Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnci Küpeli Kız

384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ne demişler, bir işi iyi yapmak istiyorsan git iyi yapanlarla konuş. Bu kitap öyle bir kitap işte. Koca bir salonda harika insanla istişare etme fırsatı bulmuş gibiyim. Aklımızdan kitaplarla ilgili daha önce geçirdiğimiz çoğu sorunun cevabı kitapta var. ilham verici ama yazarların bundan korktuğunu da söyleyebilirim -ilham verici olmaktan-. Bilirsiniz işinde iyi olmak tavsiyelerinin de iyi olması demek değildir. Yazarlarda bunun ağırlığını taşıyor, ayrıca yazarlığın da pek zor bir meslek olduğunu tahmin edersiniz zira şans diye bir şeyin olmadığı nadir mesleklerdendir. Benim için çok yararlıydı. Her kuruşuna değdi. Öyle demeyin kitap fiyatları malûm artık okuyacağımız kitaplara zevklerimiz değil parasal durumumuz karar veriyor. Romanlar kendini ifade etme konusunda insanlara oldukça yardımcı. Kezâ bunları kaleme alan kişilerin de bu özellikleri oldukça gelişmiş. Yazar seçimleri harika böyle bir eseri toplamak ne kadar zaman almıştır Allah bilir. Hoş benim de bulmam zaman aldı ama önemli değil artık yanımda.
Yazarın Yol Haritası
Yazarın Yol HaritasıKolektif · Timaş Yayınları · 202314 okunma
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bana kalırsa da bazı kitapların mutlu sonla bitmemesi gerekir. Kötülüğü ölümün değilde yalnızca iyiliğin temizleyeceği herkese söylenmeli. Gerçeği acıyla yüzümüze vurmalı ki satırlar, anlayabilelim doğrunun kıymetini. Hikayede anlatılan yer bana hiç uzak değil sanki Batı Torosların bir köyünde geçiyor. Aslına bakarsan Türklerin tümünde ki ana duygular sanki bir kaynaktan fışkırırcasına, aynı tadı veriyor. Kitap çok iyi betimlenmiş. Mümin dede yerine nasıl utandıysak. Orozkuldan nasıl tiksindiysek işte bu tamamen yazarın marifeti. Kısa ve akıcı okuması zevkli. Beğenmediğim tek nokta iç içe geçen hikayelerin bütünlük zincirini bozmasımdan korku duymak oldu. Gerekli yerler elbette vardı. Yazarın okuduğum ilk kitabı ama ilham verici olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yıllar geçti ama yaşayanlar hiç değişmedi. Öfke tüm dünyadaki insanlar için hâlâ itici güç durumunda. Ve insanlar hâlâ marralları vuruyor ( marallar* burada insanın idealize ettiği her şey olabilir). Çocuklarını bu inanışa göre yetiştiriyorlar. Hayvanlardan doğa sevgisinin yüceliğinden bahsediyorlar fakat toprağın altındaki maden bir göz kırpmaya dursun ilk zeytin fidanını yine aynı insanlar köklüyor. Ve geriye çoğunluğun önündeki bir avuç kalmış zavallı insanların çaresiz direnişlerinin çığlıkları kalıyor. Maalesef bu hikayede mutlu bitmiyor ama boşuna değil her gün toprağın altında çıkmak ve yeşermek için bekleyen binlerce direniş tohumun ayak sesleri yükseliyor. Ve şafağın en karanlık olduğu şu anda bize güç ve ışık oluyor
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,6bin okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok şey yazılırdı ama yazıp mahvetmek istemiyorum. Çok yoğun duygular içindeyim, kalbimdeki ağırlığı hissediyorum. Artık bâzı şeylere asla aynı bakamayacağım ama bundan şikayetçi değilim. İlk işim kitabı yeğenime okutmak olacak. Bence bu kitaptan haberdar olan herkesin bunu yapması gerek. Bilmek için değil anlamak için buna ihtiyacımız var.
