Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yüzleşme
Rüzgârı arkama alıp terminale doğru yürümeye başladım. Sigaramı yaktım ve dumanını havaya üfürdüm. Duman, rüzgârın etkisiyle yalpalayarak gökyüzünde dağılıp gözden kayboldu. Mutlu oldum. Böyle küçük şeylerden mutlu olurdum. Küçük şeylerden mutlu olan insanlar, küçük şeylerden mutsuz da olabilirdi. Yürümeye devam ettim. Terminal yakınında bir çay
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~ Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!.. 1 Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir... Kitab-ı Aşk, İskender Pala
Reklam
Tarihe mal olmuş bir ismi ölümle hatırlamak… D. Mehmet Doğan: 10 Kasım Meselesi İşte bu “10 Kasım”ı mesele haline getiriyor! Türkiye’de bir günlüğüne hayat duraklıyor, ülke yas modunageçiyor, devlet erkânı Anıtkabir’e sürükleniyor; belediyeler, resmî kurumlar binlerce insanı otobüslerle bu kült merkezine taşıyor. Kaç bin yıllık tarihimiz var,
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
Zeynep Avcı kimdir?
Birazdan Abelard ve Heloise eserini okumaya başlayacağım öncesinde çevirmeni
Zeynep Avcı
Zeynep Avcı
hakkında bilgi vermek istiyorum. Hem yazdığı hem de çevirdiği eserlerde çok güzel bir Türkçe kullanmasıyla ön plana çıkan Zeynep Avcı kimdir? imgyukle.com/i/Cwqnjj Öykü ve oyun yazarı, çevirmen. 6 Haziran 1947,
"MEDİNE, Medeniyet Değil!.."
- "... Medine kavramı, bugün bir coğrafî birim olarak “şehir ile ülke” kavramlarına parçalanmış durumda; coğrafî birimler olarak çeşitli şehirlerden oluşan bir ülke mefhumu var bugün kafamızda. Geleneksel dünyada ise ülke dediğimiz şey, baş şehirlerle özdeştir. Mesela, Abbasî İmparatorluğu, Bağdat, Roma İmparatorluğu, adı üstünde Roma’dan ibarettir. Aynı şekilde Bizans ve Osmanlı da İstanbul demektir. Antik Yunan’da bu erdemli şehir=ülke, polis=medine, Eflatun’un dilinde “medine-i fâzıla” adını alır. Asr-ı Saadet’te de hicretten önce orijinal adı Yesrib olan şehre hicretten sonra “medine-i münevvere” deniyor, bugün kullandığımız şekilde şehrin özel ismi olarak Medine, bu tamlamadan kalıyor. Eflatun’un “medine-i fâzıla=erdemli şehir” dediğine Fahr-ı Âlem Efendimiz ‘aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm, “medine-i münevvere=aydınlatılmış şehir” diyor. Burada sıfat değiştiği halde mevsufun niteliği, hikmete dayalı medine vizyonu, ister pagan, ister vizyon olsun, kadim dünyada değişmiyor, aynı kalıyor..." (Kalem Dergisi- Bedri Gencer'le söyleşi)
Reklam
Farkında mısınız insanlar sağlık için değil ama "okula, işe, seyahate vs." gidebilmek için aşı oluyorlar. Bu korkunç bir durum. Bu faşizm değilse, nedir faşizm? Sadece İstanbul'da 110.000 randevuya 30.000 kişi gitmiş. Hakikaten sağlık dağıttığınıza inansaydı bu millet, yıkarlardı orayı. Artık yasaklamalar yetmiyor, vaad etmeye başladılar. -Aşı olana çift yevmiye misali süpriz hediyeler(!) Fareye demişler; -Yuvandan çık az ilerde tabak içinde bir kalıp peynir var. Al senin olsun. Fare düşünmüş, olmaz demiş. Nedenini sormuşlar. -Valla yol kısa , Ödül büyük bunda kesinlikle bir hinlik var. Yağmur Mirzayeva İbiç
NÂBÎ URFA' DAN İSTANBUL 'A BİR MELİKÜ'Ş-ŞUARÂ(Mahmut Kaplan)
Manisa Müftüsü Benli Mahmut Efendi bazı arkadaşlarıyla evinde otururken Nâbî’nin vefat haberi gelir. Orada bulunanlar şair ile ilgili (muhtemelen cennetlik mi, değil mi diye) çeşitli yorumlar yaparlar. Ev sahibi Müftü Efendi onlara şöyle hitap eder. Gelin şairin divanını tefeül edip bakalım. Nâbî Divanı’nı açınca karşılarına şu beyit çıkar: Kimdir bizi men’ eyleyecek dâr-ı cinândan Mevrûs-ı pederdir gireriz hâne bizimdir. “Cennet evine girmekten bizi kim alıkoyabilir; babamızdan miras kalmıştır, gireriz ev bizimdir.” Sayfa-23
❝Dünyanın daha fazla "başarılı" insana ihtiyacı yok. Daha çok hikaye anlatıcısına, daha çok barış gönüllüsüne, gönül tamircisine, sevgi taşıyan insanlara ihtiyacı var. Dünyayı daha yaşanılası ve insancıl kılacak ahlaki cesareti gösterebilecek insanlara ihtiyacı var. ❞ Kemal Sayar Başı Sınuklar İçin Kılavuz, Kemal
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.