“Tanrı aşkına!” dedi çorapçı, “Sağır mısın be adam?” Gerçekten de zangoç sağırdı.
“Quasimodo bu! Zangoç Quasimodo! Notre-Dame’ın kamburu Quasimodo! Tekgöz Quasimodo! Topal Quasimodo! Noel! Noel!” Görülüyor ki zavallı yaratığın istemediğin kadar lakabı vardı. “Gebe kadınlar dikkatli olsun!” diye bağırıyordu öğrenciler. “Ya da gebe kalmak isteyenler!” diyordu Joannes. Gerçekten de kadınlar elleriyle yüzlerini kapatıyorlardı. “Hay çirkin maymun!” diyordu bir kadın. “Çirkin olduğu kadar da kötü!” diyordu bir diğeri. “Şeytanın ta kendisi!” diye ekliyordu bir üçüncüsü.
Reklam
Ecegilleri Okumak -2
"Şiiri bir araç olarak seçiyor Ece Ayhan, kendini yaratırken başvurduğu bir araç. Giderek “şiir olmak” gibi bir sonucu peyliyor belki de. Bana kalırsa bir ermiş tavrı bu. Ya da kendi tapınağını arayan bir tanrıtanımazın başkaldırısı. Yoksa şiir onun nesine gerek! Aradığı derinliği, gereksindiği doygunluğu bulacağına aklı yatsa, bir cenaze
572 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
ACIMASIZ OLMA ȘİMDİ BU KADAR! Sanırım bir Victor Hugo eseri okuduğumu unutarak, büyük bir sıradanlıkla ve özensizlikle, yatağımın bașucuna geçerek sessizce okumaya koyulmuștum bu kitabı. Sanki daha önce Sefiller okumamıșım gibi, Bir İdam M. Okumamıșım gibi cahil ve aldırmazdım. Hepimiz bir romana bașladığımızda sonucun neler olacağını, ya
Notre Dame'in Kamburu
Notre Dame'in KamburuVictor Hugo · Venedik Yayınları · 201833,2bin okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Sürükleyici. Çok farklı. Açıkçası bu kadar iyi olabileceğini düşünmemiştim. Çok keyifle okudum. Yazım dili çok akıcı. Tamamen farklı bir kültürün yazarı. Evelio Rosero, Kolombiyalı müthiş bir yazar. Latin edebiyatı cevherlerle dolu, kim bilir daha ne kadar sayıda güzel kitap var ve güzel yazar, bizim adlarından haberimiz olmayan nasıl bir hazine var. Kitap tek bir mekânda, bir kilisede geçiyor. Kambur rahip yardımcısı Tancredo'nun ağzından dinliyoruz hikayeyi. Kitap ilk başlarda, kilisedeki rutin hayatları anlatıyor ve karakterleri tanıtıyor. Sonrasında Peder Almida ve Zangoç'un bir akşam için kiliseden ayrılmasıyla başlayan, oldukça sürükleyici bir gecenin hikayesini okuyoruz.
Öğle Yemekleri
Öğle YemekleriEvelio Rosero · Can Yayınları · 2016150 okunma
Çıkmış üstüne eski bir ipi geren taşın, Dilinde dua, zangoç, üzgün, mırıldanarak Dinliyor inişini uzak çınlamaların Bir kuş geçiyor yanından, ona dokunarak. Ben arzulu gecenin o adamıyım. Yazık! Boşa çekiyorum Ülküyü çalan halatı Bir tutam tüy söylüyor soğuk günahlarımı, Çok usul geliyor kulağıma sesler artık! Ve bir gün, yorgun boş yere çekmekten bu ipi Taşı atıp ucuna asacağım kendimi.
Reklam
322 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.