi anlamıştır.
Bediüzzaman Said Nursî 'nin eserleri doldurmaya çalışmaktadır. Risale-i Nur, insanları imana davet eden bir eserdir.
Hamdi KASABOĞLU (Diyanet İşleri Müşavere Heyeti Üyesi)
[Üstâd Bediüzzaman] Van Gölü'ndeki Akdamar Adası'nı kastederek,
"Bu adada on sene kalarak elli talebe yetiştirsem, o talebelerle İslâm'ı bütün dünyaya yayıp dünyayı fethedebilirim." diyordu.
(
Bediüzzaman Said Nursî 'nin fikri etrafındaki süratli ve sürekli halkalanma bu arayışın neticesi olarak ortaya çıkıyor: Sahrada suya kavuşan bir kervanın duyduğu his gibi bir histir bu. Çeşmeye dudaklarını bir kere yapıştırdıktan sonra ayrılmak istemiyorlar. Herkes harareti ölçüsünde kana kana içiyor.
Birçok insan boş kalan manevî ihtiyaçlarını doldurmak ve gidermek için
Risale-i Nur 'ları okuyorlar. Bunda hiçbir siyasî gaye ve maksat aranmamalıdır. Bu hareket bir ihtiyaç neticesi doğmuştur. Hayırlı bir hizmet ve bünye olduğu için yayılıyor.
Bütün bu gelişmeler Risale-i Nur'daki masumluğun tescilinden başka bir şey değildir. Toplum maneviyatının dinamizmine mesned teşkil etmiş bir hareketi saf dışı bırakmaya veya tesirsiz hale getirmeye hiç bir gücün yetmiyeceğini,
Risale-i Nur hareketi elli seneyi aşan şerefli hizmetiyle bizzat isbatlamıştır. Böyle bir mazhariyete ermiş Risale-i Nur Külliyatı ve onun müellifi Bediüzzaman lakabıyla yad edilen Said Nursi, İslâmiyeti yaşadığımız çağın telâkkileri açısından nazara verme kasdının dışında hiç bir gayenin takipçisi değildir ve olmamıştır. Said Nursi, temel meşguliyet olarak, İslamiyeti bağımsız bir düşünce sistemi anlayışı içinde ele almış, izah ve tefsire tâbi tutmuştur. Bunun tabii neticesi olarak, İslâmiyete çağımız insanının şahsında yaşanan bir aksiyon kazandırmak istemiş ve milyonları çevresinde toplamakla bu yolda büyük bir başarı kazanmıştır. Onun bu faaliyeti, sadece ferdin manen mükemmelliğini ve içtimai hayata faydalı bir uzuv hale gelişini temine matuf olmuştur. Bu gayenin, beklenen neticeleri verdiği rahatlıkla söylenebilir. Zaten günümüz toplumu, içinde bulunduğu bunalım sıkıntısını savmak için İslâma muhtaçtır. İslâmiyeti ise, bu asırda en güzel bir şekilde Risale-i Nur tefsir etmiştir.
Risale-i Nur 'a karşı alınmış her türlü tertip neticesiz kalırken, bu hareketin tutunma ortamı bulabilmesi, onun bu asrın ihtiyacına cevap olduğu hakikatını, inkarı imkansız şekilde ortaya koymaktadır.
Bediüzzaman Said Nursî İmanı boğazlanan nesillere hayat kurtarıcı İslâm imanını telkin ve onun hayat nizamını yaşama çağrısında bulunmuştur.
Prof. Dr. Süleyman YALÇIN