Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
80 syf.
10/10 puan verdi
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti, memleketim olan Sivas'ta kuruluyor. Sivas'lı kadınların örgütlenmesiyle genişliyor ve İstiklal Savaşı döneminde çok faydalı işler yaparak Başbuğ Atatürk'ün övgüsüne mazhar oluyorlar. Kurumsal şekilde davranmaları hem kadınsal bir özellik olan tertip, düzen; hem de askeri bir özellik olan disiplinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Çünkü hayranlık verecek derecede bir ilerleyişleri var. Kitapta Cemiyetin, Başbuğ Atatürk'le yazışmalarına dair belgeler mevcut. Çok hoş, yalnız dili oldukça eski, anlamakta zorluk çekilebilir. Padişaha, Hükümete, yabancı devlet temsilcilerine, içinde bulundukları işgal durumunu protesto edecek bir sürü yazı gönderiyorlar,bu belgeler mevcut. Atatürk Araştırma Merkezi tarafından derlenmiş güzel bir kitaptı. Gurur verici.Tomris'ten, Süyümbike Han'a,Dilşad Hatun'dan Kurmancan Datka'ya, Bacıyan-ı Rum'dan, Müdafaa-i Vatan Cemiyeti'ne, Kara Fatma'dan Sabiha Gökçen'e binlerce selam olsun.
Milli Mücadele'de Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti
Milli Mücadele'de Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan CemiyetiBekir Sıtkı Baykal · Atatürk Araştırma Merkezi · 19969 okunma
366 syf.
9/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Son dönemlerde yazım dili bu kadar sağlam bir kitap okumamıştım. Kıdemli bir yazar olduğunu bildiğimiz, Ian Mc Ewan, kelime hazinesi geniş bir yazarın, cümleleri nasıl güçlü kullanabileceğine güzel bir örmek vermiş. Kitabın çeviri olduğu dikkate alındığında; çevirmenin de hakkını teslim etmek gerekir. Kitabın sadece dili değil, konusu da güçlü ve akıcı. 366 sahife çok keyifle okuma imkanı veriyor. Öncelikle yazmaya dönük hevesi olan arkadaşların bu kitabı okumalarını mutlaka öneriyorum. Zaten, yazar, kitabın kurgusuna dolaylı yoldan nasıl etkili yazı yazılırı da eklemiş. şöyleki, kitabın karekterlerinden Briony, yazma hevesi olan bir çocuktan ünlü bir yazara evrilen bir kişiliği temsil ediyor. Okuyan arkadaşların bu kitap hakkındaki yorumlarını duymayı çok isterim.
Kefaret
KefaretIan McEwan · Can Yayınları · 2003785 okunma
Reklam
‘’Yıllar önce gördüğü rüyada Hz.Muhammed’den şefaat dileyecekken yanlışlıkla seyahat isteyen ve böylece seyyah-ı alem olan Evliya Çelebi Peygamber’in huzurundadır… Uzun gezilerin ardından artık şefaat dilemenin zamanı gelmiştir. Bu kez dili sürçmeyecektir… Büyük kalemini çıkarır ve duvara tek bir satır yazı yazar : Şefaat ya Muhammed Evliya’ya…’’
416 syf.
4/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Sullıvan ailesinin en büyük oğlu Marcus' u un hikayesini anlatıyor kitabımız.Serinin ikinci kitabı da aynı birinci kitapta ki gibi tesadüfen tanışan günübirlik gönül eğlendirme diye başlayan ama sonrasında ciddi aşka dönüşen Marcus ile Nicola'nın romantik ve oldukça gereksiz cinsellikle ( benim fikrim) betimlenen aşk hikayesi. Yani benzer kitaplar elbetteki okudum ama bu kitap sanki biraz vasat gibi okuduğum diğer yazarların aynı tür romanlarına göre.Biraz devrik bir cümle oldu ama sanırım ne demek istediğimi de anlatabilmişimdir. Tabi ki hızlı okunabilen , merak uyandırmayan ve okuyup bitirdiğinizde başka kitaplar gibi öyle bilinçaltınızda iz bırakmayan cinsten olduğunu nacizane düşünüyorum. Okumak isteyene gerek anlatım dili gerek yazı puntosu açısından tavsiye edebilirim..
