Milletimiz; insanlık tarihi boyunca en çok devlet kuran milletlerin başında gelir ve Türklerde devlet, millete hükmeden değil milletin hizmetkârı olan bir müessesedir. İşte tam da bu noktada Hunlardan itibaren Türkiye Cumhuriyeti'ne kadar kurulmuş, bazıları imparatorluk seviyesine ulaşmış, doğudan batıya geniş bir coğrafyaya yayılmış sayısız Türk devleti hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız en doğru adrestesiniz.
Prof. Dr. Sadullah Gülten tarafından alanında uzman kişilerin makaleleri bir araya getirilerek takdire şayan bir çalışma ortaya konulmuş. Hunlardan günümüze kadar kurulan Türk devletleri kimlerdir? Türkler bu devletleri kurarken neler yaşamıştır? Bu devletlerin yıkılmasındaki sebepler nelerdir? gibi soruların yanıtlarını içeren kitapta ekstra olarak her Türk devletinin o dönemki komşuları ile olan ilişkilerine, o dönemki yöneticilerinin karakterlerine, yönetici olma yolundaki yaşananlara ve yönetici olarak yaptıklarına da değinilmiş.
Tarihimizin derinlemesine geniş olmasının sebebiyle orta kısımlara kadar sürekli bilgi ağırlıklı bir anlatım var. Alana ilgisi olmayan veya konu hakkında bilgisi fazla olmayan arkadaşlar bu kısımları okurken biraz yorulabilir fakat yarısından sonra daha akışkan bir dile geçiliyor. Kitabın ortasında okumayı bırakırsanız pişman olma ihtimaliniz bir hayli yüksek.
Ancak tek eksik ne yazık ki kitap içerisinde sayıları göze çarpacak dereceye ulaşan yazım hataları bulunmakta. Bir noktadan sonra rahatsız edici gelmeye başlıyor, yazım denetimi daha iyi yapılabilirmiş. Bunun dışında Türk tarihine ilgisi olan herkesin en az 1 kez okuması gereken bir kitap. Oldukça başarılı.
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU – GENÇLİK VE EDEBİYAT HATIRALARI
TÜRKİYE’DE AYDIN AYMAZLIĞI
İlginçtir Namık Kemal 48 yaşında ölür. İki tane dört haneli sayı arasında bir kısa çizgi Namık Kemal’in bütün hayatıdır. 1840-1888. İşte bu kadar. Aynı yaşam süresi 1867-1915 sayıları ile Tevfik Fikret için de geçerlidir. Her ikisi de oldukça kısa bir yaşam
“Sonra konuştu: "Dostlarım ve yoldaşlarım, dini kurumuş olduğu halde inançlara boğulmuş olan millete yazık!
Yazık o millete ki, dokumadığı şeyi giyer, ekip biçmediğini yer, hasat etmediği tohumun ekmeğiyle beslenir, kendi cenderesinden çekmediği bir şaraptan içer. Yazık o millete ki, zorbayı bir kahraman gibi alkışlar ve gösterişli fatihi hayırsever sanır. Yazık o millete ki, rüyasında küçümsediği tutkuya uyanıkken boyun eğer. Yazık o millete ki, sesini sadece cenaze törenlerinde yükseltir, sadece yıkıntılar arasında kibirlenir ve sadece boynu kılıçla kütük arasındayken başkaldırır. Yazık o millete ki, Devlet adamı bir tilki, filozofu bir hokkabaz, sanatı yamama ve taklit sanatıdır. Yazık o millete ki, yeni hükümdarını borazan sesleriyle karşılar ve bir sonraki hükümdarını da borazanlarla karşılamak için, onu yuhalayarak uğurlar. Güçlü adamları henüz beşikteyken, bilgeleri yıllarca susturulan o millete yazık! Ve her parçası kendini bir millet sanan, o bölünmüş millete yazık!"
Sonra konuştu: "Dostlarım ve yoldaşlarım, dini kurumuş olduğu halde inançlara boğulmuş olan millete yazık!
Yazık o millete ki, dokumadığı şeyi giyer, ekip biçmediğini yer, hasat etmediği tohumun ekmeğiyle beslenir, kendi cenderesinden çekmediği bir şaraptan içer. Yazık o millete ki, zorbayı bir kahraman gibi alkışlar ve gösterişli fatihi hayırsever sanır. Yazık o millete ki, rüyasında küçümsediği tutkuya uyanıkken boyun eğer. Yazık o millete ki, sesini sadece cenaze törenlerinde yükseltir, sadece yıkıntılar arasında kibirlenir ve sadece boynu kılıçla kütük arasındayken başkaldırır. Yazık o millete ki, Devlet adamı bir tilki, filozofu bir hokkabaz, sanatı yamama ve taklit sanatıdır. Yazık o millete ki, yeni hükümdarını borazan sesleriyle karşılar ve bir sonraki hükümdarını da borazanlarla karşılamak için, onu yuhalayarak uğurlar. Güçlü adamları henüz beşikteyken, bilgeleri yıllar ca susturulan o millete yazık! Ve her parçası kendini bir millet sanan, o bölünmüş millete yazık!"
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
41 kere maşallahlık bir okuma oldu Aziz Nesin'in okuduğum 41. kitabı oldu .En sevdiğim yazarlardan biri hatta bir ara aşırı fanıydım sanırım yaşım büyüdükçe kimseye hayranlık beslememeye başladım .:)Bir zamanlar aşırı derecede Mabel Matiz hayranıydım o sevgim de köreldi.:)Şu an ve ilelebet sadece ailemin fanıyım:) Bu arada her zaman ki gibi başörtülü olduğumdan Aziz Nesin hayranlığım bile sorgulanmisti burada.Bilmeyenler için söyleyeyim kitaplarında asla Allah düşmanlığı yok .Ateist diye herhangi bir karalama ile karşılaşmayacaksınız.Kendisinde en sevdiğim yön her ne olursa olsun yanlışa muhalefetlik yapıp günün sonunda haksız cezalara maruz kalsa da hâlâ at gözlüğü ile bakan bir millete siyasetçilerin sömüren yüzünü göstermeye çalışmasıydı A,B,C partisi fark etmeksizin . Hayranlığım buradan geliyor.Çok sığ olan insanlar var ve sayıca çok fazlalar ne yazık ki açıklamam çok gereksiz ama yazmış bulundum .Gel gelelim kitaba minik bir çizgi romandi yine şaka ile karışık karakterlerde yer yer sinir eden aptalca davranışlar olsa da kitap bitimindeki mesaj çok güzeldi. Okuyunca mesajı görürsünüz tavsiye ederim.:)
Deniz AslanıAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 201333 okunma
Yazık o millete ki, zorbayı bir kahraman gibi alkışlar ve gösterişli fatihi hayırsever sanır.
Yazık o millete ki, rüyasında küçümsediği tutkuya uyanıkken boyun eğer.
Yazık o millete ki, sesini sadece cenaze törenlerinde yükseltir, sadece yıkıntılar arasında kibirlenir ve sadece boynu kılıçla kütük arasındayken başkaldırır.
Güçlü adamları henüz beşikteyken, bilgeleri yıllarca susturulan o millete yazık!
Yazık o millete ki, sesini sadece cenaze törenlerinde yükseltir, sadece yıkıntılar arasında kibirlenir ve sadece boynu kılıçla kütük arasındayken başkaldırır.