Erkek nefreti ve kadın tapısı aşılamak için yazılmış, yalan, çarpıtma ve yanlılıkla dolu sözde bilim kitabı. Kitabı bana kimin tavsiye ettiğini unuttuğum için kendisine söyleyemedim. Buradan kitabı tavsiye etmiş veya beğenerek okumuş olan herkese söyleyeyim: Bu şekilde kitap okursanız bilim adına daha çok aldatılırsınız.
Aynı yazar tarafından
İçinde bulunduğumuz durumu yüceltmek suretiyle, sıkıcı hayatlarımızın katlanılır olduğuna inanmamız, bizi kati intiharlardan uzak tutmak için olmadık oyunlar geliştiren aklımızın icat ettiği zekice bir çözüm değil midir zaten ?
Budizm’in sürekli olarak, bir din değil bir felsefe olduğu ileri sürülür. Bireysel düzlemde böyle olabilir, ancak kurumsallaşmış bir ideoloji olması dolayısıyla dinsel niteliği bulunuyor. Budizm, yaşamı acı ile tarifler. Bir tanrı inancı olmayan Budist ideolojiye göre, Buda, insanın içindedir. Bu özellik doğuştan gelir. İçimizdeki Buda kimileri
İçinde bulunduğumuz durumu yüceltmek suretiyle, sıkıcı hayatlarımızın katlanılır olduğuna inanmamız, bizi kati intiharlardan uzak tutmak için olmadık oyunlar geliştiren aklımızın icat ettiği zekice bir çözüm değil midir zaten?
Gerçeklik algım bozulacak; kötünün kötülüğünü göremeyecek kadar iyimser olmaktan sana sığınırım Allah'ım.
İsterim ki eşyayı oldukları gibi göreyim, mahiyetini bileyim, ama netice hakkında iyimser olayım.
Şu an olan bitenin aslında ne olduğunu anlayıp bildiği hâlde zekice oyunlarla şerri hayır gibi göstermenin hayra yormak olmadığını, sadece algıları bozacağını, şerri tanımanın, farkında olmanın ama hayra çıkması konusunda da ümitleri korumanın en sağlıklı yol olduğunu düşünüyorum.
Şerri göremeyecek kadar iyimser olmak için eğitilen bir zekânın oyunları ile oyalanmaktansa, ona çözüm arayan rasyonel bir zekânın, elbette bir parça üzüntü içeren, çabalarını tercih ederim.
Gerçeklik algım bozulacak; kötünün kötülüğünü göremeyecek kadar iyimser olmaktan sana sığınırım Allah'ım. İsterim ki eşyayı oldukları gibi göreyim, mahiyetini bileyim, ama netice hakkında iyimser olayım.
Şu an olan bitenin aslında ne olduğunu anlayıp bildiği hâlde zekice oyunlarla şerri hayır gibi göstermenin hayra yormak olmadığını, sadece algıları bozacağını, şerri tanımanın, farkında olmanın ama hayra çıkması konusunda da ümitleri korumanın en sağlıklı yol olduğunu düşünüyorum.
Şerri göremeyecek kadar iyimser olmak için eğitilen bir zekânın oyunları ile
oyalanmaktansa, ona çözüm arayan rasyonel bir zekânın, elbette bir parça üzüntü içeren, çabalarını tercih ederim.
İçinde bulunduğumuz durumu yüceltmek suretiyle, sıkıcı hayatlarımızın katlanılır olduğuna inanmamız, bizi kati intiharlardan uzak tutmak için olmadık oyunlar geliştiren aklımızın icat ettiği zekice bir çözüm değil midir zaten? Hayatı kendimize biçilmiş kaftan misali kuşanıp, çevremizdeki zavallıcıkların haline dertlenerek yaşarken; o zavallıcıkların da bizim için benzer duygular beslediğini bilmezden gelmeyi tercih ederiz. Bu yüzden bir otobüste karşı karşıya oturan yaşlı bir adamla genç bir delikanlı birbirine karşı yalandan bir şefkat ve sahici bir nefret besler. Delikanlı yaşlı adama bakıp, onun ömrünün son günlerini yaşamakta olduğunu düşünerek kendi önünde uzayan yıllara şükrederken; yaşlı adam da delikanlının yaşındayken dünyadan habersiz bir avanak olduğunu hatırlamayı ve yaşının getirdiği olgunluğa minnet duymayı tercih eder. Ama ikisi de hatırlattığı hakikatlerden ötürü aslında için için nefret eder bir diğerinden. Biri diğerinde kendi sonunu görürken, öbürü de kaybettiklerini seyreder. İki suret de ölümün sinsi gölgesiyle lekelidir ama delikanlı da, yaşlı adam da gördüklerini görmemiş sayıp mukayeseden avantajlı taraf olarak çıkmış olmanın keyfini sürmeyi tercih eder. Bu böyledir. İyi ki de böyledir. Öbür türlüsünün neticesi, istatistik tablolarında zirveye doğru koşan intihar oranlarından gayrısı olmazdı muhtemelen.
Alıştığını sandığın birçok şeye içten içe katlanıyorsun ama
farkında değilsin! Bu hayatta ayrılık da var Dilhun, ayrılığı da öğrenmen gerekiyor. Seni umursamayan, adam yerine koymayan kişileri çok ciddiye alıyorsun. Tamam şikayet
edebilirsin ama sonra yeniden yaşamla uyumlu hale gelebilirsin, sen koptun mu kopuyorsun. Hayatı kıskıvrak yakalamalı, hamlelerini çok zekice yapmalısın. Artık neden olmu-
yorlarla uğraşmayı bırakmalısın. Odaklanman gereken neden olması gerektiğine dair bulacağın bir sebep olmalı. Sen
bağlanmaktan korkuyorsun ve bu korkun senin sürekli terk
edileceğin kişileri hayatına çekmene sebep oluyor. Şikayet
etmeyi, sızlanmayı bırak artık. Nedenleri ortadan kaldırmak
için çözüm odaklı düşün ve çöz tüm düğümlerini.
İçinde bulunduğumuz durumu yüceltmek suretiyle, sıkıcı hayatlarımızın katlanılır olduğuna inanmamız, bizi kati intiharlardan uzak tutmak için olmadık oyunlar geliştiren aklımızın icat ettiği zekice bir çözüm değil midir zaten?
"İçinde bulunduğumuz durumu yüceltmek suretiyle, sıkıcı hayatlarımızın katlanılır olduğuna inanmamız, bizi kati intiharlardan uzak tutmak için olmadık oyunlar geliştiren aklımızın icat ettiği zekice bir çözüm değil midir zaten?"