Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esra

160 syf.
·
Puan vermedi
En güçlü teması kıskançlık olan Shakespeare’in trajedisi Othello’da acılı ve hüzünlü bir aşk teması hakimdir. Shakespeare genelde oyunlarında kullandığı karakterleri sorumluluk sahibi ve soylu kişilerden seçer ve karakterleri iyi ya da kötü olarak yansıtır. Kötüler tam kötü, iyiler tam iyi olarak uç noktalarda belirginlik kazanır. Oyun 1604 yılında yazılmıştır. Olay Kıbrıs’ta geçer. Othello Venedik devleti için çalışan, kahramanlıklarıyla ünlenen Mağripli zenci bir komutandır. Osmanlı donanmasının Kıbrıs’a yaklaştığı haberini alınca Othello adaya görevlendirilir. Bu detaya girilmesinin nedeni tarihsel bir süreci anlatmaktan ziyade Othello’nun nasıl önemli bir komutan olduğunu belirtmektir. Oyunda ırkçılık da dile getirilir zira bütün engelleri aşarak Mağripli zenci Othello ile Venedikli beyaz bir kızın yani Desdemona’nın aşkı başlar. Ancak üçüncü kişiler nedeniyle iftiralar, yalanlar sonucu salınan şüphe duygusu ilişkiyi ele geçirir, nasıl acı ve trajik bir sonla bittiğini bize sunar. Okurken olayın içinde gibi hissettirmesi ve akıcı olması beni bir kez daha Shakespeare hayranı yaptı. Keyifli okumalar diliyorum.
Othello
OthelloWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020,5bin okunma
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Seneca bu iki eserinde Stoa felsefesinin temelinde yatan “en yüce iyi” anlayışı ve buna bağlı hayata bakış açısı üzerinde durmuştur. İlk kitabında insanın nasıl mutlu olacağını kısa ve net bir şekilde anlatmıştır. Seneca’ya göre erdemli olan insan kendi doğasına uyumlu yaşar ve mutlu insan doğasıyla uyum içinde yaşayan insandır. İkinci kitabında ise mutlu olan ve mutsuz olan insanın yaşamlarını nasıl yönettiklerine değinmiştir. Gereksiz telaş yapılarak bu kısa görülen yaşam süresinin daha da kısaldığını ve sonucunda ortaya bir ürün çıkarmanın mümkün olmadığını belirtmiştir. Geçmişe bağlı kalarak mutsuz olunur, bu yüzden an yaşanamaz ve bunun sonucunda da gelecek kaygısı oluşur. Anı yaşamak, hayatımızda bize yarar sağlamayacak iş, kişi ve hazlardan uzak durmak bizim elimizdedir ve bunun olması için uğraşılmalıdır. Seneca’yı okudukça ne kadar haklı olduğunu gördüm. Cümleleri hala geçerliğini koruması beni fazlasıyla etkiledi. Sizlere de iyi okumalar dilerim.
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı Üzerine
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı ÜzerineSeneca · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20217,5bin okunma
80 syf.
2/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Şairin okuduğum ilk kitabıydı, muhtemelen son da olacaktır. Çoğu dizeye anlam veremedim, sözcükleri uzatarak yazması da cabası. Okurken ciddi anlamda acı çektim. İncelemeleri inceledim, kendimi sorguladım, hâlâ büyük bir çıkmazdayım. Söyleyeceğim, soracağım çok şey var hissiyatındayım, ancak şimdilik susmak ve sindirmeye çalışmakla daha anlamlı bir tavır sergileyeceğim kanaatindeyim.
