Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Reşit Mazhar Ertüzün

Reşit Mazhar ErtüzünSabahattin Ali Olayının Gerçeği yazarı
Yazar
7.0/10
1 Kişi
6
Okunma
0
Beğeni
782
Görüntülenme

Reşit Mazhar Ertüzün Sözleri ve Alıntıları

Reşit Mazhar Ertüzün sözleri ve alıntılarını, Reşit Mazhar Ertüzün kitap alıntılarını, Reşit Mazhar Ertüzün en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her bir sözü doğru değil mi?
Gariptir, o akşamki sahneyi bütün ayrıntıları ile hatırlarım da bazı çok daha önemli ve beni yakından ilgilendiren olay ve sahneleri çoktan unutmuşumdur. Sanırım herkesin hele çocukluk yıllarından belleğinde kalan, flaşla aydınlanmışcasına açık ve seçik bazı görüntüler ve sözler vardır. Ama bunların niçin diğerlerinden fazla bizi etkilediğini, niçin birçok olay ve sözün unutulmasına karşılık bu izlenimlerin ömür boyu bizimle yaşadığını açıklayamayız.
Sayfa 17 - Gür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İşte Argonautlar’ın yolculuğunu anlatan “
Argonautika
Argonautika
”da o uzak zamanlara ışık tutan destanlardan biridir.
Homeros
Homeros
’a mal edilen ve Batı uygarlığının baştacı sayılan “
İlyada
İlyada
” ve “
Odysseia
Odysseia
”dan bir kuşak öncesindeki zamanda geçenleri anlatması dolayısıyla belki de daha değerli olması gereken Argonautika’nın, Kyzikos ve şimdiki Erdek’in ön tarihi yönünden özellikle üstün değeri ise, topoğrafi ve hatta toponimya bakımından taşıdığı şaşılacak gerçekçiliktir.”
“Aristarkhos’a göre Homeros, Argonautlar’ın yolculuğunu biliyordu.”
“Odysseus’un deniz yolculuğu için bir ölçüde Argo’nun serüvenlerinden esinlenilmiş olmalıdır.”
Ana Tanrıça Rhea, Anadolu’nun çeşitli yerlerinde Kybele, Kyzikos yöresinde de “Dindymene” adı ile anılıyordu. Onun toprağa dönük karakteri Demeter ve Kore’ye yakınlığı ile de belli olmaktadır. Kybele’nin kızı (ki Kore’nin annesidir) tarımın ve meyvelerin yani toprak ürünlerinin tanrıçası olan Demeter Kyzikos’da en sevilen tanrıça idi.
Reklam
“Aslında Kyzikos’a ait olduğu halde 13 Ocak 1949 günü Kapıdağı’nın Ormanlı köyünde eski bir yapının duvarlarında bulduğumuz bu mermer kabartmanın üst tarafı ve sol yanı kırılmış, figürleri fazlaca hırpalanmış olmasına karşılık eserin genel ifadesi ve güzelliği kaybolmamıştır.”
Eğer onun ruhunda eylemcilik olsaydı çoktan beri bir parti adamı olur, önce emir alanlara katılır, sonra emir verenlerin yanında yerini alır ve sırtını dayadığı örgütün gölgesinde bugün hayatta kalırdı. Eğer o doğuştan eylemci eğilimler taşısaydı kendisini sınırlardan aşırmak için para alan ne idüğü belirsiz adamı gözünün önünden ayırmaz, sınır fundalıklarında kitap okumak saflığında bulunmaz ve yanında kitap ile fotoğraf makinesi değil, tabanca taşırdı.
Sayfa 91 - Gür YayınlarıKitabı okudu
Şimdi görse nasıl anlatırdı kimbilir
Şimdi düşünüyorum da: O günlerde bir öğle sonrasında Kutlu'nun terasında hafif bir şekerlemeye dalıp, Atatürk Bulvarı'nın bugünkü manzarasını rüyamda görebilseydim acaba ne yaparım? Korkunç gürültü ve sıkışıklık içinde aralıksız geçen arabalar, bozuk ve dar kaldırımlardaki akıl almaz karışıklıkta her çeşit insanın kaynaştığı ve itiştiniz birbirine düşman kesilmiş kalabalığın iki yanında yükselen on katlı beton ve cam duvarların bir kanyona çevirdiği bu caddede kuş veya böcek sesleri yerine işportacı çığlıkları işitilen o kabustan kombilin Nasıl dehşetle uyanır ve yerimden fırlardım.
Sayfa 79 - Gür Yayınları 1985Kitabı okudu
1938 Ankara Atatürk Bulvarı
Bulvar üzerinde, şimdi Bağ-Kur'un bulunduğu köşedeki binanın altındaki Yapı ve Kredi Bankası şubesinin yerinde "Kutlu" adıyla çok hoş bir pastane vardı. Pastanenin önünde, Paris'teki kahvelere benzer biçimdeki geniş terasta koltuklara oturulur, tek tük otomobillerin yavaş yavaş sürüldüğü, dört sıra ağaçların gölgelediği yollardan geçenler seyredilir, yaprakları arap sabunu püskürtülerek yıkanmış ağaçlardaki ağustos böceklerinin uzayıp giden seslerinden sökülen yaz'ın şarkısı dinlenirdi
Sayfa 78 - Gür Yayınları 1985Kitabı okudu