Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yirminci Asrın Başları
Âliminden cahiline herkes, kasabını bekleyen koyuna dönüştürülmüştü. Kıble, namazda Kâ’be’yi, eylemde Batıyı gösteriyordu. Kimi ecelini bekliyor, kimi kestirmeden kurtaracak bir mehdiyi… Aç, açık ve selde saman çöpü gibi bir ümmet…
IV 19... senesi eylülünün on beşinci gecesi idi.. Saat on ikiden sonra, Kalküta şehrinin varoşlarından gelen bir adam, umumî hapisanenin yüksek duvarları karşısında durdu. Tam bedir halindeki ay, gökyüzünü kaplıyan ve esen rüzgârla korkunç şekiller alıp akan siyah bulutların arkasında kâh gizleniyor, kâh meydana çıkıyordu. Şehrin
Reklam
II Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor: Girdim ki içeriye,
"Abdülhamid saltanatının son seneleri. Yirminci asrın başları. Avrupa, ne olduğunu hiç mi hiç bilmediğimiz Amerika büyük endüstri devrinin en hummalı kuruluş devrinde. Biz uykuda... Memleket tam sömürge... Her şey ucuz, fakat para pahalı..." Can Yücel
II KALKÜTA'YA GİDİP BENERCİ'Yİ NE HALDE BULDUM? Ya yattı karanlık sulara
II KALKÜTA'YA GİDİP BENERCİ'Yİ NE HALDE BULDUM? Ya yattı karanlık sulara
Reklam
IV 19... senesi eylülünün on beşinci gecesi idi.. Saat on ikiden sonra, Kalküta şehrinin varoşlarından gelen bir adam, umumî hapisanenin yüksek duvarları karşısında durdu. Tam bedir halindeki ay, gökyüzünü kaplayan ve esen rüzgârla korkunç şekiller alıp akan siyah bulutların arkasında kâh gizleniyor, kâh meydana çıkıyordu. şehrin