İçimdeki Müzik
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Genç Yayınları · 202130,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ekonomi konusunda ilham verici bir kitap. Konusunun tam anlamıyla ekonomi olup olmadığını bile bilmiyorum fakat bir bildiğim varsa iyi hissettirdiği. Olayları ele alış tarzı ve süreç değerlendirmeleriyle hikayeleri özdeşleştirmesi gerçekten okumaya değer. Gelecek hakkında olduğu kadar şimdiki hayatınız hakkındaki tavsiyeleri çok yerinde. Bu aralar borsaya da kafayı takmış biri olarak ayrıca ilgimi çekti. Yazar, Hutton'un bir sözüne de yer vermiş, "Geçmiş geleceğin anahtarıdır." Bu söz önce bir coğrafyacı sonra bir yatırımcı olarak çok hoşuma gitti. Grafiklerde de görülmesi kolaylaştığı üzere tarih arka arkaya gelen lanetler silsilesi olsa da ekonomide hep tırmanıştayız. Yıllık olarak bakarsak berbat geçen yıllar olabilir fakat amaç uzun vadeli bakabilmek. Borsada tıpkı hayat gibi içindeyken ne kadar boktan olsa da geriye baktığında vay canınalarla dolu. Okuması çok zevkli bir kitap, ekonomi hakkında hiçbir şey bilmiyorsanız dahi dert değil, yazarımız yalın anlatım konusunda bir usta. Her gün bir iki sayfa okumayı ihmal etmeyin bir süre sonra elinizden bırakamayacaksınız.
Paranın Psikolojisi
Paranın PsikolojisiMorgan Housel · Scala Yayıncılık · 20211,396 okunma
141 syf.
7/10 puan verdi
Bilim kurgu klasiklerinden olması şaşırtıcı. Yazıldığı zaman itibariyle elbette iyi düşünülmüş fakat olay örgüsü ve anlatım için seçilen yöntem beni etkilemedi. Oldukça kısa tutulmuş, bir öykü gibi. Bazı olayların tam içselleştirilmeden atlandığı ve ihtiyacımız olan ayrıntıların ve betimlemelerin bizden esirgendiği kanatindeyim. Bir iki saat içinde okunabilinecek çerez bir kitap fiyat olarak da uygun bu yüzden okunabilir. Fakat bilim kurgu yönünden beni doyurduğunu söyleyemem.
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · Ren Kitap · 201828,9bin okunma
Reklam
158 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ne tuhaf bir kitap. Ama öyle aşinayım ki içindeki hislere. Açlığını duyduğumuz şey bazen on örelik bir ekmek bazen de gözümüzde büyüttüğümüz bir amaç, hedef. Bu uğurda aklımızı kaçırıyoruz belki, bi tap düşüyoruz. Sefil bir şekilde yaşamaya devam edip tıpkı karakterimizin bir kaç sayfacık yazıdan umduğunu bizde hayattan umuyoruz. Okuyunca ne tuhaf yazılanlar, bazen sırıtıyorum istemsizce bazen de gözlerim doluveriyor. Ama biliyorum bende aynıyım iç sesim öyle farklı ki bazen çatlaklardan dışıma sızıyor. İşte bu sızıntı çoğalıp seleyan gibi bedeni kaplayınca da deli olmuş oluyoruz. Sahi insan neden delirir. Bence karakteri deli eden şey beden açlığı değildi. O gururlu ve iyi biri olmak istiyordu, akıllıydı da hani ama bendensel arzusunun onun yegâne amacını böyle baltalaması onu çılgına çeviriyordu. Ne kadar da aşağılayıcı değil mi? Bendensel arzularımız yüzünden ruhumuza çentikler atmak zorunda olmamız. Her soğuk vurupta akşam olduğunda o iğrenç arzuların eşiğine gelmemiz. Umduğu benliğinden uzaklaşmak, işte insanı bu delirtir. Şimdi ne olacak tüm bunları okuduktan sonra bende bir gemiye binip devam mı edeceğim. El mecbur ne olacağını sanıyoruz ki. Devam etmek zorundayız. Yoksa parçalanıp ölmeye mahkûm oluruz elbette.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201728bin okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahmet Şerif İzgören'in anlatım tarzını seviyorum. YouTubeda ki konuşmaları gibi kitapları da insanın ufkunu açıyor. Diğer kişisel gelişim kitapları gibi akıl vermiyor, aklınızda soru işaretleri oluşturup sizi harekete geçirmeyi hedefliyor. Bakış açısı ve perspektife olan vurgusu beni ayrıca etkiledi. Ayrıca okuyucuyu içine çekmeye çalışan sohbet dili ve mizahi tutumu oldukça yapıcı. Bu kitabı okuyup da beğenmeyeni göremedim. Keza seminerlerini de öyle. Bazen herşeyi yaşamak, deneyimlemek sandığımızdan daha zordur ya da imkansızdır. Bu durumda deneyimlemiş insanların yazılarını okumak fevkalade yararlı olacaktır. Okuyacağınız veya dinleyeceğiniz kişileri bulmak tamamen size ve birikiminize bağlı. Bana kalırsa hayat dünya kadar kitapların sayfalarında da gizli, sayfaları karıştırmaktan ve okumaktan bıkmamanız dileğiyle.
