Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yılmaz Özdil

Yılmaz ÖzdilMustafa Kemal yazarı
Yazar
8.8/10
8,8bin Kişi
33,5bin
Okunma
1.871
Beğeni
47,2bin
Görüntülenme

En Yeni Yılmaz Özdil Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Yılmaz Özdil sözleri ve alıntılarını, en yeni Yılmaz Özdil kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Milli Eğitim'in tavsiye ettiği 100 Temel Eser'in, denetimsiz bırakılan yayınevleri tarafından ne hale getirildiği ortaya çıktı: Tolstoy'un kahramanı türbenin etrafında dolaşıyor, Tom Sawyer dua ezberliyor, Pollyanna Allah'ın bahşettiklerinin kıymetini bildiğini söylüyordu, Pinokyo "Allah rızası için" ekmek isterken, Üç Silahşörler'deki Aramis'in hidayete erdiği anlatılıyordu, Heidi dua ederek huzur bulduğunu izah ediyor, La Fontaine'in tilkisi bile "Allah yolumuzu açık etsin" diyordu.
Sayın medyamız gene çok mutlu olmuştu. Manşetlerinden gene havai fişekler fırlattılar. "Ekonomimiz büyüyor" başlıkları attılar, ne kadar çok bankamız yabancıya satılırsa, sayın medyamız o kadar çok seviniyordu. .... Milli İstihbarat Teşkilatımız, BDDK'yı resmi yazıyla uyarmıştı, "bankayı bu herife satarsanız, yarın öbür gün imzası olan herkes yüce divan'da yargılsnır, haberiniz olsun" demişti.
Reklam
Müslüman kafir için çalışır. Hadis bu olmalı. Boşuna boykot yapmayın.
Cumhuriyet tarihimizde ilk kez, devlet tahvili ve hazine bonosundaki vergi stopajı, yabancılar için kaldırıldı. Yerliysen vergi ödeyecektin, yabancıysan vergi ödemeyecektin. Resmen kapitülasyon'du.
Hava üstünlüğünün ne demek olduğunu, istikbalin göklerde olduğunu kavrayan ilk subaydı.
Sayfa 46 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 7. BasımKitabı okuyor
"Felek her türlü esbab-ı cefasını toplasın gelsin Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten"
Sayfa 37 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 7. Basım - Namık KemalKitabı okuyor
"Annem, bu toprağın altında, fakat, Milli hakimiyet ilelebet payidar olsun. Beni teselli eden tek kuvvet bulur Milli hakimiyet ile ilelebet devam edecektir."
Sayfa 27 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 7. BasımKitabı okuyor
Reklam
Zübeyde Hanım
Güzel kadındı. Güzel yaşlanmıştı.
Sayfa 22 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 7. BasımKitabı okuyor
Trajik yangının küllerinden yeniden doğan Selanik. Trajik yangının küllerinden yeniden doğan İzmir. Mustafa Kemal'in hayatında dönüm noktası olan iki çok önemli şehrin ortak kaderi, adeta tarihin cilvesiydi.
Sayfa 17 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 7. BasımKitabı okuyor
Vay be. (☞ ͡ ͡° ͜ ʖ ͡ ͡°)☞
İTÜ'den emekli bir profesör, başbakanlığa mektup yazdı. "Rüyamda Nakşibendi şeyhini gördüm, evliyamız endişeliydi, YÖK'te yanlış işler yapıldığı konusunda ikaz etti, görevim size duyurmaktır" dedi. Başbakanlık bu mektubu resmi evrak olarak işleme koyup, gereğinin yapılması için Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderdi. Milli Eğitim Bakanlığı da, gereğinin yapılması için YÖK'e gönderdi iyi mi!
Vahdettin
Vahdettin varken İngiliz casuslarına gerek yoktu!
Reklam
Kesin olan şuydu... Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk demekti. Uluslararası dengeler değişiyor, düşmanlar dost, dostlar düşman oluyordu ama, bu gerçek değişmiyordu. Atatürk ortadan kaldırılırsa, Türkiye Cumhuriyeti’nin ayakta durabilmesi mümkün değildi, bu yüzden peşpeşe suikast planlanıyordu. (Bu gerçek 100 yıl sonra bile değişmedi... 100 yıl sonra bile devam eden manevi suikast girişimlerinin temel hedefi, aslında bu.)
reşit galip..
Türk aydınlanmasının Kuvvacı fedaisiydi. Rodos doğumluydu. İtalyanlar Trablus Savaşı sırasında oldu bittiye getirip Rodos’u işgal edince, henüz 17 yaşındayken doğduğu toprakları kaybetmenin acısını yaşadı. Kayıkla Marmaris’e geçti, İzmir’e geldi. Bugün Swissotel Büyük Efes’in hemen karşısında yeralan ve Ticaret Lisesi olarak eğitim veren Fransız
bizim oralarda* köylerde bu ayakkabıya hala cızlavet diyorlar (=
Gislaved, Türkiye’de reklam vermeye başladı. İsveç malıydı. Hurda lastikten yapılan ayakkabıydı. Yekpareydi, kalıp halinde tabanıyla birlikte presleniyordu. Bağcıkları varmış gibi görünüyordu ama, aslında yoktu, üzerinde bağcık şeklinde baskı vardı. 1900’lerin başında Wilhelm ve Cari Gislow adında iki kardeş tarafından icat edilmişti, Gislaved şehrinde yaşıyorlardı, otomobil lastiği fabrikaları vardı, hurda lastikleri atmaktansa değerlendirmeyi düşünmüşler ve kalıplayıp presleyerek bu ayakkabıyı üretmişlerdi. Haliyle, çok çok ucuzdu. Sadece İsveç’e değil, bütün Avrupa’ya satıyorlardı. 1933’te Türkiye pazarına girdiler. Ahalimizin dili dönmedi, Gislaved diyemedi, cızlavet dedi. (Gislowkardeşler İkinci Dünya Savaşından sonra ayakkabı üretimini durdurdu, Avrupa değişmiş, sanayi gelişmişti, bu ilkel ayakkabı türevi artık satılamıyordu, alıcı bulamıyordu. Türkiye hariç... Türkiye’de taklitleri çıktı, şakır şakır üretime devam edildi, bu kitabın yazıldığı 2022 yılında Türkiye’de hâlâ satılıyordu.)
* çanakkale-balıkesir..Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.