Alıştım mihnete, türlü cefaya
Zakkum bana yeter, gül senin olsun
Kimseye kalmadı şu yalan dünya
Çölünü bana ver, göl senin olsun
Sanma ki her seven çeker nazını
Baharı sorarlar, versen yazını
Gün olur döversin sen de dizini
Benden sakındığın bal senin olsun
Dinmeden bu seven kalbin özlemi
Geçti ömrümüzün en güzel demi
Fırtına başladı, batıyor gemi
Sen kendini kurtar, sal senin olsun
Sayfa 296Kitabı okudu
Toplumun tâbi tutulduğu değişim, tûba değişimidir. Zakkum değişimi değil.
Sayfa 68 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Zakkum ile Zeytin'in ardından sabırsızlıkla başladık ve yine aynı sabırsızlıkla üçüncü kitabı bekliyoruz.
İlk kitapta direnişin başlangıç ve sistemleşme aşamalarını görürken ikinci kitapta direnişin yayılmasına, kıyam meşalesinin yanmasına şahitlik ediyorsunuz. Heyecan, merak duyguları azalmadan sayfaları hızla çevirirken, iman ve şehadet sevdanıza dönüp bakıyorsunuz. Özellikle böyle bir dönemde üç arkadaş okumayı tercih ettik ve hepimiz kendi içimizde bir değişim ve sorgulama ihtiyacı hissettiğimiz anlar yaşadık. Hakikatlerimizi, sevdalarımızı, aşk ve hasret duyduğumuz kavramlarımızı bir kez daha gözden geçirdik.
Smy İslamoğlu
Hapishaneler insan dolu kum gibi.
Dışarda bir buruk özgürlük zakkum gibi,
İçerde de, dışarda da zor iş yaşamak;
Hem varım hem yokum gibi.
Sayfa 231 - Kırmızıkedi YayıneviKitabı okudu
Bu misâllerin hepsinde şeytandan söz edilirken Arapların konuşma tarzı dikkate alınmıştır. Araplar, kötü bir kimseden veya kötü bir olaydan bahsederken onu şeytana benzeterek, "o kimse bir şeytan" veya "o iş, şeytan işi" derler.
Bunun bir örneği de Allah Teâlâ'nın Cehennem'in dibinde biten zakkum ağacından söz ederken "Meyvesi şeytanların başına benzer buyurmasıdır."
Sayfa 613
