Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Solomon Lurye

Solomon LuryeGülen Filozof Demokritos yazarı
Yazar
9.1/10
8 Kişi
27
Okunma
0
Beğeni
1.037
Görüntülenme

Solomon Lurye Sözleri ve Alıntıları

Solomon Lurye sözleri ve alıntılarını, Solomon Lurye kitap alıntılarını, Solomon Lurye en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Peisistratos
(M.Ö. 561-527). Kabile sisteminin kalıntılarıyla zora dayanan önlemlerle mücadele eden ve küçük köylülerin durumunu rahatlatan Atinalı Tiran, yani diktatör. Attika o dönemde dışarıdan getirilen tahıla şiddetle ihtiyaç duyduğu için Kırım tahılı yoluna egemen olmak Atina yoksulların çok yakından ilgilendiği bir önlemdi.
Sayfa 169
Darius
M.Ö. 521-486 yılları arasidna hüküm süren Pers kralı. Pers egemenliğine karşı başkaldıran Küçük Asya Yunanlılarına Atinalilar tarafında gösterilen yardıma kızıp 490 yılında Atina'ya karşı bir sefer düzenledi, ne var ki bu sefer Perslerin Marathon civarındaki yenilgisiyle sonuçlandı.
Sayfa 165
Reklam
Antik Çağ 'Kent Devletleri'nin oluşumu esas itibariyle M.Ö. Vlll-Vll yüzyıllarda tamamlanır, Vl. yüzyıl devrimi ise (Solon'un, Kleisthenes'in Atina reformları) kabile düzeninin son kalıntılarını kesin olarak ortadan kaldırdı ve Antik Çağ demokrasisini pekiştirdi.
Sayfa 9
Hekim Alkmeon (M.Ö. V.)
Alkmeon'un duyum teorisi: "Kulakların içinde boşluk olduğundan insan kulaklarıyla duyar. Çünkü boşluk, boş olan herşey gibi ses verir, hava ise eko gibi yansıtır. Burnuyla koklar, çünkü soluk alma sırasında beyne hava çekilir. Gözler, içlerinde bulunan su aracılığıyla görürler. Gözün ateş de içerdiği aşağıdaki deneyden anlaşılır; göze vurulursa ateş görülür. Bütün duyular şöyle ya da böyle beyne bağlıdır. O nedenle, beyin yerinden oynatılır ya da döndürülürse, o sırada duyuların içinden geçtiği gözenekler kapandığından duyular körelir." "Beyin yönetici organdır." Alkmeon, beynin, insanın düşünsel faaliyetlerindeki rolünü Yunanistan'da ilk keşfedendir.
Sayfa 90
Hekim Alkmeon (M.Ö V. yy)
Alkmeon, M.Ö V. Yüzyılın ortalarında, Batı Yunanistan'da İtalya kenti Kroton'da oturuyordu. Onun öğretisine göre insan bedeni birbirine karşıt güçlerin etkisindeydi; nemli olanın ve kurunun, soğuk ve sıcağın, acı ve tatlının vb. 'Monarşi' egemen olursa, yani, örneğin, acı olan soğuk olana, nemli olan kuru olana karşı vb. üstün gelirse, o zaman insan hasta olur, tersi olur da bedende 'demokrasi', 'hak eşitliği' hüküm sürerse, güçler karşılıklı olarak birbirlerini dengeler, insan sağlıklı olur.
Sayfa 90
Hippokrates'in yönetimindeki Kos Hekimlik okulu
Kos'lu doktorlar tıbbın temeline birkaç teorik doğa felsefesi öncülü koymaya ve sonra da, uygulama tıbbının tamamını bu öncüllerin mantıksal sonucu olarak sunmaya çabaliyorlardı. Kos'lu doktorlar bunu yaparken, önceki kuşağın büyük doktorları Alkmeon, Empodokles ve Demokedes'in eriştiği başarıları temel alıyorlardı.
Sayfa 90
Reklam
Bu doktorlar, aynı zamanda, hastalıkları ayinlerle, arındırmalarla, büyülerle tedavi eden şarlatanlara da karşı çıkarlar. "Onlar, ilahi olanın arkasına saklanarak bilgisizliklerini ve acizliklerini gizlemek istiyorlar. Hastalıklar bu tür arındırmalarla ya da o insanların uyguladığı buna benzer yöntemlerle ortadan kaldırılabilseydi, o zaman onların, bu hastalıkları yine o türden yöntemlerle sağlıklı insanlarda ortaya çıkarmalarını engelleyen nedir?"
Sayfa 68 - Etkin YayıneviKitabı okudu
Atom kavramını bulan ilk insan
Demokritos, nesne çok daha küçük parçalara bölünecek olursa, sonunda hiç bir şekilde bölünemeyecek parçacıklara ulaşacağımız sonucuna vardı. Bu parçacıklar sonsuz çoklukta olmayıp pek çokturlar. Parçacıkların her biri sıfır olmayıp çok küçüktür. Demokritos bu parçacıkları "kesilemeyen, "bölünemeyen" anlamında "atom" olarak adlandırdı. Atomlar arasında boşluk bulunur.
