Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatihyzc

Fatihyzc
@yazici69
Sıkı Okur
DİB
İstanbul - Kocaeli
1995
22 kütüphaneci puanı
379 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
854 syf.
9/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Öğrencilik yıllarından itibaren şair olarak tanınmaya başlayan Hafız-ı Şirazî XIV. yüzyılın önemli şairlerindendir. İran'ın Şiraz ilçesinde dünyaya gelen Hafız, aynı zamanda iyi derecede satranç oynamayı bilmektedir. "Hafız" asıl ismi değildir. Kuran'ı ezberlediğinden dolayı bu mahlasla anılmaktadır. "Şirazi" ismi
Hafız Divanı
Hafız DivanıHafız-ı Şirazi · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2019636 okunma
Reklam
406 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Gerçek, hakiki ve ham sevginin saf halini, divan şiirleri ile anlatılışın en mükemmel hali. Hayran oldum resmen. Aynı zamanda bir tasavvuf eseri. Baş karakterin başından geçen olaylar, tasavvufta ki merhaleleri temsil ediyor. Ferhat ile Şirin gibi, Leyla ile Mecnun gibi bir "sevgi yolculuğu" ana konusu. Divan edebiyatın son ustalarından olan Şeyh Galib, bu eseri yanlış hatırlamıyorsam 23 yaşında, 6 ayda yazmış. Kurduğu tasvirler, ulaştığı aşk boyutu çok muntazam. Bazı kelimler vardı ki kitabı bırakıp sadece o kelime üzerine düşündüm durdum. 2023 yılının bende ki en etkili kitabı şuan bu oldu. Kitap hakkında genel bilgi verecek olursak; Yaklaşık 50 sayfa önsöz içeriyor; genel bilgi ve eserin metni ile alakalı akemedik bilgiler içeriyor. Ardından 2101 beyitten oluşan metin yer alıyor. Metin nakledildikten sonra Abdülbaki Gölpınarlı'ın günümüz türkçesine çevrilmiş hali yer alıyor. Biter mi bitmedi; sonrasında kitapta geçen kelimeler için bir de sözlük yer alıyor. Yok yok bitmedi devam diyor kitap; Bir de bibliyografi var. Son olarak; Şeyh Galib'in kendi el yazısı ile Hüsn ü Aşk'ı mevcut.
Hüsn-ü Aşk
Hüsn-ü AşkŞeyh Galip · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 17821,284 okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Hayat ideali oluşturmak için mühim bir eser. İlber hocanın genelde üstünde durduğu temel nokta ise şu; üretkenlik. Taş üstüne taş koymadıktan sonra yaşamanın bir değeri olmadığını ifade etmeye çalışmış ve çok haklı. Aynı zamanda okudukça hocanın nasıl bu kadar geniş yönlü bir kişiliği olduğunu fark ettim. Durmamış, sürekli bilgi, sanat peşinde debelenmiş. Elbette meyvesini fazlasıyla almış bence. Kendimi bir çok alanda yetersiz olduğumu anlamama sebep oldu. Her sayfada nelerden haberim olmayışıma üzüldüm açıkçası. Sorular çok yavandı. Sorular olmadan da kitap basılabilirimiş.
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
55 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hayranlık duyguduğum bir kitap oldu. Eser hem bu kadar kısa hem de zihnimde ciltlerce düşünmeye sevkedecek kadar etkileyici nasıl olabilir? Alıntı paylaşımı yaparken her sayfasıyı paylaşmamak için kendimi zor tuttum. Her cümle, her metefor zihinde farklı bir kapının aralanmasına sebep oluyor. olaylara yaklaşımı ve bakış acısı çok farklı. Özellikle "İyiye ve Kötüye Dair" babı çok ciddi bir bakış açısına yelken açıyor. Biraz tasavvufu andıran bir yapısı var ayrıca. Evet bu kadar kısa bir kitabı üç günde bitirdim ama bir yıl da bitirmem gerekirdi. (Biraz mübalağa yapmış olabilirim ama bu eser için bi mahzuru yok bence)
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,6bin okunma
480 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Her kitap kişiye bir katkı sağlar. Her kitap "şahanedir" algısı ile kitaplara bakan biri olmadım hiç. Özellikle günümüzde kitaplar hakkında yorum veya inceleme yazıldığında genel olarak hep övgü dolu ve şahane olduğu vurgulanır. Kitaplara sadece övgü dizmek için bakılmaktan çıkması gerekir. Özellikle de günümüzde nam kazanmış bir kitap
Sinekli Bakkal
Sinekli BakkalHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 202218,6bin okunma
Reklam
49 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Her geçen sayıda dergiye olan bağlılığım artıyor diyebilirim. Özellikle bu sayıda 2 yazarın yazısı şahane diyebileceğim bir noktadaydı. 1. si Emine Ecran Çeliksu; Yol'un hikayesini anımsatan bir yazı. Betimleler ve bazı metaforlar etkileyiciydi. 2. ise Mustafa Ünverdi; Hz. İbrahim ile oğlu Hz. İsmail (a.s.) üzerinden görünmeyene değinerek alınması gereken dersi çok iyi bir şekilde lanse etmiş diyebiliriz. Bir de "Siz de şair misiniz?" yazısı ile Hüseyin Akın'ın eserini de okumanızı tavsiye ederim.
