Çevremizdekilerin duyarsızlığından yakınıyoruz, nedense
kendimizi bunun dışında tutarak. Yukarıda anlattığım olayı sonradan düşündüm zaman zaman. Yardıma koşanlar duyarlı oldukları için mi öyle davrandılar, yoksa dayanışmanın hâlâ sürdüriilebildiği bir yapıdan geldikleri için mi? Bu ikisi bana birbirinden
farklı gibi görünmüştür hep, o insanları tanımadığım için sorunun
cevabını bilmiyorum. Üstelik mesele yalnızca o gencin yolun ortasında serilip kalması değil, düşüşünün gerisindeki bilinmeyen
hikâyeydi. Bir yerlerde anası, babası ya da başka yakınlan olmalıydı, oysa o şehrin bu ait olmadığı gösterişli ama yaban bölgesinde yerde tek başına yatıyordu, o anda kimseye, hiçbir yere ait olmadan, sahipsiz ve isimsiz. Televizyonun da katkısıyla, uçucu
madde bağımlısı gençlerin durumu çoğumuz için yalnızca bir enformasyon niteliği taşıyor. Benim için de öyleydi herhalde, beklemediğim bir anda trajediyle yüz yüze gelene kadar. Arabalardaki insanları düşündüm, neden çıkıp yardımcı olmadıklannı, yerde
yatan genci yollarına çıkan bir engelden başka bir şey olarak görüp görmediklerini. Alabora olan salaş teknelerle birlikte yabancı
sularda kaybolup giden ya da TIR kamyonlarında havasızlıktan
boğularak ölen kaçak mülteciler, üzerlerine bomba yağdırılan aç
çocuklar, sömürülüp talan edildikten sonra kargaşa ve hastalıklarla yazgısına terk edilen Afrika, acımasız yönetimler sırasında iz
bırakmadan kaybolan insanlar, üstün konumlarını yitirmekte ol
duklarını bilinçdışı dünyalarında sezmeye başlayan toplumlardaki ırkçı şiddet. Her biri bizleri bir an irkiltip sonra belleğimizden
uzaklaşıveren "haberler"
ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR
Ateistler, deistler ve bilimi din gibi gören çevreler sürekli sordukları sorularla dindar kesimi zorlamayı ve özellikle gençlerin kafasını karıştırmayı hedeflemektedirler. Soruların kimisi “din bir tane ise neden birden çok mezhep var?” gibi basit ama bilgisiz kimselerin aklını çelmeye
West World dizisini izlediniz mi bilmiyorum. Ama eğer izlemediyseniz bence bir an evvel başlamalısınız. Çünkü dizide bir tarafta insanların yarattığı robotlar, diğer tarafta kendi benliğini bulmaya çalışan insanlar. Ama aslında zaten var olan benliklerini açığa çıkarmaktan başka bir şey yapmayan insanlar. Kendini insan sanan, insanımsı robotların
"Unutmuştum," diye haykırdı Sabas. "Sıkıyönetim altında olduğumuzu hep unutuyorum."
"Ama bu bir ayaklanma değil ki," dedi albay. "Yoksul bir müzisyenin cenazesi."