Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Karlı kayın ormanında Yürüyorum geceleyin Efkârlıyım efkârlıyım Elini ver nerde elin
Sayfa 208
Son Yolculuk
Rüstem karlı Moskova’ya çıktı. Işıl ışıl vitrinlerin önünde müşteri bekleyen genç kızların, turist gruplarının, sarhoşların önünden geçti, merkez garına gitti. Orada Doğu’ya giden ilk trenin üçüncü mevkiine bindi. Kendi şehrine gitmiyordu tren ama olsun, nasıl olsa yön belliydi. Bir yerlerde değiştirirdi. istasyonda beklemekten iyiydi,
Sayfa 235 - İmparatorun babasına dair - VedaKitabı okudu
Reklam
Konstantiniyye Oteli
Idris Kurtoğlu babasına dua ediyor “Memur çocukları babalarının kaderini değiştiremiyor, yine memur oluyorlar. Üç kuruş maaşa talim etmekten kurtulmaları mümkün değil. Allah rahmet eylesin babam Kurtogli Osman'a. Kasabada onca saygı gören kaymakam, savcı, hâkim, mal müdürü varken, o köhne dükkânı açmış olduğu için bugün ben buradayım;
Sayfa 248 - 27 numaralı masadaki insanlara dair - İdris Kurtoğlu babasına dua ediyor!Kitabı okudu
480 syf.
·
Puan vermedi
Konstantiniyye Oteli – Zülfi Livaneli Okudukça, bugüne kadar hiç okuma yapmadığım hissine kapılıyorum. Yaş yolun yarısını geçmiş ama okuma anlamında bırakın yolun yarısını, okuduklarım ile olsa olsa maraton koşmaya çalışan atletin, koşmadan önce yaptığı ısınma devresindeyim halâ. Yetmişli yılların başında doğanların ilkokul çağına “darbe”
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202018,4bin okunma
Karlı Kayın Ormanında-Zülfü Livaneli
Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin. Efkârlıyım, efkârlıyım, elini ver, nerde elin? Ayışığı renginde kar, keçe çizmelerim ağır. İçimde çalınan ıslık
Sayfa 77 - YKY
112 syf.
·
Puan vermedi
Nazım Hikmet’in şiirleri ile lise yıllarında tanışmıştım. O zamanlar tabi pek anlam veremiyordum. Şiirlerden uzak bir okuma alışkanlığım vardı. Şiirle ilgilenmeye başladıktan sonra Nazım Hikmetsiz bir şiir okuması düşünülemezdi. Belli başlı şiirlerini okumuş. Bazılarıyla ilgili incelemeler bile okumuştum. Kitap siparişi verirken bu kitabı da son anda listeye dâhil etmiştim. Uzun süre kitaplığımda bekledikten sonra nihayet elime alıp okumaya başladım. Kısa olmasına rağmen İş güç derken fazla okuyamıyordum. Birde şiir kitaplarını yavaş, tadını alarak okumam lazım. Sonra otostop ile yolculuğa çıktım. Bu yolculuk sırasında bana çok iyi bir arkadaş oldu diyebilirim. Bittiğinde ne olduğunu anlayamamış başa dönmüştüm tekrar. YKY yayınlarının şairlerin seçme şiirlerinde oluşan eserlerini seviyorum. Bir şairi tanımak için ideal bir kitap. Çünkü her konu ve temadan olan şiirlerini seçerek okurun önüne koyuyorlar. Mesela bu kitap ta Kuvayı Milli şiirlerinden tutunda Hapishanede yazdığı şiirlere, Aşktan tutunda memleket hasretine kadar yazdığı her temayla ilgili şiirlerini görüyoruz. Kitabın içinde her şiirin hissettirdiği duygular olsa da Ceviz ağacının yeri ayrı. Hikâyesini biliyorsunuzdur zaten. Onun dışında Dört Hapishanesinden, 24 Eylül 1945, Bir Ayrılış Hikâyesi, Münevverden Mektup Aldım Diyor ki, Kederleniyorum şiirlerini daha çok beğendim. Kitaba adını veren şiiri de unutmamak gerek. Karlı kayın ormanını da Zülfü Livaneli ile keşfetmiştim. Tabi o zamanlar Nazım Hikmet’e ait olduğunu bilmiyordum. Her şairin okunmasını isterim ama Nazım Hikmet’i okumadan geçmeyelim. Keyifli okumalar…
Henüz Vakit Varken Gülüm
Henüz Vakit Varken GülümNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 202223,4bin okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. İstanbul'da gazetecilik yapan İbrahim bir gün haber merkezinde Başkomiser Recep lakaplı bir arkadaşının verdiği haber ile şok olur. Bu haber Amerika'da İslamofobik kişiler tarafından öldürülen Hüseyin'in hikayesidir. Hüseyin Mardin'den çocukluk arkadaşıdır ve ölüme nelerin sebep olduğunu merak ettiği için Mardin'e gider. Burada hayatının hikayesi ile karşılaşacaktır. Hüseyin, IŞİD'den kaçanların bulunduğu kampta tıbbi yardımda bulunurken Meleknaz adında bir kadın ve Nergis adlı kızı ile tanışmış, ona aşık olmuş ve nişanlısı Safiye'den ayrılmıştır. Ancak Meleknaz, Yezidi yani Melek Tavus'a tapanlardandır ve çağlar boyu gördüğü zulüm yetmezmiş gibi IŞİD'den de büyük zulüm gördükten sonra Türkiye'ye kaçmıştır. Diğer Yezidiler gibi maruldan ve mavi renkten korkan Meleknaz'ın kim olduğu öğrenilince Hüseyin'in annesi Adiye ve kardeşi Aysel onu bu imkansız aşktan korumak için elinden geleni yapar ama başarılı olamaz. Zaten Hüseyin de Mardin'de bu kız yüzünden kurşunlanır. Amerika'daki abisi Seyfi onu Amerika'ya götürür ve ölene kadar orada yaşar. Ortadoğu'daki harese kelimesi, hırs kelimesinin kaynağıdır. Develer bir dikeni yediğinde ağzı kanar ama kanlı tadı hoş geldiği için sürekli onu yer. İşte bu hırstır. Acaba İbrahim Hüseyin'in zamanında İstanbul'a gönderdiği Meleknaz ve Nergis'i bulabilecek midir? Bu hikayeyi tamamlayabilecek midir? Yezidiler ve Ortadoğu'daki zulüm hakkında bir şeyler yapabilecek midir? Keyifle soluksuz okunan bir roman.
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,5bin okunma
Yedi tepeli şehrimde, Bıraktım gonca gülümü.. Ne ölümden korkmak ayıp, Ne de düşünmek ölümü.. (Zülfü Livaneli - Karlı Kayın Ormanında)
Reklam
Zilan anlatıyor: İki nehrin suyu yıkamaya yetmez
Nesini söyleyeyim, nesini anlatayım, nereden başlayayım, nerede bitireyim bilmem; böyle dile söze gelmez şeyleri insan kulağıyla değil, yüreğiyle duyabilir ancak. Bizim acımızın üstüne acı yoktur, bizim fıganımızın üstüne figan yoktur. Şengal Dağı kadar büyüktür derdimiz, göğsümüzün üstüne oturmuştur. Öyle çok kanımız döküldü ki, iki nehrin suyu
Sayfa 91 - Doğan KitapKitabı okudu
203 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.