Kolera Günlerinde Aşk üzerinde çalıştığı yıllar hayatının en mutlu yıllarıydı. Nostaljik bir şekilde, anne ve babasının kur yapması ve nehir teknesiyle yaptığı kendi yolculukları hakkında yazdı; her ikisi de kitap için önemli kaynaklardı.
Annem bu yüzüğü bana verdi, çünkü eğitimin en zorlu zamanlarında bile yanımda olduğunu hatırlamamı istiyordu. Reşit olduğumda geri aldı. Bir aile yadigârıydı ve uzun, çok uzun kuşaklar boyunca kadından kadına geçmişti. Kız kardeşim henüz doğmadığı için verebileceği biri yoktu. Böylece, saklamak yerine, Dokumacı’ya bıraktı ve bana, günün birinde evlenir ya da eşlenirsem, bu kadının yüzüğü geri alacak kadar güçlü ya da zeki olması gerektiğini söyledi. Ona göre kadın bu iki özellikten birine sahip değilse evliliği zaten yürütemezdi. Anneme potansiyel bir gelin ya da eş adayının muhakkak bu teste tabi tutulacağına söz verdim... Bu yüzden yüz yıllar boyunca o rafta bekledi.”
Merhaba arkadaşlar. Uzun yıllar sonra oldukça doyurucu olacağını düşündüğüm Anton Çehov serisine başlıyoruz. Yaklaşık 10 kitabını bu süreçte okuyoruz ve okuyacağız. Bunun dışında onun öykülerinin seri olarak basımları var. Bunların Cem - İletişim ve Yordam Yayınları üzerinden yapılmış setlerinin de dağıtıma hazır olduğunun müjdesini vermek
" ..Ancak bundan içsel bir hasar görmüştüm. Anlamsızca su istemenin bana göre doğallığıyla dışarıya bırakılmanın olağanüstü korkunçluğu arasında mizacım gereği asla doğru bir bağlantı kurmayı başaramadım. Devasa adamın, babamın, en üst merciin neredeyse nedensiz gelivereceği, beni gece vakti yatağımdan alıp kapı önündeki koridora bırakabileceği ve onun gözünde böylesi bir hiç olduğum yönündeki kahredici düşünceyle yıllar sonra bile acı çektim."
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Yıllar önce yaşanan bir vakada, yetimhaneye bırakılan bebekler arasından, doğumundan sonra ilk üç ay içinde ihmal edilen, kucaklanmayan, dokunulmayan, konuşulmayan bebeklerin ölüm oranının yüksek olduğu gözlenmiştir. Anne-baba ilgisi gören bebekler, en pis ve en kötü şartlar altında bile hayatta kalmayı başarırken en temiz, en donanımlı şartlar altında yaşayan ama dokunulmayan, sevilmeyen yetimlerin böyle bir şansı olmamaktadır. İnsanın sadece bedenden ibaret olmadığı, onun bir de "can" olduğu açık seçik ortada. "Can"ın gıdası sevgidir.