Tarihçi Prof. Dr. Zeki Arıkan’ın Kasım 2011 de Tarihçi Kitabevi tarafından basılan “Tarih Gezintileri” isimli eseri kitapçıların raflarındaki yerini alınca bizim de ilgimizi çekmiş ve kitabı temin ederek okumaya başlamıştık.
Tarihçi bir akademisyenin, bir ilim adamının eserini okuduğum zannıyla kitaptan çok şeyler beklemiştim. Ancak eser, içerik
Antik Roma'nın en tanınmış komutanı, fakir halka iş, aş yerine ucuz ekmek veren ve gücü arkasında toplayarak cumhuriyeti bitiren diktatör Caesar'ın etkileyici hayat hikayesini öğrenmek isteyenler bu kitabı almakta tereddüt etmesinler. Gayet sade dili ile akıcı olan bu kitap sayesinde tarihe adını altın harflerle yazmış büyük bir deha ile
"Nitekim çeşitli mesleklerden meydana gelen bu beş yüz halk temsilcisi apayrı fikirlerle, çoğu zaman aciz bir topluluk meydana getirirler. Ancak sanmayınız ki bu milletin en seçkin ve aynı zamanda en akıllı ve zeki kimseleri bunlardır. Diğer taraftan, akıl ve zekâları belli bir seviyenin üzerine çıkmamış yüzlerce seçmenin oylarıyla seçilmiş olmaları da işin bir başka cephesidir. Bu sebeple, dehanın çoğunluk usulünün ürünü olabileceği yolundaki fikre ne kadar karşı çıkılsa azdır. Her şeyden önce bir millet ancak kutsal zamanlarda gerçek bir devlet adamını çıkarır, yüzlerce değil. Bir başka husus, kitleler her türlü seçkin dehalara tuhaf bir içgüdüyle düşmandırlar. Böylesi bir durumda seçim yoluyla büyük bir adamı keşfetmek, iğnenin deliğinden bir devenin geçmesinden daha zordur. Dünya dünya olalı, icraata geçirilen şeylerin hepsi şahsi hareketle elde edilmiştir. Oysa değerleri çok düşük derecede beş yüz kişi milletin en önemli meseleleri hakkında karar verebiliyor ve öyle hükümetler kuruluyor ki bunlar her özel meseleyi çizmeden önce bu kutsal meclisle birlik kurmak zorunda kalıyorlar. Demek ki koskoca bir ülkenin politikası bu beş yüz kişi tarafından yapılıyor."
Yine Atatürk incelemesi ile karşınızdayım. Diyebilirsiniz ki "Bu da Atatürk'ten başka bir kitap incelemiyor", isyanınızda haklı olsanız bile elimde değil, çünkü Atatürk tarih sayfalarına sığan bir insan değildir. Onun, çatık kaşlı tarihin dışında kalan nice yönleri vardır. Bunları ancak okuyarak, araştırarak, anlatarak öğrenebiliriz.
Gogol-Ölü Canlar
Gogol, "Ölü Canlar"ı üç cilt olarak yazmış ancak kendisi manik depresip psikoz olarak adlandırılan bir hastalığa sahip olmasından dolayı bu durum özellikle ikinci cildi yazmasını olumsuz etkilemiş. Gogol, zorlukla bitirdiği bu ikinci cildi yakmış ve şu an elimizdeki kitap kurtarılan kısımlardan derlenerek oluşturulmuş.