Teşkilâta, sadece bir üyenin kabulü bile son derece titizlikle
İncelenirdi. Eğer komite uzun incelemelerden sonra
yeni kabul edilecek olanın jöntürklerden birinin tavsiyesiyle,
onun fikir sahibi, bilgili, vatan sevgisi ile dopdolu bir
adam olduğuna ikna olursa, peçe açılırdı. Sadakat yemininden
sonra ona, komite üyelerinden birisi tarafından önce bu
gizli cemiyetin varlığının sebepleri ve çalışmaları anlatılırdı.
Eğer bununla ilgilenir ve üye olmak isterse bir kaç gün sonra
komiteden gönderilen iki kişi onu davet ederdi. Mahalleden
uzaklaşır uzaklaşmaz gözleri bağlanır, gözleri kapalı bir
yere götürülür, emir verilinceye kadar bekletilirdi. Sonra yabancı
bir ses konuşmaya başlardı. Ona memleketin genel
durumu, vatan sevgisi, görev duygusu ve adalet kavramı anlatılır,
komitenin görevinin halkın hürriyeti ve güçlenmesi
için karşılıksız çalışacağı bildirilirdi. Eğer, bunu kabül eder
ve onlardan biri olmak isterse, Kur’an, sancak ve silâh üzerine
sadakat, itaat ve her şeyden önce gizlilik yemini etmesi
gerekirdi. Her ihanetin ağır cezalandırılacağını düşünmesi
gerektiği, eğer teşkilât ölüm cezası verirse, suçlunun cezasının
kesinlikle infaz edileceği öğretilirdi. Yeminden sonra o ana kadar sadece fikir olarak ihtilâlci
olan yeni üye, birden kendini sağlam bir çerçeve içine girmiş
gibi hisseder, artık yeni bir varlık dönemi başlardı. Teşkilât, gizliliğini prestij için değil, hafiyelerle dolu bir
yerde, son derece dikkatli olunması için önem verirdi. Gözleri
bağlı, bilinmeyen bir yerde, sadece duyduğu ama tanımadığı
kişilerin önünde yapılan yemin, Şark’ın romantikliği
ile örtüsen bir görünüm değil miydi?