Geçerken - Sayı 25 (Ekim 2022)
Geçerken - Sayı 25 (Ekim 2022)Geçerken Dergisi · Diyanet İşleri Başkanlığı · 202225 okunma
286 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Cahit Zarifoğlu'nun İslami noktada bu kadar hassas olduğunu bilmiyordum. İslamiyet'e olan inancı beni ayriyeten mutlu etti. Kitap şahane değildi elbet ama güzeldi. İslamiyet açısından bazı ufuklar kazandırdığını söyleye bilirim.
Bir Değirmendir Bu Dünya
Bir Değirmendir Bu DünyaCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20219bin okunma
540 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
ilk olarak eleştirdiğim yeri dile getireyim; giriş kısmında yirmiüç farklı yazarın şiirler ve şair ile ilgili düşüncelerinin yer verilmesi gereksizdi; Şiirlerin anlaşılmasının zor olduğunu vs. dile getirmişler. Her zor ve anlaşılmayan kitaba giriş kısmında bu zordur, anlaşılması vs. şeklinde bildiri yayınlamak biraz acemice. Elbette yazılanlar güzel, onlara söylenecek söz yok fakat o yazıların yeri bu kitabın giriş kısmı değil bence. Şiirlere gelince; tamamı ile kendine has bir tarzda yazan ve bundan ödün vermeden dile getirmiş şiirleri. Genel olarak çok özgün. Her şiir şaşırtıcı bir izlenim bırakmasa da genel olarak her şiirinde şaşıracağım ve hayrete düşürecek bir mısralar vardı. Kişinin kendine has olan yapısını koruması ve özentilikten uzak bir şekilde şiirlerin ele alınması çok güzel bence.
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20214,023 okunma
724 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Büyük bir hevesle alıp okumaya başladığım kitaplardan birisi ama umduğumu bulduğum söylenemez. Belki benim kültürel noktada eksikliğimden kaynaklanıyor olabilir. Edebi bilgimin yetersizliğinden de kaynaklanıyor olabilir. Öncelikle ben kitaba roman gözlü ile bakılmasını doğru bulmuyorum zira bir arayış cabası var kitapta. Daha çok psikoloji ve felsefe ile ilgili bir kitap olarak değerlendirmek daha doğru olur kanaatindeyim. Zira hikaye bağlılığından, olay akışından çok ötede. Genelde romanlar sanki bizi oradaymışız gibi yaşatır duyguyu. Ama bu kitap daha çok düşündürüyor. Bundan dolayı roman olarak değerlendirilmesi biraz abes gibi geliyor bana. Ve sosyoloji noktasında da bir çok bilgi barındırıyor. Oğuz Atay'ın toplum bilimine ne kadar hakım olduğu da aşikâr. Evet, kitap güzel ama şahane diyemem. Çok güzel alıntılar var, şahane cümleler var ki bence en güzel alıntı şu sanırım; #184732187 .
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,8bin okunma
572 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Notre Dame'ın Kamburu
Ufakta olsa spoiler içerir. Genel olarak gayet güzel ve başarılı. Önce eleştirdiğim yeri dile getirmek istiyorum; Paris'i kuş bakışı altında konumunu anlatması hikayeden bir nebze olsun uzaklaşmanıza sebep oluyor. Hikaye ile aranıza mesafe koyuyor. Olmaması daha iyi olurdu zira okuduğunuzda da hikaye ile o kadar bağı yok. Ayrı bir kitapçık olarak basılarbilir o kısım. Paris'in o zaman ki konumu tabi ki önemli ama hikayenin akışını bozuyor ve ister istemez kitaptan bir nebze olsun soğutuyor. İleride toparlanıyor bu tabi. Ayrıca bana göre olaylara sebep olan kişinin gerektiği cezayı almadan hayatını yaşaması üzüntüm oldu. Sahte bir umut tüm insanları etkiledi ve sonlarının hüsranla bitmesine sebep oldu. Kendi çıkarı için bir kişinin hayatını mahvetti, boş yere umut bağlamasına sebep oldu ve o kişi de başkalarının hayatını olumsuz yönde etkilemiş oldu. (Bana göre kitaptaki en kötü karakter "Phoebus") Beğendiğim kısımlara gelince; Bazı durumların anlatımı o kadar etkiliydi ki gözlerimin dolmasına engel olamadım. Çok başarılı ve sıkmayan bir betimleme söz konusu hakim. Güzelliğin dışta değil içte en güzel sergilendiğinin vurgulanması da ayrı bir güzel. Çingene kızını seven iki kişinin, kızı kurtarmak için onca kişinin hayatını hiçe sayarak ayaklanma çıkarmaya teşvik etmeleri ne kadar ve ne büyük bir ayıp. Bazen bu durumu filmlerde de görüyoruz; aile bağının önemini anlatılırken diğer insanları katlederek bunu başaracağını sanmak tam bir fiyasko. Ve bazen umduğumuzu bulduğumuz an, aslında kaybettiğimiz andır.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,8bin okunma