Y'ol
Y'olBirhan Keskin · Metis Yayınları · 20145,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
79 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Euripides MÖ 484-406 yılları arasında yaşamış ve onun “Medea” tragedyası ilk kez MÖ 431 yılında sahnelenmiş. Büyük Dionysia bayramında üçüncülüğü kazanmış. Birincilik Aiskhylos’un oğlu Euphorion’a , ikincilik Sophokles’e verilmiştir. Rakipleri Aiskhylos’un 7 ve Sophokles’in 8 eseri günümüze ulaşırken Euripides’in tam 19 eseri günümüze
Medea
MedeaEuripides · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,821 okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
“Bilmiyoruz kendimizi, biz bilenler: Bunun da iyi bir sebebi var. Hiç araştırmadık ki, nasıl olacak da bir gün buluvereceğiz kendimizi?” Ve “Herkes kendinden en uzaktadır.” diyerek büyük farkındalıkla önsözünü okuyorum. İyi insanın kötü insandan daha değerli oluşunu söylüyor fakat ya tam tersi doğruysa diye sorgulatıyor. Nietzsche yine kitabının anlaşılamama ihtimalini, ilk okurlar için zor bir süreç olduğunu belirtiyor. Ve gülümsetiyor:) İlk bölüm: İyi ve Kötü Dönemin felsefecilerinin savunduğu görüşü eleştirmektedir. Çünkü onlar ahlakın soykütüğünü bulmada beceriksizdirler. Ve onlara göre bencil olmayan eylemler hep alışkanlık sonucu iyi olarak kabul görmüştür. İkinci bölüm: Suç, Kara Vicdan (Vicdan Rahatsızlığı) Unutkanlık sayesinde bugünkü mutluluk, umut duyguları bizlerde mevcut olduğunu söyler. Özgür insanı tanımlar, başkalarına da kendi penceresinden bakan, onlara saygı duyan kişilerdir ve sorumluluğunun farkındadır. Ve bu özelliklerinin farkında olan kişi üstünlüğünün bilincindedir- onun üst insanıdır. Tüm bunları içgüdü olarak tariflersek de buna “vicdan” der. Kısacası, özgür insan vicdanı rahat olan insandır. Suç, ceza, adalet kavramlarını işlemiştir ve her sonuç anladığım kadarıyla özgürlüğe dolayısıyla vicdan sesine çıkmaktadır. Üçüncü bölüm: Çileci İdeallerin Anlamı Nedir? Hakikati arama ve onu isteme yolunda çileci ideale başvurulduğunu söyler. Birey böylece varoluşunu sorgular. “İnsan istememeye karşı hiçliği istemeyi seçiyor.” diyerek kapanış yapar.
Ahlakın Soykütüğü Üstüne
Ahlakın Soykütüğü ÜstüneFriedrich Nietzsche · Say Yayınları · 20232,149 okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Nice Niçe okumalara :)
Nietzsche’yi tanımak için Ecce Homo (Kişi Kendisi Nasıl Olur) kitabı ile başladım. Onu tanımak için yola çıktım, ancak onu anlamak için henüz çok erken olduğunun farkına vardım. Zira kendisi yazılarının birçokları tarafından anlaşılmayacağını üstüne basa basa söylemiştir. Ve ben bu yolculukta keyifle onu dinledim. İlk bölüm: Neden Böyle Akıllıyım? Bu bölümde bilinç, sakınma, benlik kavramları üzerinde durmuştur. Ayrıca ilgi duyduğu yazarlardan, müzisyenlerden ve tercih ettiği beslenme türlerinden bahsetmiştir. Fakat çay ve kahveye yaptığı olumsuz eleştiriler beni yıkmadı değil:) İkinci Bölüm: Neden Böyle İyi Kitaplar Yazıyorum? Bu bölümde yazılarının anlaşılıp anlaşılmayacağından bahsetmiştir. Ve her bölümde Almanlardan yergiyle bahsetmiştir. Yazdığı kitapları ayrı başlıklar altında tek tek analiz etmiştir. Ve böylece hangi kitabında hangi konu veya alıntı var bunu rahatlıkla görmekteyiz. Kitaplarının içinde “Zerdüşt”ün apayrı bir yeri olduğunu da söyler. Son bölüm: Neden Bir Yazgıyım? Nietzsche gelecekte kendisinin ermiş kategorisine konulacağından korkmaktadır. Töre onun için yozlaşmışların özel tepkisidir. Ayrıca Tanrı kavramı, tin, ruh üzerinde de durmuştur. Otobiyografi niteliğinde olan bu kitabı ile giriş yaptım ve tavsiyem de bu yöndedir. İyi okumalar dilerim.