Avcunuzdaki Kelebek
Avcunuzdaki KelebekAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 202210,7bin okunma
1063 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tolstoy'un Anna Karenina'yı yazdıktan sonra derin bir buhranın içine girdiğini biliyordum fakat sonrasında yazılan herhangi bir kitabını okumamıştım. Dirilişe başladığımda, tâ ilk da sayfalarda bu kitabı seveceğime dair bir his yerleşti içime. Dimitri bir anda dünyanın akışının tersine yüzmeye başlamıştı, bende öyle. Onun deli olup
Diriliş (2 Cilt Takım)
Diriliş (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Mert Yayıncılık · 199917,4bin okunma
384 syf.
7/10 puan verdi
Yazarımız sanki klasik aşk hikayesi yazacakken niçin dram, gerilim ve azıcık da gizem eklemeyeyim ki diye kendine sorup bir anda dümen kırmış, bu yüzden de denizi biraz dalgalanmış. Okuduğum şeyin trajik bir aşk hikayesi değilde korkunç bir hayat yaşayan birinin ona hiç sunulmayan duygulara kapıldığında ki düşüncesizliğiyle insanları perişan ettiği ve en sonunda yine kaderin içine gömülerek pek severek yaşayamadığı hayatına veda ettiği Erik'in hikayesi olduğunu düşünüyorum. Kitap bize gerçek Opera hayaletini tanıtana kadar resmen boşa vakit harcamış gibi hissettim. Zira Raoul ve Christine'in aşkı bana hiç geçmedi. En sonunda son bir kaç sayfacık kaldığında Erik'in dokunaklı hikayesi ve sevgiye olan açlığı içimde bir burukluk bıraktı ve bir anda ona kızmayı bıraktım. Zavallı Erik ona elbette acımalıyız fakat duyguların dilini yanlış kullanmak ve elindeki gücü eziyete çevirmek hüner değil aksine çaresizliğin apaçık kanıtıdır.
Operadaki Hayalet
Operadaki HayaletGaston Leroux · Martı Yayınları · 20142,868 okunma
294 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bana göre Maksim Gorki'nin baş yapıtı "Ana"dır. Her insan ben sosyalistim diyebilir, bu kolaydır. Fakat bu düşünceyi yaratmak, tohumlarını ekip onu yetiştirmek elbette daha zordur. Yetişmiş bir şeye sahip çıkmak en kolayı olsa gerek. Okuduğum satırlar Maksimiçin hayat üniversitesinde okuduğu uzun yılları kapsıyor. Aklıma acaba iyi
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 201415,8bin okunma
Reklam
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazdıklarımın okuduklarımı mahvetmesinin korkusuna kapılarak yazıyorum. Sanki her satırda kitabın ağırlığını biraz daha kaybetmeye korkarak. Ama yazacağım, buna kitabın da benimde ihtiyacım var. Kitap anlaşılmayı umuyor, bende. Öyleyse genç sayılabilecek bir yaşımda kitapla karşılaştığım için, içimden sessiz bir minnet duyurarak, seviniyor aynı
Ekmeğimi Kazanırken
Ekmeğimi KazanırkenMaksim Gorki · Oda Yayınları · 19946,7bin okunma
282 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Saatlerdir okuyorum. Başlarda okuması pek kolaydı fakat zaman geçtikçe zorlaştı bir azap halini aldı. Kitap beni tutsak etti desem yalan olmayacak. Boxtel ve Corneille gibi bişey aşırı şekilde kafayı takan insanlardan hep korkmuşumdur. Kitabında kanıtladığı gibi fanatiklik zamanla hastalığa dönüşür. Şanslı olanlar zaman geçsede içindeki merhameti ve saflığı koruyabilir fakat böyleleri pek azdır. Boxtel anlıyorum, kıskançlık kanserden daha hızlı yayılır vücuda gözüne perde iner insanın. Bir süre sonra da yalanlarına inanmakla kalmaz bunları hakkı sayar. Kıskançlığın derinizden sızmasına izin vermeyin çünkü her şeyin bir başlangıcı ve belirsiz bir sonu vardır. Kitabın duygu yoğunluğu yüksekti. Bi ara kalkıp hava aldım. Bunun sebebi de Alexander Dumas'ın bende ki kötü namıdır. Kitabın sonu iyi bitsin isteriz bu yüzden de sonunu getirirken hep daha çok geriliriz. Şükür ki yazar bize iyi bir son Lütfetti. Yer betinlemesi ve kişi analizleri çok iyiydi. Kitabın uzunluğu ve doyuruculuğu da yerindeydi. Kalsiklere göre üç yüz sayfa giriş olmaması şaşırtıcıydı elbette. İnsan ona da alışıyor. Kitap bitti, şuan tek düşündüğüm şey Nisan ayı geliyor acaba bir lale mi yetiştirsem.
