Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yonca Dalgın

Yonca Dalgın
@yoncadalgin
II. Abdülhamid, II. Mahmud'dan önceki atalarının yönetimlerine dönmüşe benzer. II. Mahmud, Abdülmecid ve Abdülaziz gibi hükümdarlar, kendi halkının arasına karışan ve devletin meşruiyetinin kişisel bir tezahürünü sunan modern halk hükümdarı rolünü oynamışlardı. Abdülhamid'in amacı, kendisinden önce hükmeden seleflerinin tersine, ama bir ölçüde atalarına benzer bir şekilde, adeta görülmeksizin, "iktidarın titreşimlerini" yaymaktaydı. Bu nedenle Abdülhamid'in halkıyla ve dış dünyayla olan iletişimi, bir simgeler dünyası aracılığıyla gercekleştirilmeliydi. Bu simgeler neredeyse tümüyle İslami motiflere dayanıyordu...
Reklam
19. yüzyıl standartlaştırılmış merasimler dönemiydi... İhtişam ve gösterişin devletler arasında bir rekabet biçimine dönüştüğü bir dünya bağlamında saltanat ve hilafetin simgesel dilinin yeniden canlandırılmasından başka bir şey değildi. Bu, Osmanlı ve Japonya gibi ön sırada yer alamayan devletler açısından özellikle önem taşıyordu.
Sayfa 29
Arz-ı hâl etmeye câna seni tenha bulamam, Seni tenhâ bulacak kendimi aslâ bulamam Ulvî

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
480 syf.
·
Puan vermedi
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Gazi Mustafa Kemal Atatürkİlber Ortaylı
8.9/10 · 11,3bin okunma
Reklam
Her mücadele önce zihinde kazanılır. Ama zihinsel süreç tabii ki bir ön koşuldur, daha doğrusu gerekli koşuldur ama yeterli değildir. Ayrıca kazanma azminin doğru yönlendirilmesi gerekir. Koşulları hesaba katmayan savaş azmi çoğu zaman yenilginin en kestirme yoludur.
Eğer bir saldırıya maruz kalınmışsa, bununla başa çıkmak için birden fazla plan olmalıdır. Eğer tek bir plana saplanıp kalırsanız, hasmınızın bunu keşfetmesi ve esnekliğinizi kısıtlayıp insiyatifi ele alması kaçınılmaz gibidir. Her mücadele alternatif gerektirir. En kötü durumda bile durup savaşmak, çekilip savaşmak gibi alternatiflerin mutlaka bulunması, uygulanmasa dahi karşı tarafın bunları hesaba katmaya zorlanması gerekir. Böylece hasmın beklediği hareketi yapmak ve dolayısıyla yenilgiye katlanmak zorunda kalınmaz.
Çünkü geçmiş zaman unutuştur, gelecek zaman ise doğmamış unutuş. Bunların birbirinden farkı yoktur. Insan daima unutur. Yapabildiği tek tanrısal eylem, hatırlamaktır.
Sayfa 212Kitabı okudu
Çünkü aşk herkese aynı şiddette çarpmaz. Şu da var ki, insan hayatta birçok kişiyle karşılaşır, onları düşünür ve hayal kurar. Bir zaman geçtikten sonra hayallerden ve düşüncelerden eser kalmaz.
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
İnsanın kendisine yararlı şeyleri tek başınayken anlayabilmesi için bağımsız bir ruhu olmalıdır
Tıfl-ı nâzım cümle gördüm diyü aldatma beni Görmedin bir hoşça sen dahi ol dil-cû gülşeni Serv-i nâzım gel Nedîm-i zâr gezdirsin seni Seyr-i Sa'd-âbâd'ı sen bir kerre 'iyd olsun da gör Nedim
... kalbinde dünya lekesi taşıyan bir çocuk resmi demişti ...
Allah doğru yolu seçenleri, daha derin bir doğru yol bilinci ile destekler.” Meryem/76 güneş batıyor onbinküsuruncukez ve doğuyor sabahı garantiye alan ümit akşama radyoyu açıyorsun kuşlardan kalan bir şarkı başlıyor bize gök hapsinden kaçıp kaçıp konduğumuz kadar özgürlük biliyorum sen de yıldızları sevmiyorsun öylece duruyorlar o iyi dilekler
373 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.