Ecce Homo
Ecce HomoFriedrich Nietzsche · Say Yayınları · 20209,8bin okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Descartes, biz okurlarına tavsiyesi kitabı iki kere üzerinden geçerek okuma yapmamızdır. İlkinde önemli görülen veya anlaşılmayan yerlerin altı çizilerek okumak, ikincisinde bu altı çizili yerleri önem çerçevesinde değerlendirerek okumaktır. İlkinde anlaşılmayan yerler olacağını ancak ikinci kez okuduğumuzda anlam bütünlüğüne kavuşacağını belirtmiştir. Kitap iki bölümden oluşmaktadır: İnsan bilgisinin ilkeleri ve özdeksel şeylerin ilkeleri. İlk bölümde kuşku, ruh, Tanrı, önyargılar, sonsuzluk, sınırsızlık, töz, nitelik vb kavramlar üzerinde durmuş ve konuları soru cevap halinde aktarmıştır. İkinci bölümde ise fizik kurallarına değinmiştir. Hareket, durgunluk, cisimlerin birbirine olan etki ve tepkileri gibi konuları da soru cevap ve çeşitli görsellerle anlatmıştır. Kısa ve öz olduğu için sıkılmadan okunabilecek bir eser olduğunu düşünüyorum. İki bölüm arasındaki bağlantıyı çok da kuramasam da her ikisi ayrı ayrı dikkatimi çeken konular olduğu için severek okudum. İyi okumalar dilerim.:)
Felsefenin İlkeleri
Felsefenin İlkeleriRené Descartes · Say Yayınları · 2018667 okunma
656 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 günde okudu
Steinbeck’in akıcı bir dille ve etkileyici bir üslupla yazılmış eseri. Romandaki karakterler ve olay örgüsü tekerrür etmektedir. Yaşanmışlıklar zamanla yoğrulup tekrar karşımıza çıkıyor bu da insanların ve olayların diğer romanlarda olduğu gibi olağanüstülük veya sıradışılık özelliğini yerle bir etmektedir. Günlük yaşamda karşılaştığımız iyi insan kötü insan kavramlarını gerçekçi olarak sunmuştur. Bir insan, her zaman ne çok iyi ne de çok kötüdür. Bunun örneğini karakterlerinde göstermiştir. Örneğin; Cathy’in ailesine ve çocuklarına karşı kötü davranması, onları terk etmesi, ancak randevu evindeki manevi annesiyle şefkat dolu bir bağ kurması gibi... Steinbeck’in değindiği noktalar, hayata ve insana karşı olan tespitler oldukça etkileyiydi. Ve kitapla tanışmama vesile olan
Reşat Karakaş
Reşat Karakaş
‘a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Cennetin Doğusu
Cennetin DoğusuJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20176,3bin okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
“Katil Yasa”yı hala savunanları bir adım geriye alalım. Çünkü neydi? “İntikam almak bireyseldir, cezalandırmak Tanrı’nın işidir.” Victor Hugo, 1829 yılında yayımladığı bu romanında idam cezasına nasıl karşı çıktığını, mahkumun duygu durumunu dile getirerek bizlere hissettirmiştir. Giyotin betimlelerinin de ürpertici bir tesiri vardır. (İdam savunucuları der ki acısız ve kısa bir işlemdir zaten, hızlıdır, pratiktir. Öyleyse neden defalarca indirip kaldırdıkları halde koparamadı başını bazı mahkumların? Neden kopmayan başları testere ile vahşice soğukkanlılıkla kesmek durumunda kaldılar? Geliştiricisi Guillotin sürümünü mü güncellemedi?) Belki de en üzücüsü halkın bunu eğlence ortamına dönüştürmesiydi. Gösteriye sunulması mahkum için olduğu kadar insanlık adına da utanç kaynağıydı. İdam cezası kaldırılıyorsa niçin? Bencil bir yasa için. İlerde yasa koyucularının dönüp dolaşıp kendilerini bulmaması için. Mahkûm için beş dakika önce hava pırıl pırıldı, güneş tüm bedenine enerji veriyordu, karar açıklandı ve ne güneş, ne gökyüzü hiç bir anlam ifade etmiyordu. Küçük kızı Marie için üzüldü hep. Onu hep özledi. Mahkûm için sağlığının kötüye gitmesi iyi bir şeydi. Çünkü revirde sedyede yatmak, sekiz metre karelik hücrede taşın üzerinde yatmaktan daha iyiydi. Gözlerini kırpmadan, teklemeden, dizleri titremeden giyotine doğru yürüyüşünü hiç beklemeyin. Korktu, telaşlıydı, kalp atışı hızlandı, son dakikaya kadar af çıkmasını umut etti ama olmadı.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,7bin okunma
64 syf.