Siyah Lale
Siyah LaleAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202114bin okunma
353 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okunduğum için kendimi şanslı sayabileceğim bir kitap. İnsanlar bir takım düşünce ve hallerde bulunabilir fakat bunu niçin yaptıkları çoğu kez onlara sorulmaz. Mîna Urgan tüm açık gönüllüğü ile bunları bizimle paylaşıyor. Yaşantı türündeki bu eser ayrıca bir ders kitabı niteliğinde. Bence böyle şeyleri* yaşamadan öğrenebildigimiz için kendimizi
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun AnılarıMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 202211,3bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bok gibi hissediyorum. Okuduklarım bana yük oldu. Görmezden gelerek pek mutlu olduğum hayatımı maffetti. Bana uzak bir şeyi bu kadar yakın kılmaya nasıl cüret eder. Bilmediğim bir şey için acı duyamam ya. Tıpkı o kadınların yüzündeki gibi sadece hayıflanmak yetecekken... Dünya nasıl bir yer, dört buçuk milyar yıl yaşında olandan bahsetmiyorum, şu insanların yarattığı. İnsanları rengine, görünüşüne, diline ve nicesine göre ayıran bu dünya, küçük bir kız çocuğunu delirtenle aynı olan. Sonunda o çok istediği en mavi gözlere sahip olan kızdan bahsediyorum. Kimse onun gözlerine bidaha bakmadı ama o kendi gözlerinle sık sık baktı ve gördü, görmek istediğini... Bir çok kişi vardı kitapta; hiç sevilmemiş yetişkinler, kendinden nefret eden kadınlar, felaketin nedenini ektiği kadife çiçeği tohumlarının çıkmamasına bağlayan çocuklar, her şeyi olabildiğince maviye boyayan ve mavi, masmavi gözlü taştan bebekler. Hepsinin tek bir özelliği vardı siyahlıktan nefret ediyorlardı tıpkı herkesin ettiği gibi sonra ruhları da siyaha bulanınca... Sonra görmezden gelmeye başladılar her şeyi. Pecolayı da görmezden geldiler çünkü en kolayı buydu. Yıllarıdır tüm insanların yaptığı gibi onlarda yüzlerini hoşnutsuzca buruşturup kafaları çevirdiler. Gözlerim sence yeterince mavi mi? - Evet yeterince maviler Gerçekten çok güzeller, değil mi? - Evet çok güzeller Sadece "çok güzeller" mi? - Gerçekten, hakikaten, çok güzeller. Gerçekten, hakikaten, mavilik gibi güzeller mi? - Ah tanrım. Delisin sen. Değilim!
En Mavi Göz
En Mavi GözToni Morrison · Sel Yayınları · 20181,987 okunma
110 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şu kısacık sayfaların insana sunduğunu bazen şanslı yaşanmış bir ömür bile sunamayabilir. Her şeyi öğrenebilmek için yeterince uzun yaşamıyoruz bu yüzden izlemek ve ders çıkarmak insana sunulmuş bir lütuf gibidir. Sayfalarda farklı, hiç bilmediğiniz insanlara rastlayabilirsiniz yada epeydir aradığınız bir şeye. Bu kitap da benim için öyleydi.
Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır
Sevgi Neredeyse Tanrı OradadırLev Tolstoy · Antik Yayınları · 20154,150 okunma
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.