İMAN لا İLE BAŞLAR
TAĞUT NEDİR?
ALLAH SEVGİSİ ile TAĞUT SEVGİSİ
ASLA BİR ARADA BULUNMAZ.
“(Ey Peygamber!) Sana indirilen ve senden önce indirilmiş olan Kitaplara inandıklarını iddia eden şu ikiyüzlülerin hâllerine bir baksana; (hem Müslüman olduklarını söylüyorlar, hem de Kur’an’ın hükmünü terk edip) tağut’un, (yani Allah’ın hükümlerini hiçe
"... Ancak sabredenlere ecirleri hesapsızca verilir." (39/Zümer, 10)
Şu bir gerçektir ki mümin, her ân imtihan olmaktadır. Dünyaya geliş amacı da budur zaten. Onun imtihan esnasında iki şeye ihtiyacı vardır: sabır ve şükür; çünkü o ya nimetle ya da bela ve musibetle sınanmaktadır. Sabır ve şükürden mahrum olanlar imtihanlarla yıpranır, iman ve ahlaklarını eskitirler. Ya musibetlerle Allah'a (cc) isyan eder ya da nimetlerle Allah'a karşı azgınlaşırlar. Ya Allah'ın rahmetinden ümit keser ya da nimeti başa kakıp zalimleşirler... Bundan dolayı kendisine sabır bahşedilene dinin yarısı verilmiştir. Rabbine ne kadar hamdetse azdır.
Ey iman eden kullarım! Rabbinizden sakının. Bu dünyada iyilik yapanlara iyilik vardır. Allah'ın arzı geniştir. Yalnız sabredenlere, mükâfatları hesapsız ödenecektir.
Zümer, 10
De ki (Allah şöyle buyuruyor): “Ey inanan kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar iyilik bulacaklardır. Allah’ın arzı geniştir. Sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir.”
Zumer Suresi 39/10.
10.
De ki: "Ey inanan kullar! Rabb'inize karşı takvalı olun. Bu dünyada, iyi olanlar için iyilik vardır. Allah'ın arzı geniştir. Ancak sabredenlere ödülleri hesapsız ödenir.