18 mart 1915 deniz savaşı sonrası 25 nisan 1915te başlayan çanakkale kara savaşlarına dair yerli yabancı yazarlar, tarihçiler, araştırmacılar tarafından yazılmış birçok kitap var.
okumuş olduğum bu kitap dışarıdan bakıldığında bunlardan biri gibi görünse de aslında tam olarak böyle değil.
zira
En sıkı diktatörlük rejimi yönetimi altında bile, yazarlar kendi zihinlerinde özgür kalıp doktrin karşıtı düşüncelerini yetkililerin anlamayacak kadar aptal kalacağı bir biçimde damıtamaz, kılıfına uyduramaz mı?
Basının birkaç zengin adamın elinde toplanmış olması; radyo ve filmlerin tekelleşme kıskacında bulunması; halkın kitaplara para harcama konusundaki isteksizliği ve bunun sonucunda neredeyse tüm yazarların geçimlerini yaratıcılıktan yoksun işlerden sağlamak zorunda kalmaları...
Orwell sevdiğim başat yazarlar arasında. Bu yılın yine enleri arasında yer alabilecek bir kitap okudum. Tek eleştirim kitaba konulan başlığın kitabın tamamını kapsamıyor olması. İnsanı daha okumaya çeken, daha duygusal ve içindeki bütün bölümleri daha kapsayıcı bir başlığı olmalıydı.
İşte size Orwell'den bütün gereksinimlerinizi karşılayacak enfes bir kitap.
Akıcı,sade bir dil ve esprili bir üslup ile kaleme alınmış olan bu eser; Orwell'in yazarlar,kitaplar,yergiler ve sansürler üzerine makalelerini derlediği bir eser aslında.Bu makalelerin tümü 1936 lı yıllarda Fortnightly' de yayınlanmış.
George Orwell hayatının bir
Merhaba dostlar. Gelin sizi samimi bir kitapla tanıştırayım. En son benim tanışmam dışında sorun yok tabi. Hem kitap hem sigara. Evet iki sadık (eşsesli olduk) dostumuz çoğumuzun. İçerik öyle değil he. Yakın sigaranızı, okuyun kitabınızı değil yani.
Oldukça akıcı ve bir o kadar sade kullanılan dil. Süslü olunca sevmiyorum. Süslü deyince aklınıza kim geldi doğru söyleyin? Biraz esprili gidiyorum aslında kitabı okuyanlar neden böyle olduğunu tahmin etmişlerdir.
Kitap ile alakalı çok konuda içerik görüyoruz. Edebiyat, sanat, yazarlar, sansürler, eleştiriler, eleştiri yapanlar derken epey malzeme var. Tabi yazarın kendinden çok kesit var. Özellikle çocukluğu, insanı gülümsetiyor. Hepimizin çocukluğuna ve ileride çocuklarına gülümseyerek bakması dileklerimle...
İyi okumalar dilerim..
Günümüzde fen bilimleri aynı oranda tehdit edilmiyor. Bu durum, neden çoğu ülkede bilim insanları için kendi hükümetlerinin arkasında olmanın yazarlar için olduğundan daha kolay olduğunu kısmen açıklıyor.
Bu durum, neden çoğu ülkede bilim insanları için kendi hükümetlerinin arkasında olmanın yazarlar için olduğundan daha kolay olduğunu kısmen açıklıyor.
"Edebiyatçı meslektaşlarıyla bir tür dayanışma geliştirmek ve yazarlar susturulduğu veya intihar etmek zorunda bırakıldığında, gazetelerde sistematik olarak yalan haberler çıktığında kayıtsız kalmamak bilim ahlakını korumak isteyen her biliminsanının görevidir."
Aralık ayının son günü okumuştum ve yine trende. Yazarın okuduğum kitapları içinde tek bir kitabı “1984” benim yakın zamanda en beğendiğim kitaplardan biri olmuştur. Bu kitabında -Kitaplar ve Sigaralar- ise çeşitli konularda kişisel görüşlerinden bahis ediyor yazar. Başlangıçta kitap ismini yadırgamış, (dünyadaki tüm kitaplar için :) ) benim
En sıkı diktatörlük rejimi yönetimi altında bile, yazarlar kendi zihinlerinde özgür kalıp doktrin karşıtı düşüncelerini yetkililerin anlamayacak kadar aptal kalacağı bir biçimde damıtamaz, kılıfına uyduramaz mı?