SEVGİ DUVARI
Sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi Dilimizde akşamdan kalma bir küfür Salonlar piyasalar sanat-sevicileri Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni Yakanda bir amonyak çiçeği Yalnızlığım benim sidikli kontesim Ne kadar rezil olursak o kadar iyi Kumkapı meyhanelerine dadandık Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisi Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri Çöpçülerin elleriyle okşardım seni Yalnızlığım benim süpürge saçlım Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi Baktım gökte bir kırmızı bir uçak Bol çelik bol yıldız bol insan Bir gece Sevgi Duvarını aştık Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki Başucumda bir sen varsın bi de evren Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
''… En azından şunu öğrenmek de bir kazançtır: Bir insanın bir başka insana, bir erkeğin bir kadına örneğin ya da bir kadının bir erkeğe karşı duyabileceği o gizemli coşku kadar kişinin özgürlüğünü tehdit eden başka şey yok yeryüzünde. Hiçbir bağ, zincir ya da demir parmaklık böylesine kesin bir kölelik içinde tutamaz seni, böylesine derin bir umursamazlığa sürükleyemez…''
Can Yayınları
Reklam
Sevin birbirinizi, ama aşka zincir vurmayın. Hatta bırakın ruhlarınızın kıyılarında dalgalanan bir deniz olsun aşk.
Düşünüyorum da, Ömrümüz hasretlerden meydana gelmiş bir zincir, Kimi ekmeğe, kimi çocukluğuna, kimi gençliğine, kimi sevgilisine, kimi sevmeye, kimi sevilmeye, kimi arkadaşına, kimi şuna kimi buna... O bunu bekler, bu şunu bekler, öbürü bekleyişi bekler. Her kavuşma başka bir hasrete yol. Yaşarken yaşamaya hasretiz..! ...
Hafıza ve duyular bu kadar belirsiz ve her yöne eğilimli olduğundan, olayların gerçekte yaşandığını ispatlamak için daima belirli bir gerçekliğe-alternatif gerçeklik diyelim- güveniriz. Belli bir şekilde algıladığımız olaylar ne dereceye kadar göründükleri gibidir ve bu olaylar ne dereceye kadar biz onları öyle adlandırdığımız için öyledir bilmek mümkün değildir. Bu nedenle gerçekliğe gerçeklik diyebilmek için başka bir gerçekliğe gereksinim duyarız. Ama bu başka gerçeklik temel olarak üçüncü gerçekliğe ihtiyaç duyar. Bilincimizin sınırları içinde sonsuz bir zincir yaratılır ve gerçekten burada olduğumuz duygusunu veren, var olduğumuzu söyleyen zincir buradan beslenir. Fakat bu zinciri koparacak bir şeyler olur ve zarar görürüz. Gerçek nedir? Zincirin kopan tarafının burasındaki mi? Ya da orada, diğer tarafındaki mi ?
Sayfa 179Kitabı okudu
Tamamlanmayı bekleyen binlerce hikaye yarım kaldı. "" Hevesleri yarıda kalmış, hayyallerinden vurulmuş, beklediği yarınlar gelmemiş, yazdıkları yarım kalmış, içinde biriktirdikleri yüreğe sığmamış, özlemleri kursağında kalmış, acıları zincir olmuş"" kardeşlerimiz için aşkınızı bugün içinizde yaşayın.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.