"Kader diye bir şey yoktur." der Demokritos. "İnsanlar kendi güçsüzlüklerini ve kararsızlıklarını haklı çıkarmak için kaderi kendileri uydurdular. Hiç bir şey öylesine laf olsun diye, anlamsız olmaz; her şey mantıklı ve zorunlu bir nedensellikle olur. Bizim kadere yüklediğimiz her şeyin belirli bir sebebi vardır."
Sayfa 50 - Etkin YayıneviKitabı okudu
"Bir tek doğa olayının gerçek mahiyetini bulmak, Pers kralının tüm zenginliklerine sahip olmaktan daha büyük mutluluk verir." Böyle düşünüyordu Demokritos.
Sayfa 78 - Etkin YayıneviKitabı okudu
Reklam
Galileo, Demokritos'tan söz ederek onu Aristoteles'ten daha yüksek bir yere koyar. Örneğin, "Yüzen Cisimler" yazısında şunları okuruz: "Aristoteles, Demokritos'a böyle karşı çıkarak... ince ve ciddi felsefe sanatında kendisini çok geride bırakan rakibini nasıl yok etmek istediğini gösterir yalnızca." Daha sonraki eserlerinde Galileo'nun, Demokritos'un adını açıkça anmadığı doğrudur ama Demokritos'u göz önünde bulundurduğu ve teorilerini izlediği de bir dizi olaydan açıkça anlaşılır. Bu susuşun nedeni, Galileo'nun dinsiz Demokritos ve Epiküros'un izdaşı olduğu yolunda yapılan jurnaldi. Bu durum, Galileo'yu aşırı tedbirli olmak zorunda bırakıyordu.
Sayfa 116Kitabı okudu
Tüyler diken diken
Felsefede hemen hemen tüm öncellerinden söz eden Platon yalnızca Demokritos'un adını, onun öğretisiyle ilgili hallerde ya da onunla polemiğe girdiğinde bile anmaz, anlaşılan Demokritos'un ölümsüzlüğüne şu ya da bu biçimde yardımcı olmak istemezdi. Eskiler bile buna dikkat çekmişlerdi zaten. Aristoteles'in çömezlerinden biri olan Aristoksenos çok daha tuhaf bir gerçeği bildiriyor. Platon, Demokritos'un yazdıklarını edinebildiği her yerden özellikle satın alıp, onları yakmış. Pythagorasçı Amyclas ve Cleinias bunu yapmaması için Platon'u ikna etmeye çalışmışlar, çünkü bunun yarar sağlamayacağını, ne olursa olsun Demokritos'un kitaplarının bir çok insanın elinde kalacağını düşünüyorlarmış. "Açık ki Platon, o zamana kadar yaşamış filozofların en iyisinin kendi rakibi olduğunu anlıyordu." diyor Aristoksenos. Platon'un günümüzdeki hayranları bu ifadeyi Aristoteles okulunun düşmanca iftirası olarak görüyorlar. Ama boşuna! Platon, 'Yasalar'ında Demokritos öğretisinin yandaşlarıyla mücadele için böylesi önlemleri aslında kendisi öneriyor: "Bazılarını ölümle cezalandırmak, ötekileri kırbaçlayıp zindana tıkmak, üçüncüleri yurttaşlık haklarından yoksun bırakmak, dördüncüleri yoksullukla ve devlet dışına sürgün ederek cezalandırmak gerekir." Bu önlemlerin, kitap yakmaktan aşağı kalır yanı yok.
Sayfa 99 - Etkin YayıneviKitabı okudu
Şöyle diyordu Demokritos: "Özgürlük kölelikten ne kadar yüksekse, demokratik bir devletteki yoksulluğu da monarşide mutlu yaşantı olarak adlandırılan şeye o kadar üstün tutmak gerekir."
O zamanın anlayışına göre en iyi ve en değerli parça toprak, en kötüsü de paraydı.
Erdemliler zor anlarda belli olur.
Demokritos yıldızlara bakarak gelecek sonbaharın zeytin için çok bereketsiz bir yıl olacağını hesaplamayı başarmış ve zeytinin fiyatının çok yükseleceğini tahmin etmiş. Onun için, bulabileceği her yerden borç alıp Abdera'da ne kadar zeytinyağı varsa hepsini satın almış. Demokritos yoksul, kendini bilime adamış, ticaretle hiç ilgilenmeyen bir insan olarak bilindiğinden buna herkes çok şaşırmış. Çok geçmeden büyük bir zeytin kıtlığı baş göstermiş, zeytinyağının fiyatı öyle yükselmiş ki, Demokritos hemen zengin olmuş. Açgözlü komşuları Demokritos'u kıskanıp ona kin beslemeye başlamışlar. Ne var ki Demokritos komşularının yaptığı yanlıştan yararlanmaya kalkışmamış, onlardan satın aldığı yağın hepsini aldığı fiyattan geri vermiş. Onun amacı; istese, uyanıklık ve zenginlikte onları canının istediği an geçebileceğini, ama buna gerek duymadığını göstermekmiş.
Sayfa 132
42 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.