Sayılar yalan söylemez sayılara yalan söylettirilir. (:İstatistik bilimi muhteşem bir bilim, ama “bana itaat et” demiyor “beni analiz et” diyor. Tembelliği, okumayı araştırmaktan daha çok sevdiğimizden midir bilmem; rakamları görünce altını oymadan sorgulamadan hemen kabul eden hop cebine veri olarak atan milyonlarca kişi var. Unutmayalım her data
Oysa düşünecek ne çok şey vardı. ne çok kayıp, ne çok eksik vardı şu dağınık, hiçbir şeye benzemeyen, sanki ikinci elciden ucuza kapatılmış eşyalar gibi yaşadığım hayatımda. ikinci biradan ilk yudumu aldığımda bu düşüncelerle kendime gülümsedim yanımdaki eskimiş, yarısı yıkılmış duvara bakarak. kendime benzettiğimden olsa gerek, sarılmak istedim o
Reklam
İnsan vücudunun mükemmelliği yaradılışı kanıtlamaz mı?
Erkeklerde idrar yolu, enfeksiyona ve buna bağlı olarak da şişmeye çok yatkın olan prostat bezlerinin ortasından geçer. Bu şişme nedeniyle idrar yolu tıkanır, ki bu da erkeklerde oldukça sık rastlanan tıbbi bir sorundur. Genişleyip sıvı akışını durdurabilecek bir organın orta yerinden açılır kapanır bir tüp geçirmek iyi bir tasarım değildir. Çok da zeki olmayan biri bile erkeklerin “tesisat sistemini” daha iyi tasarlayabilirdi.
Bende bir hastalık var. Bir film mi izliyorum, hemen senaristi kim ona bakarım. Ya da bir şarkı mı dinliyorum hemen bestekarına, güftekarına bakarım. Hastalık işte. Sebeb-i hikmeti bu olsa gerek tanırdım Ali Tekintüre'yi de. Bir on dakika evvel öğrendim ki o da ayrılmış bu dünyadan. Adıyaman-Besnili. Evrensel gazetesi, helal olsun, 2 yıl önce
Mona Roza - Sezai Karakoç
Hayatımın önemli bir kısmı edebiyat ile iç içe geçmiş olmasına rağmen, şiire bir türlü ısınamadım. Bazı şiirler hariç olmak üzere, hiçbir şiirin beni etkilediğini düşünmüyorum. Peki bu iletiyi neden yazıyorum? Dün sabah yine bu sitede bir okurun, Mona Roza - Sezai Karakoç şiirini paylaştığını gördüm ve yaklaşık 24 saattir aklımdan çıkaramadım.
Agora Meyhanesi (Şiirin tamamı en altta kesinlikle okumalısınız)
Bilmeyenimiz yoktur bu eseri ; Ama benim gibi çok ilginç ve hazin hikayesini bilmeyenleriniz de çoktur diye tahmin ediyorum. 1890’da bir Rum olan kaptan Asteri , Balat çarşısında bir Meyhane açar. Meyhanesine de Rumca “meydan” anlamına gelen “Agora” adını koyar. Meyhane masa yerine kullanılan dev fıçıları ve ucuz şaraplarıyla kısa zamanda ün
Reklam
1.000 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.