Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Gabriel Garcia Marquez'le Konuşmalar
#GabrielGarciaMarquezleKonuşmalar
#PlınıoApuleyoMendoza
#Marquez
#MetisYayınları
Marquez,uzun yıllar birlikte çalıştığı dostu-Kolombiyalı tanınmış romancı-Plınıo Apuleyo Mendoza'yla yaptığı samimi söyleşide politik görüşlerini,aile yaşamını,kültürel etkilenmelerini yansıtıyor.Eserlerinde Latin Amerika insanının gerçeğini ve yalnızlığını dile getiren ve eserleri on yedi dile çevrilen Marquez, kendisiyle yapılan söyleşide, Orta ve Güney Amerika'da verilen mücadeleye duyduğu güveni,Nikaragua ve Küba ile dayanışmasıyla dile getiriyor.
Kitap," 1982 Nobel Ödül Töreni Konuşması, Köken,Aile,Sanatı,Eğitim,Okuma ve Etkilenmeler,Çalışma,Bekleyiş,Yüzyıllık Yalnızlık,Başkan Babamızın Sonbaharı,Şimdi,Politika,Kadınlar,Batıl İnançlar Tutkular ve Zevkler,Ün ve Ünlü başlıklı on beş bölümden oluşuyor.
"...kuşkuya,yağmaya ve terkedilmişliğe karşı,yanıtımız yaşam'dır.Ne tufanlar,ne salgınlar,ne açlıklar,ne felaketler ne de yüzyıllar boyu birbirini izleyen sonu gelmez savaşlar, yaşamın ölüm karşısındaki dayanıklı üstünlüğünü kırmayı başarabildi.Hep büyüyen, hep hızlanan bir üstünlük..."
G.G. Marquez,Nobel Konuşması,1982
Ülkemizde," Yüzyıllık Yalnızlık,Kırmızı Pazartesi,Başkan Babamızın Sonbaharı,Labirentindeki General,Yaprak Fırtınası,Kolera Günlerinde Aşk..." gibi eserleriyle tanınan Marquez'i daha yakından tanımak istiyorsanız, yazarın arkadaşı
Plınıo Apuleyo Mendoza'yla yaptığı samimi söyleşilerden oluşan bu güzel kitabı okumanızı öneririm.
G.G Marquez'in çok güçlü bir kalemi var. Romanlarında işlediği konular ve anlatım tarzı okurda düşünme ihtiyacına gerek duymadan kendinliğinden yer buluyor. Yüzyıllık Yalnızlık'da edebiyat büyüsü diyebileceğim nadir kitaplardan birisi. Konusu karakterleri var mı yok mu diye düşündürüğü olaylarla insanın büyülenmesini sağlıyor. Ben çok beğendim fakat Kolera Günlerinde Aşk romanı Yüzyıllık Yalnızlık'dan önce okunmalı diye düşünüyorum. Hikayelerine göre romanları çok daha başarılı.
Gabriel G. Marouez’ in okuduğum ikinci kitabı. Yüzyıllık Yalnızlık kadar muhteşem ve sürükleyiciydi. Yazar hikayeyi öyle güzel işliyor ki, karakterlerin bir yerlerde yaşadığına inanıyorsunuz. Sakin kafayla okunacak bir kitap zira isimler çok ve ayrıntılı. Göz göre göre işlenen bir cinayet, Sessiz kalan bir toplum ve dehşetle okuyan okur üçlüsünü inanılmaz şekilde kuruyor Yazar. Santiago Nasar’ın öldürülmesini okumuyor, izliyorsunuz. Harika bir kitaptı
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun zaman sonra kısa olmayan bir inceleme yazabilmenin mutluluğu içerisindeyim. Laptopumun anakartı yandı, telefonumda uygulama çok kasıyor ve yazmamı çok zorluyor; hatta bir yerden sonra hiç yazılmıyor harfler gözükmüyor çünkü. Şu an elime böyle bir fırsat geçmişken inceleme yazarak harcamak istedim ve bunu da bu yıl şu zamana kadar okuduğum 63
G.G.Marquez
Kitabı ilk kez okuyacaklara tavsiyem not alın kitaptaki olayların ve karakterlerin oldukça fazla benim 2 . kez okudum kitabı oldukça hareketli bir kitap Yazarını söylemeye gerek yok karakter secimleri yerinde okuyanı sıkmıyor
144 syf.
8/10 puan verdi
Latin Amerika'nın ünlü yazarı olan Gabriel Garcia Marquez, 1982 Nobel Ödülü'nü alarak dünyaya bir yankı olmuş. Latin Amerika insanının gerçek yüzünü ve yalnızlığını 17 dilde dünyaya duyurmuş. Yakın dostu olan Plinio Apuleyo Mendoza ile yaptığı söyleşilerinde; kökeni, sanatı, eğitim hayatı, çalışma ve bekleyiş süreçlerine, ünlü kitaplarından olan Yüzyıllık Yalnızlık- Başkan Babamızın Sonbaharı'nın içeriklerine değinilmiş. Politik görüşü, kadınlara ait düşünceleri, batıl inançları, tutku ve zevklerinden söz etmiş olması da söyleşileri akıcı hâle getirmiş.