Sonrası Şiir Gibi
Sonrası Şiir GibiBella Andre (Lucy Kevin) · Novella Yayınları · 2014138 okunma
“SENİ SEVEN NEYLESÜN” VE BEYNUN AKYAVAŞ M. NİHAT MALKOÇ Nice sözde meşhurlar vardır ki, ne yazık ki bulunduğu yerin hakkını vermeden o noktaya gelmişlerdir. Niceleri de vardır ki haksız yere nisyan bulutlarına gömülmüşlerdir. Fakat her şeye ilaç olan zaman, bunları elemesini, adaleti tecelli ettirmesini bilmiştir. Zamanın nisyan bulutlarında
“SOMAS’TAN AY IŞIĞINA” VE MEHMET KUVVET M.NİHAT MALKOÇ Mehmet Kuvvet Trabzonlu bir şiir işçisi… Daha düne kadar böyle anılıyordu; fakat artık ona bir de “öykü yazarı” sıfatını eklememiz gerekecek. Zira değerli şair ve yazar dostum Mehmet Kuvvet “Somas’tan Ay Işığına” adlı bir öykü kitabı çıkardı geçenlerde. Bugüne kadar şair olarak bildiğimiz
Reklam
152 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
1985’te yayımlanan tarihi roman Beyaz Kale, 1990’da ABD’de ödül almıştır. Yazarın üçüncü kitabıdır. Konu olarak, Venedikli bir köle ile onu satın alan Hoca arasındaki ilişkiden doğu-batı kültürü (özellikle bilim açısından) ele alınmış. Osmanlıda avcı olarak bilinen IV. Mehmet döneminde geçer.(Kanuniden sonra tahtta en uzun süre kalan padişahtır.) Köle ile Hoca görünüş olarak birbirlerine ikiz derecesinde benzemektedir ancak fikri olarak ayrılırlar. Hocanın kölesinden de öğrendikleriyle astronomi, yıldızlar vb. çalışmalarla padişahı etkileme çabaları(padişah 7 yaşında tahta geçtiğinden onu kandırabileceğini düşünmektedir), orduları bozguna uğratacak silah tasarım çalışması(yıllar sürüyor) ve dönemde yaşanan veba salgını…Tüm bunların sonucunda “Ben neden benim?” sorusuna aranan yanıt. Kitabın son sözünde yazar, hikayeyi oluşturma sürecini ve yararlandığı kaynakları ele almış. Dili açısından anlaşılır ancak pek sürükleyici değildi. Biraz sıkıldım okurken. Yazarın kendisini sevmemekle birlikte yazı dilini merak ettiğimden okudum. Araştırmalarım sonucunda özellikle “Kara Kitap” ve “Benim Adım Kırmızı” romanları en beğenilenlermiş. Okursam bunlara devam edeceğim. Orhan Pamuk okumayı düşünüyorsanız daha iyi kitaplarından başlayın derim. Okurken sıkılmış olsam da Nobel ödüllü yazarın anlatım tarzını beğendim. Bir de kitabın son sözünde yazar, hikayeyi oluşturma sürecini ve yararlandığı kaynakları ele almış.
Beyaz Kale
Beyaz KaleOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229bin okunma
İyi bir kitap incelemesi nasıl yazılır? Sayın 1000kitap sakinleri sitenin kolonlarını oluşturan bir şey kitap incelemeleri. Malum hiç siteyi bilmeyen biri bile araştırma yapmak istediği bir kitabı Google amcada aratıp 1000kitaba girip araştırma yapmak istediği kitapla ilgili incelemeleri okuyabilir. İşte bu yüzden kitap incelemeleri çok önemli
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.