Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Peter L. Berger

Peter L. BergerSosyolojiye Çağrı yazarı
Yazar
8.7/10
35 Kişi
209
Okunma
22
Beğeni
3.603
Görüntülenme

Peter L. Berger Gönderileri

Peter L. Berger kitaplarını, Peter L. Berger sözleri ve alıntılarını, Peter L. Berger yazarlarını, Peter L. Berger yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
[..] radikal bireyciliğin, en nihayetinde bir bencillik haline geleceği gibi, radikal toplumcu düşünceler de en sonunda mutlaka totaliter hale gelir.
[..] çünkü yalnızca hoşgörü aracılığıyla bireyler ve topluluklar, varoluşlarını farklı değerlere yönelterek, birbirleriyle yan yana ve bir arada yaşayabilirdi.
Reklam
An­lam, bilincin karmaşık bir formundan başka bir şey değildir: Kendi kendine var olmaz, daima bir referans noktası vardır. Anlam, deneyimler arasında var olan bir ilişki gerçekliğinin bilinç halidir.
Bir toplum, yalnızca tek bir değer sistemine, kelimenin tam manasıyla, yüksek değerler doğrultusunda adım adım düzen­lenmiş hayatın bütün alanlarını kapsayan anlam unsurlarını (deneyim ve eylem şemalarından hayat idamesinin genel ka­tegorilerine varıncaya kadar) içerisinde barındıran tek bir sis­teme sahip olması durumunda dahi, “krize meyyal” olabilir.
Toplumsal merdivenin üst basamaklarına tırmandıkça kişinin kendini görme biçiminin nasıl değiştiğini düşünsenize.
Sayfa 79
Geleneksel zihinde bir kimse neyse odur, neredeyse oradadır ve olduğundan farklı bir biçimde tahayyül edilmesi bile söz konusu değildir. Buna karşın modern zihin, hareketlidir, kendinden farklı yerlerde hayat süren başkalarının yaşamlarına vekâleten dahil olur, işini ya da yerleşim yerini kolayca değiştirebileceğini tahayyül edebilir.
Sayfa 65
Reklam
Sosyoloji için temel problem suç değil hukuk, boşanma değil evlilik, ırk ayrımcılığı değil ırka göre tanımlanan tabakalaşma, devrim değil hükümettir.
Sayfa 52 - İletişim
Doğum ve ölüm -sadece bu ikisi- halen kader tarafından tayin ediliyor. Maddi bir seviyedeki muhtemel seçimlerin çoğulluğuna paralel olarak çok-katmanlı modernleşme süreci sosyal ve entelektüel seviyede de bir seçimler dizisinin kapısını araladı: Hangi işe sahip olmalıyım? Kiminle evlenmeliyim? Çocuklarımı nasıl yetiştirmeliyim? Tanrılar bile bu
Sayfa 65 - 66 - PdfKitabı okudu
Modernleşme, insan varoluşunun tüm dışsal şartlarının radikal dönüşümünü ima eder. Bu dev dönüşümün motor gücü, sık sık söylendiği gibi, son çağların bilim-temelli teknolojisidir. Yalnızca maddi alanlarda bile, bu gelişme çok geniş bir olasılıklar dizisini beraberinde getirmiştir. Nesilden nesle aktarılan son birkaç teknolojik araçta maddi
Sayfa 64 - 65 - PdfKitabı okudu
Kurumlar güçlerini, sorgulanmamış meşruiyetin devamlılığından alırlar. Bir kurum, insanların kurumsal roller, kimlikler, yorum şemaları, değerler ve dünyayı keşfetme yolları hakkında düşünmeye başladığı anda tehlikeyle karşı karşıya kalır. Muhafazakâr filozoflar daima bunu hissettiler; kıdemli polisler bunu pratik tecrübeleriyle bilirler. “Normal şartlar” içerisinde tehlikeli düşünce mantıklı şekilde kontrol altına alınabilir. Ancak, çoğulculuk bu kontrolü çok daha zor hale getirir. Külfetli şekilde özgürlüğe geçişle ilgili burada açık bir sosyal-psikolojik diyalektik var: Sorgulanmamış yorum kalıplarına ve davranış normlarına “tutunmadan” bireyleri kendi hayatlarına yönlendirmeye mecbur bırakmak olağanüstü derecede zordur. Bu, özgürlüğün bulunmadığı eski iyi günler için yaygaracı bir nostaljiye sebebiyet verir. Özgürleşme muğlâk bir kavramdır. Gehlen'in söylediği gibi: Özgürlük yabancılaşmadan doğmuştur ve onu tersine çevirmiştir.
Sayfa 63 - PdfKitabı okudu
Reklam
Modern çoğulculuk, aklıselim "bilgiye”zarar verdi. Dünya, toplum, yaşam ve bireysel kimlik, hepsi sorulara tabi tutuldu. Bunların hepsi çoklu yorumlara maruz bırakıldı ve her yorum kendi muhtemel eylem perspektiflerini tanımladı. Hiçbir yorum, hiçbir muhtemel eylem dizisi, bugün tek doğru ve sorgulanamaz gerçek olarak kabul edilemez artık. Bireyler, bundan dolayı, hayatlarının şimdiye kadar olanından çok daha farklı bir tarzda olup olmaması gerektiği sorusuyla sık sık karşı karşıya kaldılar. Bu durum bir taraftan büyük bir özgürleşmeye, yeni ufuklara ve yaşam olasılıklarına yelken açarak, eskinin dar kalıplarından kurtaran ve varoluşun sorgulanamaz modeli şeklinde tecrübe edildi. Ancak, aynı süreç, genelde aynı bireyler tarafından, kendi gerçekliklerindeki yeni ve alışılmadık olanları tekrar tekrar anlamlandırmaya zorlayan bir baskı unsuru olarak da görüldü. Bu baskıya karşı koyabilen insanlar olduğu gibi, onun keyfini süren insanları da görebilmek mümkün. Birisi bunları çoğulculuğun hünerleri olarak tanımlayabilir. Ancak, insanların pek çoğu, alternatif hayat şekillerine sıkıca bağlı olan yorum olasılıklarıyla dolu karmakarışık bir dünyada kendilerini güvensiz ve kaybolmuş hissetmektedirler.
Sayfa 60 - PdfKitabı okudu
Özgürlük yabancılaşmadan doğmuştur ve onu tersine çevirmiştir.
Sayfa 63 - Heretik yayınları
"İnsanların kendi yaşantıları hakkında sorumluluk almalarında, toplumdaki durumlarının farkında olmalarında ve bir güç yaratmalarında sosyoloji yardımcı olur."
425 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.