"Seni köpoğlusu, kabak kafalı seni! Kure Mama'nın canını çıkardın, beni ifrit ettin. Doğrusu bunca zamandır bu işi yapanm, böylesini görmedim, ağzım açık kaldı, lal oldum ulan! Sen ne geri zekalı, kabak kafalı köpoğlusun ulan! Dünyaya adam gibi başınla geleceğine neden kıçınla gelmeye kalkışıyorsun?"
Sayfa 48 - Aras Yayıncılık 4. Baskı Ekim 1995
bu can bunca hasrete dayanır soludukça içimde sevdan
Mayıs Yayınları
Reklam
Allah'ı Bulmak
...on beş yıldır namaz kılmadığımı anımsıyorum. Duaları çoktan unutmuşum. Ama önemli değil, ben de anımsadıklarımı okurum: La ilahe il Allah, Muhammed ü resul Allah. Allah'tan başka Tanrı yoktur, Muhammet de onun elçisidir. Artık Baba'nın yanıldığını görebiliyorum; bir var, her zaman da vardı. O'nu burada, bu umutsuz, yılgın koridordaki insanların gözlerinde görebiliyorum. Burası Allah'ın gerçek evi; O'nu kaybedenler O'nu yine burada bulabilir-göz kamaştırıcı ışıkları, göğe yükselen minareleriyle o beyaz camide değil. Allah var, olmalı. Şimdi dua edecek, O'na yakaracağım; bunca yıldır O'nu ihmal ettiğim, yalan söylediğim, ihanet ettiğim, hiçbir cezaya uğramadan, özgürce günah işlediğim için... bir de O'na, bunca zaman görmezden gelip şimdi sıkışınca, sırf ihtiyaçtan başvurduğum için beni bağışlamasını isteyeceğim. Kitabın söylediği kadar merhametli, verici ve rahim olduğu için O'na yalvardığımı açıklayacağım. Başımı eğiyor, yeri öpüyor, söz veriyorum: Zekât vereceğim, namaz kılacağım, Ramazan'da oruç tutacağım, Ramazan bittikten sonra da orucu sürdüreceğim. Kutsal kitabındaki hiçbir sözü unutmayacak, çöldeki o boğucu kente, hacca gidecek, Kâbe'nin karşısında diz çökeceğim. Bütün bunları eksiksiz yapacak, bugünden başlayarak her gün O'nu düşüneceğim. Yeter ki duamı kabul etsin, şu tek arzumu yerine getirsin.
Zamanımızda herkes kütleden sivrilerek bireysel bir hayat yaşamak peşinde... Oysa kişiliğini belirtmek için kendini geliştirmeye çalışan insan, bu çabalamanın sonunda ruhsal bir yalnızlığa düşer. Böylece dolgun, dört başı mamur bir hayat yerine manevi bir intiharla yüz yüze gelir. Evet, yüzyılımızda herkesin tekliğe kaçması, kendi kabuğuna çekilmesi, varını yoğunu başkalarından kaçırması insanların sadece hemcinslerinden uzaklaştırmak, karşılarındakini de kendinden nefret ettirmek sonucunu veriyor. Biriktirdiği servetin miktarı arttıkça "Artık kudretliyim, hiçbir ihtiyacım kalmadı!" diye düşünür. Akılsızın, ne kadar çok biriktirirse bu servetin kendisini o ölçüde ölüme götüren bir iktidarsızlığa güttüğünden haberi yoktur, çünkü yalnız kendine güvenmeye alışmıştır o. Toplumda tek olarak sivrilmiş, ruhunu insanlara, insanların yakınlığına inanmamaya alıştırmıştır. Elde ettiği parayla sağladığı hakları yitirmemekten başka derdi, tasası yoktur. İnsan zekâsı gitgide kişilerin güvenliğiyle rahatının tek, özel çabalarla değil, toplumun birleşmesiyle sağlanabileceği konusunda alaycı bir anlayışsızlık göstermeye başladı. Ama bu korkunç ruh yalnızlığının sonu mutlaka gelecektir, insanlar hep birden, kişilerin birbirinden ayrılmasının doğal yaşayışa ne kadar aykırı olduğunu anlayacaklardır. Böylece herkes, bunca zaman nasıl karanlıkta yaşadıklarına şaşacaktır.
Sayfa 405 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 9. Basım, Şubat 2013. Staretz Zosima
Güldürdü :)
Kabil'de kitap satan bir kız, sevgilisinin geldiğini gördü, bu sırada babası da yanında duruyordu. Kız sevgilisine: "Alman yazar Yorg Daniel'in 'Baban evde mi?' kitabını almaya geldin galiba?" Sevgilisi: "Hayır, ben İngiliz yazar Tomas Munis'in 'Seni nerede görebilirim' kitabını almaya gelmiştim." Kız: "O kitap yok ama ABD'li yazar, Patrice Olfer'in 'Elma ağaçlarının altında' kitabını önerebilirim." Arkadaşı: "Çok güzel! Belçikalı yazar Jean Barner'in '5 dakika sonra ararım' kitabını yarın getirebilir misin?" Kız: "Memnuniyetle! Ayrıca Fransız yazar Mishel Daniel'in 'Asla yanlız bırakmam' kitabını da öneririm." Bu konuşmadan sonra babası: "Bunca kitap çok değil mi? Bunların hepsini okuyor mu?" Kız: "Evet baba, o çok zeki bir çocuk, hepsini okur." Babası: "Benim çok güzel ve sevimli kızım, öyleyse ona Hollandalı yazar, Frank Martinis'in 'Ben geri zekalı değilim' kitabını da öner onu da okusun, ayrıca sen de oku!" (Alıntıdır)
İnsan zekası gitgide kişilerin güvenliği ile rahatının tek, özel çabalarla değil, toplumun birleşmesiyle sağlanabileceği konusunda alaycı bir anlayışsızlık göstermeye başladı. Ama bu korkunç ruh yalnızlığının sonu mutlaka gelecektir, insanlar hep birden, kişilerin birbirinden ayrılmasının doğal yaşayışa ne kadar aykırı olduğunu anlayacaklardır. Böylece herkes, bunca zaman nasıl karanlıkta yaşadıklarına şaşacaktır.
Sayfa 405 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
531 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.