2/10 puan verdi
Hiç umudum yoktu, haklıymışım:) Tek beğendiğim ilk bölüm. Biyografi niteliğinde, yazarın hayatı, şiirlerinden kesitler, anıları oldukça keyifliydi. İlerleyen sayfalarda kendimi zorladım ancak okuyamadım. Daha fazla katlanamadım. Edebiyatın artık yerle bir olmasına göz yummak istemedim. Yıllar önce Ot dergisi alırdım, ilk yılında tüm sayılarını takip etmiştim. Sonra ot kafe açılmıştı, çizgisinden çıkmış bir haldeydi. Masalar dip dibe, son ses müzik, nefes almaya bir alan yok, karşındakini duyamıyorsun... Dedim edebiyat bunun neresinde? Kitap kafe gibi hayal etmiştim baktım ki hiç alakası yok:) Ve bir daha almadım o dergiyi. Edebiyat demek onlar için bir iki fiyakalı(!) söz paylaşmak, bunu sosyal medyada atar yapmak için aracı olarak kullanmak demek sanırım. Bir kesit sunuyorum linkte. Belki sizler beğeniyorsunuzdur ama ben inanın sessiz kalamadım bu katledilişe. Beynim an itibariyle uyuştu. Uzun zamandır böyle facebook sözleri görmemiştim iyiydim, ne güzeldi:) Bunca sözümün ardından yine de herkese iyi okumalar :)) i.hizliresim.com/y6qL5M.jpg
KafkaOkur - Sayı 22 (Aralık 2017)
KafkaOkur - Sayı 22 (Aralık 2017)KafkaOkur Dergisi · Kafka Okur Dergisi Yayınları · 2017915 okunma
Reklam
156 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Stoacı İmparator:)
Marcus Aurelius (MS 121-180)’un Kendime Düşünceler adlı eseri 12 kitaptan oluşmaktadır. Roma impartoru iken yaptığı sefer sırasında yazmaya başladığı eseri, Stoacılık felsefesini buram buram hissettirmektedir. Hatta Aurelius da Epiktetos ve Seneca gibi geç dönem Stoa temsilcilerindendir. İyilik, doğruluk, erdemlik, doğayla uyumlu yaşamak,
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202315,2bin okunma
72 syf.
2/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazarın önceki okuduğum Ermiş , Ermişin Bahçesi kitaplarındaki hissettiğim duyguları maalesef Gezgin eserinde bulamadım. Tamamıyle farklı içerikliydi ve bunun bana asla hitap etmediğini anladım. Kısa öyküler öğüt verici nitelikteydi. Beklentimin oldukça altındaydı.
Gezgin
GezginHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201711,1bin okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ali Fuat Başgil, eserinde muvaffak olma (başarılı olma) yolunda atılması gereken adımlardan bahsetmiştir. İlk bölümde gençlerin başarılı olmaları için onların karşısına çıkan düşmanlarından bahsetmiştir. Tembelliğe, kötü arkadaşa, kötü örneklere değinmiştir. Kötü örnekler: çevremizde sıkça karşılaştığımız özellikle egosantrik kişiler. (Düşünüyorum
Gençlerle Başbaşa
Gençlerle BaşbaşaAli Fuad Başgil · Yağmur Yayınları · 202115,8bin okunma
119 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Varoluşunu sorgulayan bireyin yalnızlığı, çevresine ve hatta kendisine yabancı kaldığı bu eserde kişi, çevresindeki olaylara olağan ve soğukkanlı gözle bakmıştır. Daha ilk satırlarında anlıyoruz ölümü ve yaşamı normal kabul ettiğini. “Bugün annem öldü. Belki de dün,bilmiyorum.” Annesi öldüğünde cenaze işlemleri için gittiği bakımevinde ikram edilen kahveyi içmesi,çok güzeldi diye belirtmesi,çevredeki ağlayan insanların artık susmalarını istemesi,insanların ona ‘Nasıl olsa bir gün öleceğiz’ diye teselli verirken ‘Ben de öyle düşünüyorum.’diyerek durumu olağan kabul etmesi, cenaze günü çevreyi incelemesi, her ayrıntıya dikkat etmesi, ertesi gün yüzmeye gitmesi, ölüm kavramına karşı soğukkanlı duruşunu apaçık bir üslupla ortaya koyduğunu göstermektedir. Varoluşçulukta hayatın ‘saçma’ olduğu düşüncesi ve ‘başkaldırı’ ile mümkün olan (Kafka’nın Dönüşüm ‘ü gibi) savunma mekanizması devrededir. Camus’ya göre saçma ;Tanrının olmayışı ile hayattaki yaşanılanların anlamsız oluşudur. Hapishanede yanına gelen papazın kendisine “Senin için dua edeceğim.” dediği an çılgına dönmüşçesine ona bağırması,dua etmemesini söylemesi, bir an önce papazın yanından gitmesini istemesi buna bir kanıttır. Eserin anlatım özelliklerine değinirsek; oldukça sade, duru ve akıcıdır. Keyifli okumalar dilerim.