Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yusuf Akın

Yusuf Akın
@ysfakn
Yalnız ölmek için doğmuş, Kalabalık insanlarız... Çok seveceğiz, Yalnız ve pişman öleceğiz...
Sınıf Öğretmenliği
Malatya
Malatya, 11 Ekim
5 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Nasıl, nereden başlayacağım bilmiyorum ama başlamak ve yazmak zorunda hissediyorum kendimi. Çünkü geçtiğimiz bir yılda insanın dertlerini, sıkıntılarını yazarak içini bir kağıda dökerek bir nebze de olsun hafiflettiğini öğrendim. Şu anda koca şehirde yalnız kalmanın, kimsesiz kalmanın üzüntüsü kasıp kavuruyor içimi , konuşacak kimsenin olmaması
Reklam
Kızıyordum, artık kızmıyorum. Bir şey oldu epey önce, kimsenin beni öldüremeyeceğini fark ettim. Affedilmeyecek ihanetlere tanık oldum. Affetmeyeceğim. Affetmenin, ne büyük uyum isteği ve palavra olduğunu fark ettim. Çok uyumsuzmuşum. Azıcık uyayım diye, ne fedakarlıklar yaptım, geçmiş olsun, affedemiyorum, etmeyeceğim de. Korku kendi cehenneminde debelensin, benim cehennemim başka.
Umay Umay
Umay Umay
Helal sevda
Vazgeçtiğin her haram dünyalık, imanını arttırır.. Bıraktığın her haram sevda, helaline yaklaştırır.
Sayfa 134

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir ruhum bulunduğunu ancak o zaman fark etmiştim.
O beni birdenbire sessiz ve karanlık dünyamdan ayırmış, ışığa ve sahiden yaşamaya götürmüştü. Bir ruhum bulunduğunu ancak o zaman fark etmiştim. Şimdi, geldiği kadar sebepsiz ve ani, çekilip gidiyordu. Fakat benim için bundan sonra eski uykuya dönmek imkanı yoktu. Yaşadığım müddetçe türlü türlü yerler gezecek, dilini bildiğim ve bilmediğim insanlarla tanışacak ve her yerde, herkeste onu, Maria Puder'i, Kürk Mantolu Madonna'yı arayacaktır. Onu bulamayacağımı daha şimdiden biliyordum. Fakat aramamak elimde olmayacaktı. Beni, bütün ömrümce bir meçhulü, mevcut olmayan bir şeyi aramaya mahkûm ediyordu. Bunu yapmamalıydı...
Sayfa 139
"Sözlerime gücenmeyin!" dedi. "İleride arkadaşlığımızı bulandırması ihtimali olan şeyleri açıkça konuşmaktan çekinmemeliyiz. Bu gibi meselelerde korkaklık zararlıdır... Ne olur? Bu o kadar mühim bir felaket mi? Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hâlâ kabul edemiyor musunuz? Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden her şeyi bırakıp kaçarlar.
Sayfa 104
Reklam
Artık Maria Puder, yaşamak için kendisine kayıtsız ve şartsız muhtaç olduğum bir insandı. Bu his ilk anlarda bana da garip geliyordu. Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan bir insanın vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat bu hep böyle değil midir? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?..
Sayfa 96
Ya Râb Belâyı Aşk İle Kıl Aşina Beni
Ya râb belayı aşk ile kıl aşina beni Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni Az eyleme inâyetini ehli derdden Yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni Oldukça ben götürme belâdan iradetim Ben isterim belâyı çü ister belâ beni Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigarımın Geldikçe derdine beter et müptelâ beni Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim Vaslına mümkün ola getürmek saba beni Nahvet kılıp nasib fûzûlî gibi bana Ya râb mukayyed eyleme mutlak bana beni
Fuzuli
Fuzuli
"Biliyor musun, çok garip bir kadınsın sen" dedi. "Hatta dünyadaki en tuhaf kadın" "Niçin?" "Çünkü hiç kimse Azrail'e dur, gitme demez."
Sayfa 480
İşte Türkiye böyle bir çelişkiler ülkesiydi. En avangart yaşamdan feodal aşiret düzenine kadar her şey vardı. Hiçbir standart tutturulamıyordu. Bazen bu ülkede hem New York hem Kandehar var gibi hissediyordum ki galiba bu gözlemim doğruydu. Neyse ki, hiç olmazsa ana-baba konusunda şanslıydım.
Sayfa 423
"Anasından doğru kabre gitti"
"Burası özel bir mezarlıktır" demiş. "Buraya gömülen insanlar mezar taşlarının üstüne gerçek yaşlarını değil, hayatta mutlu oldukları günleri yazarlar. Kimi 21 gün mutlu olmuş, kimi 37 gün. 52'yi geçen çıkmadı daha" Bekçiye teşekkür edip ayrılmışlar. İlyas bir süre sonra Mardin'e dönmüş. Uzun bir ömür sürmüş, sonra bir gün hastalanmış. Ölüm döşeğinde oğullarını başına toplamış ve demiş ki : "Size bir vasiyetim var. Mezar taşıma aynen şöyle yazacaksınız : İlyas-ı Habır bitti / Anasından doğru kabre gitti"
Sayfa 405
Reklam
Yusuf Akın tekrar paylaştı.
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi alevden; Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Derya Gözlü
Bunca dert arasında, Neden düştün ki aklıma. Unuttuğuna inandı yürek, Kendi kendini kandırmış demek Yalnız kaldım bu yaşta, Herkes gitti, terk etti. Koca şehir kafes gibi,
Sen Sen Sen
Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden., Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter. Hiç kimse aramasa sormasa beni Sen gelsen yeter.. Huzur ellerinin güzelliğidir. Gözlerin karşımda mutluluk denizi. Her sabah soframızda ekmeğimizi
Benim hiç gönlümü almadılar. Ben hep kendi kendime bir köşede affettim herkesi.
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.