96 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Küçürek öykü türündeki eser yazarın küçürek öz geçmişi ile başlamış. "Arzu Özdemir 1979'da Elazığ'da doğdu. Henüz ölmedi." Ramazan Korkmaz'a ithaf edilen kitap bir ön söz ve dört bölümden oluşuyor. Her bölümün başında güzel bir söze yer verilmiş. I - ARZULAR "benim yeryüzüm yok, hep böyleyim (Cengizhan Genç) Bölüm isminden
Dil Sürçmesi
Dil SürçmesiArzu Özdemir · İzdiham Yayınları · 201743 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
Yaşamaya kalkma sakın kuşkulanırlar, demiş Osman Konuk. Descartes ise Düşünüyorum öyleyse varım sözü ile girmiş tarih sahnesine. Düşünmenin var olmaya –ki bu yaşamaktır- bağlanması ve yaşamanın da –ki bu düşünmektir- kuşkuyla karşılanması her tarih sahnesinde var olan Altıncı Koğuşlardır. Ya nefes alıp vereceksiniz, kullanma kılavuzunuza uyarak ya
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270,9bin okunma
Reklam
385 syf.
10/10 puan verdi
Şubat ayında canım hocam Doç.Dr. Recai Özcan tarafından yayına hazırlanan yeni bir Mahmut Yesari eserini sizlere tanıtmak istiyorum.Yesari daha öncesinde
Çulluk
Çulluk
adlı eserinde tütün fabrikası üzerinden aslında tüm fabrika işçilerinin hayatını realist bakış açısı ile gündeme getirmişti.Bir Aşk Uçurumu adlı eserinde ise yine köle gibi çalıştırılan
Bir Aşk Uçurumu
Bir Aşk UçurumuMahmut Yesari · Çolpan Yayınları · 202018 okunma
225 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Uzun zamandır okumak istediğim bir kitabı bitirmenin tarifsiz mutluluğu içindeyim şu an. Sıcağı sıcağına yorum yapmak en iyisi olacak sanırım. Öncelikle hem nostalji olması için hem de maddi durumlardan kaynaklı 1971 yılında Altın Kitaplar tarafından yayınlanmış olan kitabını okudum. Alıntılarımı da bu kitaba göre yaptım. Benim okuduğum kitapta Erich Maria Remarque’nin şu önsüzü var: “Bu kitap ne bir yakınmadır ne de bir itiraf…Sadece savaşın sillesini yemiş, mermilerinden kurtulmuş olsalar bile, yıkıntılarından kurtulamamış bir kuşağı anlatan bir denemedir.” 1.Dünya Savaşı’nda Alman cephelerinde savaşan askerler, savaşın ne kadar kanlı, insanı çıldırtıcı bir psikolojisi olduğunu gözler önüne seriyor. Yine savaşın akla mantığa sığmadığı kanıtlanıyor, kötülerin (silah tüccarlarının, sömürü elde etmek isteyen devlet insanların, şanını parlatmak isteyen komutanların) savaşmadığı, suçsuzların diğer suçsuzlarla (her iki tarafında genç insanları vb.) çarpıştığı bir savaşa tanık oluyoruz. Remarque olayları akılcı bir şekilde anlatmış, Nihal Yeğinobalı çevirisini de gayet iyi bulduğumu söyleyebilirim. Daha yazmak istediğim çok şey var lakin tadında bırakmak en iyisi. İster yeni basım ister eski basım olsun mutlaka okumanız gerektiğini düşünüyorum. İyi okumalar dilerim.
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Ciltli)
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Ciltli)Erich Maria Remarque · Everest Yayınları · 20203,319 okunma
779 syf.
10/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Detaylı bir Makale
Gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın onunla ben hep sevişecek gibi baktık birbirimize. bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık .(Münacaat’tan… İsmet Özel) “İnsanların ve meleklerin diliyle konuşsam, ama sevgim olmasa, ses çıkaran bakırdan ya da çınlayan zilden farkım
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225,5bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
Hüznün Seyrüseferi...
Mehmet Bey'in de kitap ile ilgili cümlelerinde ifade ettiği gibi yaşanan her olumsuzluk, her ızdırap beraberinde başka bir gözle bakabilmenin hususiyetini ve bilgeliğin hiçbir yolla elde edilemeyecek, enfüsi sırlarını getiriyor. Okuduğum bir önceki eserin bana sunduğu, insanın iç dünyasına dâir ipuçları, 'Yola Düşen Gölgeler'de adeta ete kemiğe
Yola Düşen Gölgeler
Yola Düşen GölgelerMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 2019167 okunma
Reklam
40 öğeden 41 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.