Herkese merhaba
İlk kitabın heyecanı ile ikinci kitabı da hemen ertesi gün birkaç saat içinde bitirdim. Sıkıntılı bir dönemdeyken, düşünmemek ve kafamı dağıtmak için okuduğum bu seri bana ilaç gibi geldi. Bir gerçek yaşadığımız hayat var bir de kitaplarla yaşadığımız hayat var. Çok doğru. O sıkıntılı dönemimde bir kere daha anladım ki benim en iyi arkadaşlarım kitaplarım. Yazarın zekasına hayran kalmamak imkansız. Heyecan dorukta, yine ters köşelerle dolu , soluksuz okuduğum bir seri oldu. Hemen yazarın bende olmayan diğer kitabını da almalıyım.
İlk kitaptan sonra Millie kendine yeni bir sayfa açıyor üniversitede sosyal hizmetler dalında okuyup yardıma muhtaç kadınlara yardım etmek istiyor. Bu arada hizmetçilik işine devam ediyor. Geçmişi hakkında sorular sormayan bir işveren bulmak zordu Millie için. O yüzden Douglas Garrick'in evinde çalışmaya başlaması büyük bir şanstı. Tek bir şartı vardı oda misafir odasına girmemesiydi.Çünkü karısı çok hastaydı. Millie bu durur mu ? Bir süre sonra evdeki tuhaflıkları görünce , Wendy'nin ağlama seslerini duyunca kapıyı tıklattı. İşte ondan sonra Millie bildiğimiz Millie, kendi yöntemleriyle Wendy'nin hayatını kurtarmaya çalışacaktı. Enzo'nun dönmesine çok sevindim. Ben çok sevdim seriyi.
Bu hafta bana eşlik edecek kitaplarım 😊Bir ay olacak elime adres degisikliginden anca ulaştılar canlarim 🥰😊 Bu sayede benden evvel bütün Türkiye 'yi dolaştilar 🤭 kıskandım valla 😊 Gezmek ve bilgi dolu olmak böyle oluyor işte...Keyifle okunsunlar..🌸
Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegâne tesellidir. Her eşyasını ayrı ayrı ve gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku taşırlar. Her zaman söyleyecek birçok lafları vardır.
Benim Sevgili Aliye’m,
Mektubunu aldım. “Ben fena kız değilim, senin meyus olmayıp saadetin için hayatımı şimdi fedaya hazırım!” diyorsun. Aliye, bana böyle şeyler yazma... Sonra ben sana deli gibi âşık olurum. Senin ne iyi kız olduğunu biliyorum. Muhakkak ki hayatımda yaptığım ve yapabileceğim en iyi iş seninle hayatımı birleştirmek oldu. Bundan
Yeni kitaplarım 😊
Kalp atışının elektriksel yoğunluğu beynin elektriksel yoğunluğundan 60 kat daha fazladır.
Kalbin manyetik alanı beyninkinden 5000 kat daha güçlüdür.
Bu yüzden kalbimizle, beynimizle yaydığımızdan çok daha büyük bir enerji yayarız.
Rezonans Kanunu kitabından
Kedilerim, kitaplarım ve öğrencilerime kavuşmak ilaç gibi geldi gerçekten. Nefessiz kaldığım çok an olsa da bu başkaydı. Unutulmayacak ama geçti. Sonunda bitti diyebiliyorum. Evet battım o derin sulara ama artık yukardayım ve nefes alabiliyorum derin derin.. Kimisi karma diyor, kimisi ilahi adalet.. Her neyse oldu ve keyifle izliyorum olanları.. Tek başıma ve güçlü.. Hoşgeldin yeni hayat..
İkinci Kendimle Konuşmalarım.. 28.04.2024
Öyle zamanlarım olur ki, beni sessizce bekleyen odama giderken, bu her akşamki yürüyüş beni sıkar, boğar ve ben caddeyi örten kalın kar tabakasının üstüne uzanarak orayı nefesimle eritmek, ta toprağa kadar bir delik açmak isterim. Evin kapısını her akşamki gibi anahtarla açmak, sonra kapamak, karanlık koridorda yavaşça ilerlemek, merdiven basamaklarını ayaklarımın ucuyla aramak, -ki onları saymış ve ezberlemiştim ve dönemeç yerlerinin kaçıncı ayaktan sonra geldiğini gayet iyi bilirdim- nihayet odama girmek... Bütün bunlar beni deli eder. Bir kere de başka şeyler yapabilmek için mesela balkona tırmanmak, pencerenin camlarını kırarak içeri girmek ihtirasını duyarım.
Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegane tesellidir. Her eşyasını ayrı ayrı ve gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku taşırlar. Bir zaman söyleyecek bir çok lafları vardır. Mesela, masanın kenarındaki ucu kırık mermer tütün tablasını belki yüz defa üstten, alttan, sağdan, soldan tetkik etmiş, elime alarak saatlerce kırık yerdeki ince damarları ve pürüzleri seyretmişimdir. O, bana artık kendi sesim kadar bildiktir. Halbuki en çok okuduğum bir kitabın en çok okuduğum bir satırı bile bana bazan başka şeyler söyleyebilir.