210 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bozkırkurdu**
“Sana bugün bir şey söylemek istiyorum, uzun süredir bildiğim bir şey. Sen de çoktandır biliyorsun bunu, ama belki kendi kendine henüz itiraf etmiş değilsin. Sana şimdi kendim hakkında, senin yazgın, bizim yazgımız hakkında bildiklerimi açıklayacağım. Sen, Harry, hep bir sanatçı ve düşünür hayatı yaşadın, için hep sevinçle, inançla dolup taştı,
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,8bin okunma
142 syf.
·
Puan vermedi
Bu saatler insanın yalnızlığının boyunu ölçebildiği saatler.Güneş tepede olduğu sürece gün akarken kaçtığınız görmezden geldiğiniz yalnızlığınız bu saatlerde şeffaf görünümünden kurtulur.Gündüz sen ondan daha güçlüyken gece o daha güçlü bir hale gelir.Kendi yalnızlığımı ölçüyorum ve diyorum ki en büyük yalnızlık insanın kendini bir hiç gibi hissetmesi değil bu sonsuz ve sınırsız kafesinde sadece kendisi yaşıyormuş gibi hissetmesidir.Kendi yalnızlığıma acıyorken okudum bu kitabı.Herkes gibi belki önce kapağından etkilendim ama bunun sebebi başkaydı.Herkes gibi taktığımız maskeler yüzünden palyaço suratından bir farkımız olmaması ve sanıyorum ki turgut uyar’ın o korkunç hüzünlü palyaço şiiri.Sonra maskenin altında yaşayan kadının gözleri.Ve tamamen gerçek bir hikaye.Dönemin kurbanı,insanların kurbanı,ailesinin kurbanı seçilmişken meydan okuyan bir kadın.İntihar da böyledir zaten.Zayıflık ve zavallılık olarak görülür ama bakış açısını değiştirince aslında en büyük meydan okumadır bir yazarın dediği gibi.Eroinden ölen kanat ama eroinle dünyaya meydan okuyan da kanat.Adı bile hüzünlü değil mi.Bir de kitabın sonlarındaki başarısız ressamın mektubu.İkinci kez okumaya cesaret edemedim.
Eroin Güncesi
Eroin GüncesiKanat Güner · Stüdyo İmge · 20011,417 okunma
Reklam
100 syf.
8/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Ölüme yaklaşmak
Bu eser Tolstoy un ustalığını bir kere daha gösteriyor. O kadar siradan bir olayı öyle bir gerçekçi anlatmış ki Ivan İlyic ben oldum. O zavallilik halini o acılarin çaresizliğin ve yalnizligin hepsini ben hissettim. Kısa bir kitap ama buna rağmen gayet etkileyici. Ivan ilyic'in ölüm dösegine düşmesini ve orada geçirdiği zamanı anlatıyor. Bu zamana kadar yaptığı hatalarıni, para hırsını, ailesinin onu onemsememesini ve onun için uzulduklerini yüzlerinde goremeyisini düşünüyor. Sadece değer verildiğini hissetmek vaziyetinin ne kadar beter olduğunu onların da görmesini istiyor. Ve bunları göremeyince her geçen gün kahroluyor. Tolstoyun anlatışı sayesinde ben de birebir şahit oluyorum bunlara. Aslında hayatimizdaki en değerli varlık sağlık. Para hırsı mal ve mevki uğruna kendimizi paralarken bunu fark etmek oldukça güç. Ancak iş işten geçince anlıyor insan bunu. Empati kurmak ise herkeste olması gereken bir özellik. Karşımızdaki insanın çektiği acıyi bizim de hissetmek ona göre davranmak hepmizin bir gün öleceğini bilmek gerekir. İvanin da içerideki odada eglenen ailesi için içinden dediği gibi " Vur patlasın çal oynasın. Oysa onlar da ölecek. Umurlarinda değil." İşte Ivan en çok buna üzülüyor.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202246,2bin okunma
·
Puan vermedi
Bana kalırsa insanoğlu, içinde bulunduğumuz simülasyonda sağlıklı beş duyu organıyla bile çirkin ve aşağılık bir halde yaşıyor. Bir de üstüne en güvendiğiniz görme yetinizi kaybettiğinizi düşünün. Hem sadece siz de değil tüm insanlar kaybediyor. İşte bu durumda, zaten yeterince çirkin ve zavallı olan insan daha da çaresiz, garip bir zavallılık içinde boğuşuyor... İsterseniz ruhu görmezden gelip gözlerle duygular arasında doğrudan bir ilişki olup olmadığını ya da insandaki sorumluluk duygusunun normal bir görme yetisine sahip olma sonucu ortaya çıkıp çıkmadığını tartışabiliriz... Ama hoşlansak da hoşlanmasak da, yaratılıştan bu yana gelmiş olan insan doğasının temel ihtiyaçları bizi acımasızca sıkıştırmaya başladığında ve çektiğimiz sıkıntı bedenimizin kaldıramayacağı boyuta ulaştığında içimizdeki hayvan kendini tüm varlığıyla ortaya koyar. Bu romanda da gösterilmiş olan budur. Korkmadan ve kaçmadan esas gerçekleri konuşabilmek ve çok huzurlu romantizmi bir kenara bırakıp arada sırada zavallılığımızdan da konuşabilmek gerek...
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105,3bin okunma
·
Puan vermedi
#OKUDUKBİTTİ #ORTAKOKUMA #SUATDERVİŞ #BİRKIŞGECESİ #SAYFA170 “Onu nasıl sevdiğimi, neden sevdiğimi öğrenmek mi istiyorsun!.. Sana uzun uzadıya, o zamanki hislerimi tahlil etmeden, yalnız şunu söyleyeceğim.
Ahmet Ferdi Bir Kış Gecesi
Ahmet Ferdi Bir Kış GecesiSuat Derviş · İthaki Yayınları · 201748 okunma
610 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
güzel film olur
çok iyi bir kurgu. Bence en sağlam tarafı kurgusu. Samet'i anlamakta zorluk çektiğini söyleyenler olmuş.. Doğrusu bana da uzaktı. Ama çok iyi bağlanmamış mı hikayeler. Mevzu biraz post-modern dönem anlama, anlatma işi gibi duruyor. Bilim karşıtlığı, batıl inançlar, büyük anlatıların bitmesi... Ama Bengal'li ya da Jamaika'lı birinin modernite ilişkisi daha baştan biraz post-modern kalmıyor mu? İnsanın kendini, koordinatlarını tarif etme ve hayatına bir anlam verme gayreti... bir zavallılık, acınası ve gülünç insanlık halleri. ve tekrar ile: insanın tarihin, mkanın, insanlığın içinde kendine bir rol, bir hikaye arayışı.
İnci Gibi Dişler
İnci Gibi DişlerZadie Smith · Everest Yayınları · 2000386 okunma
Geri14
46 öğeden 41 ile 46 arasındakiler gösteriliyor.