Kendisi için elektrikli daktilosunun yaşamının kaynağı olduğundan bahsetmeden de olmaz tabi. Yaşadığı dönemin tüm zorluklarını Nobel Ödülü konuşmasında yine kendisi en iyi şekilde dile getiriyor:
"... kuşkuya, yağmaya ve terkedilmişliğe karşı, yanıtımız yaşam'dır. Ne tufanlar, ne salgınlar, ne açlıklar, ne felaketler, ne de hatta yüzyıllar boyu birbirini izleyen sonu gelmez savaşlar, yaşamın ölüm karşısındaki dayanıklı üstünlüğünü kırmayı başarabilirdi. Hep büyüyen, hep hızlanan bir üstünlük..."
G.G. Marquez, Nobel Konuşması, 1982
Bazı başarılar zorluklarla doğar. Gabriel Garcia Marquez için söyleyebileceğim de bu yönde.
687 syf.
10/10 puan verdi
F. Dostoyevski’nin Suç ve Ceza romanı, birçok yazar tarafından değerlendirilmiş, incelenmiş, hakkında makale, tez ve kitap yazılmış, dünyanın en çok okunan kitaplarındandır. Dünya edebiyatında gelmiş geçmiş en iyi romanları arasında hatta ilk sıralarda yer alır Suç ve Ceza. yine Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler, L.Tolstoy'un Anna Karenina’sı
🖎 Gözlerimiz yeter ki sağlam olsun algımız ise apaçık, ruhumuz bazen karanlık bazen aydınlıkta bulur kendini, okumalarla... Bize okumak düşer. “Yaşamak için okuyun,” demiş Flaubert. İnsan, insan olmak için okur, demek belki daha da doğru. Kitapla yaşamak, niçin evin öteki eşyalarıyla, masayla, iskemleyle, koltukla yaşamaktan bambaşka görülür.
🖎 İyi bir yazar olmak için, kesinlikle her an aklı başında ve sağlıklı olmak gerekir der Gabriel Garcia Marquez. G. Garcia, edebiyatin yüzde on esinden, yüzde doksan terden geldiğini söyleyen Proust'a inanır.
🖎 Bu eleştiri kitabından hareketle not aldığım bazı kitaplar oldu. Stendhal'in eserini Nurullah Ataç çevirisinden okumalıyım. Anna Karenina benzer mahiyetteki D.H. Lawrence'dan Lady Chatterley'in Sevgilisi kitabını da okumalıyım. Bunun dışında edebiyatımızdan Fakir Baykurt adlı yazara yani köy edebiyatı okumalarını da geçiş yapmalıyım. Yaşar Kemal'den Yılanı Öldürseler'i bu yazardan okunacak öncelikli kitaplardan biri. Yüzyıllık Yalnızlık yani büyülü gerçeklik kavramına ilişkin bu kitabı da artık okumalıyım....
🖎 Bu sene içinde Semih Gümüş'ten okumuş olduğum beşinci kitaptı. 2005-2006 yazılarından oluşmakta. Deneme ve eleştiri türünde yazan bu yazarı okumaya devam edeceğim.
Kitap "büyülü gerçeklik " mantığında yazılmış bir roman olduğundan realist bir durumun aniden fantastik bir şekilde kendine bir yol çizmesi başlangıçta kitabı okurken beni zorladı. Kitap 6 soyluk Buendia ailesinin başından geçenleri akıcı ve modern bir dille anlatıyor ve belli bir karakter üzerinden değil onlarca karakter , birçok farklı olay merkezli olarak ilerliyor. Her karakterin doğum mental gelişim ve kendini bulma sürecinden ölümüne kadar tüm hayatına tanıklık ediyorsunuz. Kitabı okurken kendimi ünlü Buendia ailesinin bir konuğu gibi hissettim. İnsanlığın aslında ne kadar yalnız olduğunu ve yaşamı ne kadar hafife alarak yaşadığımızı yüzümüze vuran bir roman olduğunu düşünüyorum. Romanla ilgili birkaç öneri vermem gerekirse, nesiller arası isimler birbirinin aynısı veya çok benzer bu nedenle isimlere dikkat edilerek okunması gerekiyor neyse ki karakterler ve özellikleri birbiriyle ustalıkla yoğurulduğundan akılda tutmak kolaylaşıyor . Bu da şüphesiz G.G Marquez'in iyi bir yazar olduğunu kanıtlayan başka bir detay. NOT: Kitapta bahsedilen Muz şirketi Kolombiyadaki gerçek bir olaya gönderme olarak yazılmış.
Yüzyıllık Yalnızlık, büyülü gerçeklik tarzında birçok eser veren G. G. Marquez’in kurduğu büyülü dünyada geçen bir roman. Yaşadıkları çevreden uzaklaşmak durumunda kalan bir çift ve onların kurduğu ailenin nesiller boyu yaşdıkları, kuşaktan kuşağa aktarılan nitelikler ve uğursuzluklar, aile geleneklerini yaşatma çabaları yer yer doğaüstü tecrübelerle zenginleştirilerek okuyucuya sunulmuş. Hızlı olay akışıyla okuru içerisine çeken roman, bu türü seven okurlara tavsiye edilir.