Robert Stam

Sinema Teorisine Giriş yazarı
Yazar
8.7/10
3 Kişi
9
Okunma
1
Beğeni
1.024
Görüntülenme

En Eski Robert Stam Sözleri ve Alıntıları

En Eski Robert Stam sözleri ve alıntılarını, en eski Robert Stam kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Film teorisyenleri, yirminci yüzyılın başlarından Andre Bazin, Jean-Louis Baudry ve Luce Iragaray'e kadar Platon'un alegorik mağarası ile sinemasal aygıt arasında kurulan tekinsiz benzerliğinin etkisi altında kalmıştır. Hem Platonun mağarasında hem de sinemada esirlerin/ izleyicilerin arkasından yansıtılan yapay bir ışık vardır. Platonun mağarasında ışık insanların ve hayvanların suretleriyle oynar, yanıltılan esirlerin ontolojik gerçeklikle onların uydurma simülasyonlarını ayırt edememelerinden oluşur. Sinemaya düşman çağdaş teorisyenler çoğunlukla, bilinçli olarak ya da olmayarak Platonun aşağı seviyedeki tutkuları teşvik eden ve yanılsamayı besleyen kurgusal sanatları reddetmesi fikrini tekrarlarlar.
1910'lar ve 1920'ler "tarihi avangardlar" dönemi idi. Bu dönemde sanatlarda deneysellik zirve yaptı: Fransa'da-Empresyonizm, Sovyetler Birliği'nde Yapısalcılık, Almanya'da Ekspresyonizm, İtalya'da Fütürizm, İspanya ve Fransa'da Gerçeküstücülük, Meksika'da Muralizm ve Brezilya'da Modernizmo. Perry Anderson'a göre modernizm üç koordinatı olan bir kültürel güç alanı olarak ortaya çıkmıştır: "(1) rejimlerin hala eski aristokrasi ile bağlantılı olan resmi sanatları; (2) ikinci endüstri devriminin yeni teknolojilerinin etkileri ve (3) sosyal devrim umudu" (Anderson, 1984). Bu akımların sinema teorisi sadece manifestolar ve Close-Up ve Experimental Cinema gibi dergilerde zaman zaman yayınlanan makaleler aracılığı ile değil aynı zamanda LA.ge d'Or (1930) ve Zero de Conduite (1933) gibi daha sonraki sinema manifestolarında da ifade edildi.
Reklam
Sürrealistler için sinemanın geleneksel olarak bastırılan şeyi özgürleştirme, bilineni ve bilinmeyeni, dünyasal olanla ruhani olanı, gündelik olanla olağanüstü olanı katıştırma konusunda aşkın bir kapasitesi vardır. Luis Bunuel ve Robert Desnos hem Hollywood'un hikaye anlatan sinemasına hem de L'Herbier ve Epstein gibi empresyonist avangard yönetmenlere karşı pozisyon almışlardır.
Ekrandaki görüntülerin zaman içinde düzenlenmesi kesinlikle rüyanın ya da düşüncenin tasarlayabileceği düzenlemeye benzer. Ne zamansal sıralama ne de sürenin göreli değerleri gerçektir. Tiyatroya zıt olarak sinema, rüya gibi bazı jestleri seçer, onları ayırır ya da genişletir, diğerlerini eler, birkaç saniye içinde saatlerce, yüzyıllarca, kilometrelerce seyahat eder, hızlanır, yavaşlar, durur, geriye gider.
Sayfa 70 - Jacques Brunius:Kitabı okudu
Brakhage, 1963 tarihli bir makalede, sanatçıyı auteur olmaktan ziyade öngörülü biri, "sonsuz bir hareket çeşitliliği ve sayısız renk tonu ile parıldayan" kelimesiz bir dünyanın yaratıcısı olarak yansıtır. Brakhage için sinema yönetmenin kabul görmeyen teknikleri -sürekspoze, doğaçlama kullanılan doğal filtreler, lense tükürme perspektifı aşan bir dünya vizyonunu tahrik etmek için uygulayabildiği bir algı macerasıdır.
Sayfa 97 - Brakhage'nın sanatçı ve auteur üzerine yorumu:Kitabı okudu
Godard, bir anlamda melodramatik olarak, "biz her daim yalnızız" der; "ister stüdyoda olsun ister boş bir sayfanın önünde"
Sayfa 98 - Godard'ın Fransız Yeni Dalga üzerine bir bakış açısıKitabı okudu
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.