Kitap yarım bırakmamak gibi bir prensibim olsa, kitap hediye gelmiş olsa ve sırf hatır için okumaya başlamış olsam ve 77 sayfa okumuş olsam dahi daha fazla katlanamadım.
Bir kere 77 sayfa boyunca altı boş aforizma kasmak dışında bize ne anlattın sayın Tufan? Acıların çocuğu Tufan diyesim var. Aşk acısı çekiyormuş Tarık Bey aman ne kadar değişik.
Pucca 4. kitabında da yine evlilik ve koca bulma macerası ile karşımızda...Bu kitapta duvağı takmaya kararlı olan Pucca bunun için tüm engelleri aşmaya karar veriyor.Kahve fallarını hiç dinlemiyor artık...Kendi hayatını toparlamaya karar veriyor...
Bende Pucca serisinden sadece ilk 4 kitabı var ve bu kitapları 1k'dan Öğretmen bir hanımefendi hediye olarak bana göndermişti.Bende çerez niyetli bu kitapları arada okuyorum ve bu Pucca'nın serüvenlerini okumak ayrı bi eğlenceliydi.(Gülmek garantili )
Seyahat edecekseniz elinizde bulunabilir bi kitap...Olaylar sizi içine alıp o anı sanki yanınızda yaşıyormuşçasına hissediyorsunuz:)
Adım gibi eminim başka bir dünyada
bir daha karşılaşacağız.
Ve işte o zaman seveceksin beni.
Belki güneş sistemi dışında iki yıldız olup,
büyük bir patlamayla ancak ayrılacağız.
Ya da ne bileyim göktaşı mesela.
Patates olarak gelme ihtimalimiz yüksek tabii.
Birbirine yapışık kimsenin yemediği soğumuş tatsız
McDonald’s patatesi.
Bu dünyada olmadı ama eminim bundan
bilmem kaç ışık yılı sonra göreceğim seni.
Yine aynı kelimeleri aynı anda söyleyeceğiz.
Aynı şeyleri sevdiğimizi fark edeceğiz.
Birbirimizden bir milyon ışık yılı farklı olsak bile.
Aynı kişi olduğumuzu düşüneceğiz.
Biliyorum bu dünyada olmadı ama.
Eminim , o zaman gördüğünde beni sanki
tanıyorum diyeceksin.
Her telden okurum, Pucca’ya da hiçbir zaman önyargıyla yaklaşmadım. Kendisi de biliyor yazar olmadığını o sadece günlük yazdı, bizde okuduk. Yani ben okudum ilk kitabından son anına kadar..
Edebi değeri geçin, ben her kitabında kahkahalara boğulup “bu kızın içine ne kaçtı” dedirttim çevreme. Doğum anında çektiği acıyı bile anlatırken gülme krizine sokan kadın bırakında kazansın şu kitaptan para dedim. Çünkü depresyonun dibini yaşayıp lustralın köpeği olan ben, bugün gülmeyi hatırladım.
Sağol Pucca, son kitabın evet diğerlerinden farklıydı herkesin dediği gibi artık olgunlaşmışsın ama yine de gerçek seni yine yansıtıp güldürdün beni. Güldürmekle kalmadın anksiyete krizlerime farklı bir boyut getirdin, sen acılarınla birlikte güçlenirken bende savaşmam gerektiğini hatırladım.
Teşekkür ederim hala hayatta ve canlı olduğumu fark ettirdiğin için..
Sen yine şanslısın, uzak bir şehirde de olsa baban var. Hiçbir erkeğe minnet etmeyeceksin o yüzden. Bu kollarındaki yaralar, kafandaki
kellik ve morlukların ise seni daha güçlü yapacak...
Pucca'yı artık yakından tanıyan biri olarak ve bu sefer mutlu olmasını umarak başladığım bu kitap yine hüsranla sonuçlandı. Yazarın hayatını tüm şeffaflığıyla okuduğunuz için arkadaşınızmış gibi geliyor bir yerden sonra. Artık aradığı aşkı bulsun, mutlu olsun istiyorsunuz. İlk kitaplarının esprili dili ve eğlendirici özelliği bu kitabında diplerdeydi. Olaylar sıradanlaştı ve tekrar etmeye başladı. Sebebini yazarın seriyi gereksiz uzatmasına bağlıyorum.
İlk defa Pucca'yı bu kitaptan okuyan biri olarak diğer kitaplarını da okumadığımı özellikle belirterek incelemeye başlasam mı başlamasam mı ikileminde de kaldığımı belirterek sevmediğim kitapların beğendiğim alıntılarını da paylaştığımı bilmenizi istiyorum. Öncelikle bu kitaplar yaşımdan mı bana cazip gelmiyor bilmiyorum. Sayfa başı güzel bir cümle. Vay diyorsun şimdi güzel bir hikaye bekliyor diyorum. Okuyorum boş ergen, sevgili sohbetleri... Bir şey katar mı bana diyorum. Devam ediyorum sırf ayıp olmasın yazara diye. İçi yine boş. Neyi okumamam gerektiğini öğreniyorum. Güzel alıntılar var mı var. İçerik bana bir şey kattı mı katmadı. Ben dünya klasiklerine devam edeyim. Çok hafif geldi açıkçası...Keşke kitabın bir ağırlığı olsaydı :(
#puccagünlükleri ile tanıdığımız #pucca son kitabı #oadamburaya gelecek ile biz okurlarina ulaşmaya devam ediyor.. "içimizden biri" söz kalibinin cuk oturduğu pucca bu kitabında yine kendini, asklarini , aptalliklarini, sakarliklarini,hayalkirikliklarini takdire sayan bir cesaretle gözler onune seriyor.. #selenisik günümüz modern toplumunda oradan oraya savrulan aslında çoğu zaman hayat tarafından örselenen ruhumuzu deşifre etmeye devam etmiş soni kitabında.. ilk 4 kitaba göre biraz yavan buldugumu itiraf etmeliyim:( ama nedense pucca hakkında kötü birsey yazamiyorum...zaten bilenler bilir #pucca bi şekilde hikâyesini bize sevdirmeyi bilir.. keyifli okumalar:)
Serinin ikinci kitabı olduğunu bilmeden okudum. Ancak ilkini okumadan da, okunabiliyor. Konuya yabancı kalmıyorsunuz. Sanki Pucca'ın bir taklitini okuyormuş gibi hissetsem de, farklılıklar bu düşünceden arındırıyor. Bana hitap ettiğini söylememem. Ama tarz olarak, bu tür kitapları okuyanlar varsa, eminim ilgilerini çekecektir.
Dördüncü kitabı ve serinin diğer kitapları ilklerini aratır nitelikte. Yine eğleniyorsunuz ama yoruyor ve hep aynı şeyleri okuyorum hissine kapılıyorsunuz. Ceri ile ilişkisinin devamını okuyoruz. Aslında bu kitapların eğlendirici niteliğinin yanında öğretici bir yönünün olduğunu da düşünüyorum. Bir ilişki hangi durumlarda hangi noktalara gider gibi soruların genel olmasa da bir örneği. İnsanların kişilik özellikleri, ilişkileri yaşayış tarzları ayrışsa da kendinize pay biçebileceğiniz noktalar var.