Emine Çağla Şekerci
@yuruyenkahvem
Kitapları ve kahvesiyle mutlu mesut yaşadı...
Can vermekle can almak toplamayla çıkarma gibi eşitliğin iki yanına konulabilecek iki matematiksel değer değil. Can vermek bir zorunluluk ama can almak bir ihtiyaç...
Hakikati seviniz, o da sizi sever; hakikati arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan Çin Sedleri gibi kalın duvarlar örsün altında kalan hakikat ince bir iniltiyle, bir hafif rüzgar dalgasıyla, herhangi bir küçük işaretiyle mevcudiyetini bildirir, "Buradayım!" der.
Armağanlar, veren kişinin varlığıyla anlam kazanır.
Okur Takip Önerileri
Senden beni hep böyle sevmeni istemiyorum ama hatırlamanı istiyorum. İçimde bir yerlerde bu akşam gördüğün kişi daima yaşayacak...
Belki de anlamamız gereken budur Alice, bazı şeyler elinde tutamasan bile birer armağandır.
Kalbini benim için açık tut...
Sevgilimin mırıltıları yok olup gitti. O sevdalı öpücükler beni terk etti. Onu kalbimde saklayacağım uzaklarda da olsa ve aşkımı dönüştüreceğim parlak bir yıldıza...
"Derler ki, evlilik insanın haklarını yarıya indirir, görevlerini ikiye katlarmış."
Küçük Kadınlar
Bitişler için üzülmemeli; başlangıçları ummalı, sevinmeli... Yaşam sürüyor.
Geçmiş çoğu insanın tek ülkesi.
Hatırlamazsak üzülmeyiz.
Fakat keşke yokluk çalışmalarla hissedilmeyecek bir şey olsa. Varlık nasıl göz önünde duruyorsa, yokluk da kalbinin içinde duruyor...
En önemli karşılaşmalar, bedenler daha birbirini görmeden ruhlar tarafından hazırlanır.
Hayat fırtınanın dinmesini bekleyerek değil, yağmurun altında dans etmeyi öğrenerek yaşanır.
Mutluluk şartlara bağlı bir arayış değildir, şimdiki ve burda başlayan bir yolculuktur.