Doktorun dediği gibi hepinizin içinde bir yok etme canavarı gizli; Doktor yerden göğe kadar haklı. Sizler ne ormanlara, ne kuşlara, ne kadınlara, ne de birbirinize karşı güzel duygular besliyorsunuz...
"liberal parti, asabı bozuk olanların partisidir." diyor tibuk. bundan da partinin genel başkanı olarak kendisinin asabının şiddetle bozuk olduğu anlaşılıyor. "eğer, bir ülkede hükümet, deli dumrul gibi, her dakika vergi çıkarıyor ve uyguluyorsa, ekonomik gelişme olamaz." deyişinden de asabının neye bozuk olduğu somut olarak su yüzüne çıkıyor. tibuk vergiye gıcık. yerden göğe kadar haklı. bu kadar da vergi olmaz ki!
Sayfa 279 - liberal
Reklam
Tanımadığı insanların cenazelerinde gülüp eğleniyor... Yine yerden göğe kadar haklı. Çünkü bilge, bir kişinin bile nihayet rahata ermesinden içten içe mutluluk duyuyor. Ölenin artık ne tayın derdi kaldı, ne vize, ne de bir kıyıdan diğerine kaçma göçme derdi...
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Allah subhanehu ve teala semada bir işin yapılmasına hükmetti mi, Rabb Teala’nın sözüne ihtiramla, melâike aleyhimusselam korku ile kanatlarını birbirine vururlar. Rabb Teala’nın işitilen sözü düz bir kaya üzerinde (hareket eden) zincirin sesi gibidir. Meleklerin kalplerinden korku açılınca (Cebrail ve Mikail gibi mukarreb meleklere): ‘Rabbiniz ne buyurdu?’ Diye sorarlar. Onlar da: ‘Allah subhanehu ve teala hakkı söylemiştir. Zaten O, yüce ve uludur.’ derler. O’nun sözünü, kulak kabartan (şeytanlar gizlice) işitir. Kulak hırsızı şeytanlar (yerden göğe kadar) birbirlerinin üstünde (zincirleme) dizilmiş ve kulak hırsızlığına hazırlanmış bulunur. -Sufyan ibn Uyeyne rahimehullah eliyle tarif etti: Parmaklarını önce (üst üste) dizdi sonra açtı- En üstteki, ilahi kelamı işitir ve alttakine verir, o da kendi altındakine verir. Böylece gele gele sihirbaz ve kahinlerin diline kadar ulaşır. Bazen kelimeyi aşağıdakine vermeden önce bir şahap, şeytana ulaşır. Bazen şahap kendisine isabet etmezden öncekelimeyi aşağısındakine vermiş olur. (Sihirbaz ve kahinler kendilerine bu şekilde ulaşan hırsızlama habere) yüz kadar da kendileri ilave ederek yalanlar düzerler. Emr-i ilahi yeryüzünde tahakkuk edince halk kendi arasında: ‘Bu işin olacağı bize daha önce falan falan günlerde haber verilmemiş miydi?’ derler. Böylece, semada (kulak hırsızlığı yoluyla) işitilmiş olan haber böylece tasdik edilir.” Buhari, Tefsir, Sebe, 1, Hicr, 1; Tirmizi, Tefsir, Sebe, (3221).
Tanımadığı insanların cenazesinde gülüp eğleniyor. Yerden göğe kadar haklı. Ölenin artık ne tayin derdi kaldı ne vize ne de bir kıyıdan diğerine kaçma göçme derdi..
Bize bütün söylenen,bir meleğin kanadıyla indiğimiz havadan..Bugün yerden göğe kadar haklı oluşumuz yalnızca bundan..
Reklam
193 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.