Özgür Demirtaş Hoca.
Ne demek ister peki... Nasıl evrensel olunur, evrensel düzeyde nasıl perspektif kazanılır, bu pencere bizim nasıl milli olmamızı sağlar?
İnsanlık tarihi boyunca; olgular, insanlar, düşünceler kısacası tarih yaşanan dönemin şartları ile yargılanır. Şu anın geçmişe veya geçmişin şimdiki zamana etkisi ışık tutmaktan öteye geçemez. Kesinkes hükümler zaman kalıbı içerisinde yorumlanır. Ancak, dikkat edilmesi gereken şey şudur:
Zaman kafesinin içindeki kuşun güzelliğini, çoğu insanın deyimiyle 'doğru' olarak, yorumlayabilmek için o kafesin dışından bir göz ile izlemek gerekir. Nitekim, kafesin içinde olduğumuz durumda kuş ile yem kavgası, su kavgası, yer kavgası kısaca yaşam kavgası vermeye başlayacağımız aşikardır.
Evet, bu kavga günümüzde verdiğimiz kavgadır. Milli olmanın, Millet olmanın kavgasıdır. Milli olabilmek için birilerini milliyetsizleştirmeye çalıştığımız kavgadır.
***
Özgür Hocanın sözü bu noktada ışık tutar cinstendir. 'Biz' kendimizi dışarıdan göremedikçe, dış hayatı görmedikçe 'Biz' olamayız. Biz olamayan milletlerin birde olamadığını görüyoruz. Ortadoğu koridorunda, yaşanan etnik-politik-ekonomik savaşların temelinde var olan olguyu tümüyle bu şekilde yorumlamaktayım.
Millet olmanın kavgasını verebilmemiz için milletleri görmemiz gerekir ki kendi milliyet bilincimizi net olarak tayin edebilelim.
***
Türkiye’nin dışarıdan paraya ihtiyacı var. Bütçe fazla verdi deniyor, bu yanlış. Fazla değil açık verdi. Merkez Bankasından kar payı çekildiği için fazla gözüküyor. Toplama çıkarmayı da unuttuk. Türkiye’nin dışarıdan paraya ihtiyacı var. NET.
Polis ve İtfaiyecilerin yanı sıra, Hemşirelerin ve birçok diğer meslek grubunun da alım güçleri çok DÜŞÜK.
Ben zaman zaman hepsini yazıyorum.
Bu fakirliğin nedeni de basit: Bu insanların SİYASETÇİLER tarafından vatan millet sakarya, Din, Dil, Mezhep ile uyutulup kandırılması…
İstanbul sözleşmesini kabul etmeyen insanlar henüz evrimleşmesini tamamlayamayanlardır. Bu çok net. Toplumun hiçbir örf ve adeti Kadına yönelik şiddeti haklı kılamaz.