Defalarca Kayboldum, 31 yazarın (Mine Söğüt,Murathan Mungan,Selim İleri,Sema Kaygusuz,Oya Baydar,Ahmet Büke,Yekta Kopan,Necati Tosuner...daha nicesi) 15 yaşın simgelediği yıllarını,kişisel deneyimlerini öykü,anı ve şiir türünde kaleme aldıkları yazılarından oluşuyor.Buram buram edebiyat kokan dili ve anlatımıyla okurunu o yıllara götürüyor.
Genç okurlara hitaben bir araya getirilen bu yazıları bence yetişkinler de okumalı. Çünkü bugünden 15 yaşımıza bakarken,15 yaşımızın da bugüne baktığı gerçekliği yanı başımızda kol geziyor.
15 yaşa saygı duruşu âdeta...Keyifli okumalar.
Yıllardır aynı şeyi yapmanın insanı nasıl körelttiğini bilirsiniz. Ertesi gün uyandığında hiçbir değişiklik olmayacağını bilmek, kendini açma-kapama düğmesine başkasının bastığı bir makinenin herhangi bir parçası gibi görmek. Bunları fark edince makinenin diğer parçalarından nefret etmeye başlıyorsunuz, çünkü onlar hiçbir şeyin farkında değiller. Yeni bir halı, yeni bir araba almak ya da ne bileyim, hafta sonunda yeni bir çay bahçesi keşfetmek hayatlarındaki en büyük değişiklik. Nasıl nefret etmezsiniz ... Yoo, bunun saldırganlık olduğunu düşünmeyin. Aslında onlardan değil, onlarda gördüğüm kendi hayatımdan nefret etmeye başlamıştım.
Hala yaşadığını kanıtlayabilmek için bir şey yapmalısın. İki seçeneğin var: Ya titreye titreye ağlayacak ya da çılgınca kahkaha atacaksın…
Şu anda senin için ikisi de aynı kapıya çıkıyor…
Belki de bir canlının yüreği sadece çocuklukta dilediğince atıyor. Korkmadan, hesaplamadan, bütün mümkünlere inanarak. Büyüdükçe sadece kan pompalıyor kalp. Kendini bildiğin gün korkuyu da biliyorsun belki.