Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yasamak istediğim tek hafızadan da silindim
Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu. Üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle, bu solgun yüzle kim tanıyabilir ki? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan da şimdiden silindim.
Elinize bakan çocuklarınız, ebeveynleriniz varsa kendinizi feda etmeye hakkınız yoktur. Bu yaptığınız ailenizi ortada bırakmak demektir. Ya kızları, kız kardeşleri olanlar! Onları düşünüyor musunuz? Kendinizi öldürteceksiniz, güzel, peki ya yarın? Ekmeksiz kalan genç kızların hali haraptır. Erkek dilenir, kadın bedenini satar. Ah! Çiçekli
Sayfa 529 - 530Kitabı okudu
Reklam
-Ah! Bayım, canımı acıtıyorsunuz! Bayım! Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim! Nasıl olur? Şimdiden baba değilim! Çocukların dilinde sık kullanılan, çok hoş ve masum olduğu için yetişkinlerin ağızlarına alamadığı o babacığım! sözcüğünü duymamaya mahkûm olmak!
Sayfa 67 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"II. Abdülhamit'in Tahttan İndirilmesi"
Gençliğimin ilk acı ve kederli günleri babamın hal'i ile başlar. Şiddetli top sesleri sarayın duvarlarına aksedip camları sarsarken kalbimde duyduğum ızdırapla gözlerimden yaşlar boşandı. İlk sözlerim, Cenab-ı Hakk'a yalvararak, "Allah'ım babama acı, hayatını bağışla!" diye dua etmek oldu. Taht, taç, bunlar hep boş şeylerdi. Şimdi bize
Sayfa 145
-Ah! Bayım, canımı acıtıyorsunuz! Bayım! Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim! Nasıl olur? Şimdiden baba değilim!
Sayfa 67
Ah, bayım saçımı acıtıyorsunuz! Bayım! Zavallı çocuk beni görmeyeli nerdeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olurdu? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim! Nasıl olur? Şimdiden baba değilim! Çocukların dilinde sık kullanılan, çok hoş ve masum olduğu için yetişkinlerin ağızlarına alamadığı o babacığım! Sözcüğünü duymamaya mahkum olmak!
Kültür yayınları, 33. BasımKitabı okudu
Reklam
Marie! Benim küçük Marie'm! Onu hıçkırıklarla kabarmış göğsüme şiddetle bastırdığımda hafif bir çığlık attı : Ah! bayım,canımı acıtıyorsunuz! Bayım! Zavallı çocuk beni görmeyeli nerdeyse 1 yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu ; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim! Nasıl olur Şimdiden baba değilim! Çocukların dilinde sık kullanılan, çok hoş ve masum olduğu için yetişkinlerin ağızlarına alamadığı babacığım! sözcüğünü duymamaya mahkûm olmak!
Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızasından şimdiden silindim! Nasıl olur? Şimdiden baba değilim! Çocukların dilinde sık kullanılan, çok hoş ve masum olduğı için yetişkinlerin ağızlarına alamadığı o "Babacığım!" sözcüğünü duymamaya mahkum olmak! Yine de bu ağızdan bir kez daha, son bir kez daha bu sözcüğün döküldüğünü duymak; işte hayatımdan çalınan kırk yıl karşılığında tek istediğim bu.
"Bayım! Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim! Nasıl olur? Şimdiden baba değilim! Çocukların dilinde sık kullanılan, çok hoş ve masum olduğu için yetişkinlerin ağzına alamadığı o "babacığım!" sözcüğünü duymamaya mahkum olmak! Yine de bu ağızdan bir kez daha, son bir kez daha bu sözcüğün döküldüğünü duymak; işte hayatımdan çalınan kırk yıl karşılığında tek istediğim bu."
Sayfa 67 - Türkiye İşbankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Zavallı solgun çocuk, niçin böyle çığlık çığlığa söylüyorsun hırçın ve nobran şarkını, çatıların efendisi kediler arasında kaybolup giden şarkını? Pembe ipekten ağır perdelerini bilemediğin ilk katların pancurlarından sızamayacak ki şarkın. Yine de söylüyorsun şarkılarını inatla, tek başına yürüyen, kimseye güvenmeyen, yaşamını kazanan bir küçük erkeğin dirençli güveniyle. Senin de bir baban oldu mu? Ya da bir yaşlı kadın oldu mu, akşam meteliksiz eve döndüğün zaman, döve döve, sana açlığını unutturan. İşte çalışıyorsun kendi ekmeğin için: bütün gün sokaklarda ayakta, sırtında büyükler için yapılmış, üstünden dökülen soluk giysiler, boyundan büyük bir zayıflıkla, kamını doyurmak için, şarkı söylüyorsun canhıraş, kaldırımda oynayan öteki çocuklara çevirmeden o haylaz gözlerini.
Sayfa 99 - Broy Yayınları
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.