Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Okullarımızda fark ettik ki bir çocuğa herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını gösterirken çok hevesli olduğumuzda, hareketleri fazla enerji harcayarak ya da aşırı bir titizlik göstererek yaptığımızda çocuğun kendi kişiliğine göre hareket etme ve yargıda bulunma kapasitesini köreltiyoruz. Sonuç ise egonun komut vermesi gerektiği hâlde egodan bağımsız hâle gelen ve daha güçlü ve yabancı bir başka egodan komut alan bir hareket olmaktadır. Söz konusu yabancı ego çocuğun kişiliğinin kendisine ait körpe organlarını ele geçirme, neredeyse çalma gücüne sahiptir. Yetişkin bilinçli olarak telkinde bulunduğu gibi bilmeden, istemeden ve sorunun farkında bile olmadan da telkinde bulunabilir. Birkaç örnek vereceğim. Bir gün iki yaşlarında bir çocuğun beyaz bir yatak örtüsünün üstüne bir çift ayakkabı koyduğunu gördüm. Düşüncesiz, dürtüsel ve ölçüsüz bir hareketle ayakkabıları aldım, "Bunlar kirli!" diyerek yere koydum ve yatak örtüsünü elimle temizledim. Bunun üzerine çocuk ne zaman bir çift ayakkabı görse koşup onları alıyor ve "Kirli!" diyerek başka bir yere koyuyordu. Sonra da ayakkabılar yatağın yakınında bile olmamasına rağmen, eliyle yatağı temizler gibi yapıyordu. Bir örnek daha vereyim. Bir aileye bir paket gelir ve anne bu paketi sevinçle karşılar. Paketi açar ve içinden bir parça ipek ve küçük bir trompet çıkar. Anne, ipeği küçük kızına verir, küçük Bu trompetiyse çalmak üzere dudaklarına doğru götürür. Çocuk "Müzik!" diye neşeyle bağırır. Bir süre bu küçük kız ne zaman bir parça kumaşa dokunsa çok heyecanlanıp "Müzik!" diye bağırır.
Sayfa 94 - Kaknüs Eğitim KitaplığıKitabı okuyor
Olacakları kontrol edebileceğimizi sanmak da ne büyük ego. Neyimize bu kadar güveniyoruz bilmiyorum. Her şeyi doğru planlarsak yollar bizi tam istediğimiz yere çıkarır sanıyoruz. Sonra hiç beklenmeyen bir anda bir olay küüt diye gelip hayatının ortasına tosluyor, bütün planlar dağılıyor. Oluyor yani bunlar. Kimse kendini bir şey sanmasın, bizden büyük hayat var.
Reklam
Bazı çağların düşünsel temelini oluşturduğunu düşündüğüm fikirlere çok kısaca değineceğim. Klasik Yunan’da bu, varlık fikriydi - birlikli, tözsel ve tanrısal bir varlık; ama panteizmde olduğu gibi şekilsiz değil, anlamlı somut formlarda var olan ve o formlar içinde şekillendirilebilecek bir varlık. Ortaçağ Hıristiyanlıgı’nda bunun yerini Tanrı
Değişebilecek binlerce şey vardır. Korkular ve korkuların altında eziliyorsun ve bunların hiçbirisi geçerli değil çünkü dün de tüm bu korkularla gereksizce doluydun. Bir şeyler değişmiş olabilir ve sen hâlâ hayattasın. Ve insanın kendisini herhangi bir duruma uydurmak için muazzam bir kapasitesi vardır.
Bir kadını seversin ve sevgiyle birlikte, aynı pakette korku da gelir: Seni terk edebilir. O şimdiden birisini terk etti ve seninle geldi.
Özdeşleşmek mutsuzluğunun kökteki nedenidir.
Reklam
Zihnin kaybolması ile benlik kaybolur.
Avcıyla avının döngüsü
Bir Şaman'a sormuşlar; "Zehir nedir?" diye. İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir!" demiş. "Bu güç de olabilir, tembellik de. Yiyecek, ego, hırs, ihtiras, kendini beğenmişlik, kıskançlık, korku, öfke, nefret, hatta iyi niyet bile..."
Sayfa 345
Kitleler içinde bulundukları, biçimden yoksun, kaotik ortamı telafi etmek için daima bir “Lider” üretirler ve tarihte birçok örneğini gördüğümüz gibi, bu lider mutlaka sonunda kendi şişirilmiş ego-algısının kurbanı olur. Keşfedilmemiş Benlik - Carl Gustav Jung
Hiçbir "Ego" yoktur ki, yalnız kalındığında kendini ortaya çıkarsın. Ama eğer o yalnızlık halinde bir başkasının kendi hakkındaki değer yargılarını düşünmeyi tercih ederse, "Ben" bu seferde zihinde yaratılan ötekilerin rollerini düşünerek kendini yeniden randomize eder. İlk başta söylediğim ise pek çok kimliğe bürünüp, bir sürü rol aldığımız çoklu benlik evrenimizde bir öteki yaratılmadığında oluşabilecek bir durumdur. içaforiz
Reklam
Arzu ile gelen deneyim büyümeye ve ilerlemeye yönelik bir etki yaratıyor. Buradaki kilit nokta şu? Neye olan arzu? Ego neye aç? Neyle beslenmeli ki amaç büyümek ve ilerlemek olsun? Bilgi mi? İrade mi? Dayanıklılık mı? Yoksa herşey mi? Tüm bu kavramlara olan açlık dindiğinde, hiç istek kalmadığında ne olur? Ölüm ile gelen bir başka dönüşüm mü?
BENLİK EGO BÜTÜNLÜĞÜ - UMUTSUZLUK
Psikososyal gelişimin son evresi olan bu dönem, bireyin yaşam muhasebesini yaptığı, tüm hayatını enine boyuna düşündüğü hayatını gözden geçirdiği bir evredir.
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Rand - Ego inceleme
Öncelikle kitabın adı onceden Anthem’di. Rand bu kitabi bir düstur olarak tanımlamış , Ego olarak degistirilmesi sanki spoiler gibi olmuş , keşke Anthem olarak kalsaymış Roman tarzında ve bir distopyayı anlatan Rand , karakterlerine isim vermemis çunku kollektivist yapilarda bireylerin değil yapının onemi vardir bundandir ki bireyler onemsizdir ve isimlerinin olmasina da gerek yoktur Baya surukleyici ve tek okuyuşta bitirilen bir kitap , Rand’ın edebi yönünü baya begendim Rand’ın değindiğini konular ise *Doğal haklar *Bireycilik ve Kollektivzm *Özgürlüğün ve hakların kaynagı Kitap bu üç ana tema üzerinde duruyor ve bunları sistemlestirdigi kendi felsefesi olan “Objektivzm” adı ile yorumluyor Açıkçası “Objektivzm” ile ilgili temel bilgisi olmayan biri bile çok rahat okuyabilir nitekim Objektivzmin dayandığı temel esaslardan biri de bireyciliktir
Ego - Hayatın Kaynağı, Manası ve Haysiyeti
Ego - Hayatın Kaynağı, Manası ve Haysiyeti
Ayn Rand
Ayn Rand
Özgür Aslan
Özgür Aslan
Ego - Hayatın Kaynağı, Manası ve Haysiyeti
Ego - Hayatın Kaynağı, Manası ve HaysiyetiAyn Rand · Plato Film Yayınları · 20071,393 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.