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,8bin okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Eser, 1917 Ekim Devrimi sırasında yeni mezun bir doktorun kasabaya tayini çıkması üzerine yaşadığı kısa anılardan oluşmaktadır. Kitabı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan okudum ve kitap 157 sayfadan oluşmaktadır. Bulgakov’un okuduğum ilk kitabı olmakla beraber kitabı seçmemdeki etken ismi olmuştur. Sağlıkçı olduğum ve çalışma hayatına
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201524,8bin okunma
460 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Zweig ile tanışmam nasıl oldu diye başlarsak , hani her kötü olayda bir iyi vardır derler. Benimki de tam böyle oldu. Üniversite 1.sınıfta Tüyap kitap fuarında Can yayınlarında çalışmak istedim. İlk kez bir işim olacaktı hem kısa sürelik hem en sevdiklerimle -kitaplarla- ve çok sevdiğim yayınevi ile çalışacaktım. Son günlere geldikçe bazı
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,1bin okunma
Reklam
302 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Montaigne girişte biz okuyuculara der ki: “Kitabımın özü benim,Boş vakitlerini bu kadar sudan ve anlamsız bir konuya harcaman akıl karı olmaz.Haydi uğurlar olsun.” Okuduktan sonra bir tebessümle çevirmeye başladım sayfaları. Denemelerin asıl konusu dediği gibi kendisidir, kendi düşünceleridir ancak söyleyip bir kenara çekilmez , birlikte
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054,7bin okunma
368 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Çevirenlerin önsözünü okuduğumda -ki önsözde: "Okuyucu, önsöz okumazsın sen biliyoruz, haksız da değilsin hani önsözlerin çoğu anlayışına sınır koyar." dese de kitabın öncesinde ve sonrasında bu önsözü keyifle okumanın sonucu, onların fikirlerine de incelememde yer vermek istiyorum. Sokrates MÖ 470-399 yıllarında yaşamış, Sokrates öldüğü zaman Platon 28 yaşındaymış. "Devlet'in yazılmasına asıl yol açan olay Sokrates'in ölümüdür.Sokrates başkaldırmaya katıldığı, başkalarını başkaldırmaya zorladığı için değil; serbest düşündüğü, eski düzenin temellerini sarstığı için ölüme mahkum olmuştur. " Zehir içerken hiç tereddüt bile etmeyişini, bu önsözü okurken dokunaklı olarak yaşadım ve gözlerimin dolmasına sebep oldu, tıpkı o zehri yudumlarken dostlarının ağlayışı gibi. Kitabın içeriğinde doğruluk,iyilik,ölçü,eğrilik gibi birçok konuya değinilmiş, beni şaşırtansa nerdeyse 2500yıl önce yazılan konuşulan bu konuların hala günümüz geçerliğini korumuş olması. Gerçi onların düşlediği bu devlet düzeni şu anki ile örtüşmüyor orası ayrı. Platon’a göre mutlu olmak için erdemli olmak gerekir. Erdem iyiliğin, iyilik de insanın ve toplumun en yüksek amacı olan mutluluğun gerçekleşmesini sağlayacaktır. En yüksek bilgi de iyi ideasıdır bunu anlatmak için de güneş benzetmesini kullanır. Önsözde geçtiği gibi "Devlet okunmuş olsa bile sık sık yeniden okunmaya değer,dünya gibi hep yeniden anlaşılmak isteyen kitaptır."
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926,7bin okunma
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Werther... öyle bir karakter ki onu tanıdıkça insana karşı,topluma karşı,düşüncelere karşı ,sevgiye karşı ne hissettiğini söyledikçe ona içtenlikle katıldım,ilk sayfalarda toplum tabakalarından,sınıf ayrımlarından bahsetmesi kendisinin yoksul olmamasına rağmen üst tabakanın alt sınıfa karşı davranışlarını eleştirmesi onun ne kadar alçakgönüllü
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,1bin okunma
74 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
*Spoiler içerir* Kitaba başladığımda ailenin onu böcek olarak görmesini ölümünden sonra kabullenemeyiş sanmıştım. Odanın boş kaldığına inanmak istemeyip böceğe anlamlar yüklediklerini düşünmüştüm. Ancak kitap hakkında incelemeleri okuduğumda bir başkaldırış olduğuna inandım. Topluma,aileye karşı bağımsızlığını kazanmak isteyen bireyi çevrenin onu değişmiş olarak görmesi , kabullenmemesi , eski haline geri döner umudu (annesi ve kız kardeşi arasında diyalogta odadaki eşyaları boşaltmanın iyi fikir olmadığı, gregorun kendi eşyalarını görüp hatırlayıp eski haline dönmesi umudu) bunlara kanıt oldu. Onun dışlanmasına ne kadar da hüzünlendim , onu sürüden ayrılan bir parça olarak görmeleri çok dokunaklıydı. Sadece sonunu çok daha farklı beklerdim sonunda tatmin olamadım beni ilgilendiren kısmı Gregordu kız kardeşi değildi . Bu konuda Kafka da nişanlısı Felice'ye yazdığı mektubunda şöyle demiş : "Evet sevgilim, küçük öyküm bitti artık ama yazdığım sonuç bölümünden memnun değilim, daha iyi olabilirdi,burası kuşkusuz. " doğrusu Kafka ile aynı fikirde olmak bir tebessüm oluşturdu :) Not : Can Yayınları çevirisinden okudum ,kitap sonundaki sonsözü ve kafkanın mektuplarını okuyarak kitap hakkında birçok konuda netlik kazanabilirsiniz.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,1bin okunma
56 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Ermiş'in devamı niteliğinde ; ancak Ermiş'teki gibi direk soru cevap olarak değil biraz da olay örgüsü eklenmiş hali. 12 yıldır Orphalese kentinden ve halkından uzak olan El Mustafa annesi ve babasının öldüğü bahçeye geri döner. Beni en çok da etkileyen karakter Kerime. Çocukken annesinin bahçesinde oynayan Kerime. On iki yıldır yüzünü gizledin, on iki yıldır sesine acıktık ve susadık diyen Kerime. El Mustafa'nın şefkatle baktığı çünkü ölümün beyaz kanatları annesini sardığında onun gözlerini kapatandı Kerime. Ermişin sözleri öğüt niteliğinde , bazı noktalara katılmamak elbet de mümkün. Ama bu onu kötü bir eser yapmaz aksine gözümde mütevazı biri olarak kalacak. Beni en çok da etkileyen sözlerinden biri ise: "Ayaklar altında çiğnenen bir saz olaydım keşke Daha iyi olurdu bu, gümüş telli lir olmaktan Ev sahibi parmaksız Çocukları sağır olan bir evde."(sayfa 41).
Ermişin Bahçesi
Ermişin BahçesiHalil Cibran · İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,7bin okunma
55 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Toplumdaki neredeyse her konuya dair soruların olduğu, herkesin kendine cevap bulabileceği bir eser. Aşk,evlilik ,çoçuk,din,dua ,yasalar,özgürlük gibi her türlü konuya değinilmiş olması biz okurların kendimize dair çıkarımlarda bulunmamızı sağlayacaktır.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,6bin okunma
Reklam
408 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Öncelikle Hamdi Koç'un önsözünü okuyarak uzun zamandır okumak istediğim eseri elimde tutuyor olmam beni çok heyecanlandırdı. Şöyle der : "Elinizde tam iki yüz yıllık bir büyü tutuyorsunuz. Bu kadar eski olduğu halde bugün bu kadar popüler olan başka bir roman bilmiyorum. Bütün klasikler bir yana , Gurur ve Önyargı bir yana". Ancak bu kadar yüksek bir beklenti ile aradığım tema-olay zinciri-akıcılık beni tatmin etmedi. Romandaki karakterlere aşina olmam uzun zaman aldı. Mr,Mrs,Miss gibi kullanımlar dikkat dağınıklığı sonucu "acaba hangi kızından bahsediyor "veya " kızıymış ama ben annesi sandım "diye düşünmeden yapamadım. Romana alışınca da son 200 sayfayı ne hızla okuduğumu hatırlamıyorum bile.
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376bin okunma
167 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Uzun süredir kütüphanemde olmasına rağmen okumak için elime almamıştım . Nedenini kendim de bilmediğim bir iten kuvvet vardı sanki. Ancak kitabı okumaya yeltendiğim andan itibaren bırakılması güç bir kuvvetle beni kendine çekti . Karakterlerin farklı yüzleri ile olayların akışı birleşince oldukça etkileyici bir olay zinciri mevcut. Dili oldukça sade- anlaşılır , tavsiye ediyorum .
Therese Raquin
Therese RaquinEmile Zola · Varlık Yayınları · 20102,677 okunma