Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hayatın Mucizeleri - Ormanın Üzerindeki Yıldız - Zıt İkizler

Stefan Zweig

Hayatın Mucizeleri - Ormanın Üzerindeki Yıldız - Zıt İkizler Hakkında

Hayatın Mucizeleri - Ormanın Üzerindeki Yıldız - Zıt İkizler konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Yaşlı bir ressam ve genç Esther’in dostluğuyla başlayan hikâye aynı zamanda dönemin karmaşıklıklarını da gözler önüne seriyor. Kiliseye Meryem Ana tablosu yapması istenen ressam model olarak Esther’i seçer ve çizimde ona bir çocuk verir. Başlarda çocuğa dokunamayan bu genç kız zamanla âdeta tabloyla özdeşleşir ve sonu da tıpkı tablonun başına gelenle aynı olur... Mezhep farklılıklarından doğan çatışmalara ve genç bir kızın içine kapanık dünyasından nasıl annelik içgüdüleriyle dolup taştığına Zweig’ın anlatımıyla şahit oluyoruz. Ve o anda büyü bozulmuştu. Aşağılanmış topluluk utanç ve öfke içinde yukarıya hücum etti. Sert bir yumrukla yana savrulan Esther sendeledi. Ama toparlandı; sanki söz konusu olan kendi gerçek hayatıymış gibi resim için savaştı. Kör bir öfkeyle ve eski inadıyla ağır bir gümüş şamdan ile vurdu; içlerinden birisi küfrederek yere düştü ama bir başkası öfkeyle öne fırladı. Bir hançer kırmızı bir şimşek gibi parladı ve Esther yere kapaklandı. Aynı anda sunaktan kırılan sivri parçalar artık acı hissetmeyen bedeninin üzerine yağmaya başladı. Meryem Ana’nın çocukla ve kalbi kanayan Meryem Ana resmi, ikisi birden tek bir öfkeli balta darbesiyle düştü. *** Duyduğu aşk ve kavuşmanın imkânsızlığı karşısında eli kolu bağlı olan bir adam... Gerçekliğin yüzüne çarpan derin acısı ve soğuk tren rayları... Aşkın en saf hâli ve kalpleri sızlatan bir hikâye... O zaman gözlerini bir kere daha açtı. Üstünde sessiz, lacivert siyah gökyüzünü ve birkaç ağacın sallanan tepesini gördü. Ve ormanın üzerinde parlayan beyaz bir yıldız. Ormanın üzerinde yalnız bir yıldız… Şimdi raylar başının altında hafifçe titremeye ve inlemeye başlamıştı. Ama düşüncesi kalbinde ve aşkının tüm coşkusunu, çaresizliğini içeren gözlerinde ateş gibi yanıyordu. Tüm özlemi ve acı veren bu son soru, yukarıdan ona merhametle bakan o beyaz, parlak yıldıza doğru yükseldi. Tren yaklaşıyor, yaklaşıyordu. Ve ölecek olan adam, tarif edilemeyecek son bir bakışla o pırıldayan yıldızı, ormanın üzerindeki o yıldızı bir kere daha sarmaladı. Sonra gözlerini kapattı... *** Eski bir yapının muhteşem benzerlikteki iki kulesinin hikâyesinin anlatıldığı kitapta babalarının hırsını ve annelerinin güzelliğini kendilerinde toplayan kıskanç ikiz kardeş Sophia ve Helena, tamamen zıt bir karaktere sahiptirler fakat tek ortak yönleri birbirlerini delicesine kıskanmalarıdır. Yaşadıkları fakir hayattan bıkan kız kardeşlerden Helena bir gün evden kaçar ve erkekleri para karşılığı evinde ağırlayan bir kadına dönüşür. Fakat tüm ülkeye ünü yayılan kardeşini delicesine kıskanan ve hâlâ fakir hayatı yaşayan Sophia da intikam almak ister ve kardeşinden tamamıyla zıt bir hayat yaşayarak, yani dünyevi zevklerden uzak bir hayat yaşayarak kendinden bahsettirmek ister. İsteği gerçekleşir fakat bu sırada kardeşinin hain planından bihaberdir... Böylece yalancı dünyamızda ve ilk defa olmamak üzere Helena Sophia’yı yenmiş, güzellik bilgeliğe karşı, kötülük erdeme karşı, her zaman istekli olan beden de bocalayan ve başına buyruk ruha karşı galip gelmişti ve zamanında Hz. Eyüp’ün o önemli konuşmasında yakındığı gibi, yeryüzünde kötülerin hayatı iyi giderken, dindarlar zarar görmeye ve iyilerin alay konusu olmaya devam ediyorlardı.
Çevirmen:
Şule Şenkaya
Şule Şenkaya
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 10 dk.Sayfa Sayısı: 112Basım Tarihi: Kasım 2022İlk Yayın Tarihi: 1904Yayınevi: Tema YayınlarıOrijinal Adı: Die Wunder Des Lebens – Der Stern über dem Walde – Die gleich-ungleichen Schwestern
ISBN: 9786051217475Ülke: TürkiyeDil: Türkçe
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 77.5
Erkek% 22.5
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Stefan Zweig
Stefan ZweigYazar · 187 kitap
Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin etkisiyle yazdı. 1901'den sonra Fransızca yazan Paul Verlaine ve Baudelaire'in şiirlerini Almanca'ya çevirdi. 1907-1909 yılları arasında Seylan, Gwaliar, Kalküta, Benores, Rangun ve Kuzey Hindistan'ı gezdi, bunu, 1911'deki New York, Kanada, Panama, Küba ve Porto Riko'yu kapsayan Amerika yolculuğu izledi. 1914 yılında Belçika'ya Émile Verhaeren'in yanına gitti. I. Dünya Savaşı'nda (1914-1917) gönüllü olarak Viyana'da savaş karargâhında "Savaş Arşivi"nde memur olarak çalıştı. Savaştan sonra Avusturya'ya dönerek Salzburg'a yerleşti. 1920 yılında, Frederike Von Winternit ile evlendi. Stefan Zweig Salzburg'da yaklaşık 20 yıl yaşadı. Kapuzinerberg'in yamacındaki villasında geçirdiği yıllar, Zweig'ın en verimli yıllarıdır. Kapuziner yokuşu, 5 numaradaki villayı, Friderike ile evli olduğu yıllarda satın aldı. Salzburg'da geçirdiği yıllar Zweig'ı edebiyatta doruğa tırmandırdı, en güzel eserlerini, kente ve Salzach’a yukardan bakan iki katlı, ağaçlar arasına gizlenmiş villada yazdı. Kısa sürede ünlü insanlarla dostluk kurdu, onları sık sık Salzburg'da konuk etti. Romain Rolland, Thomas Mann, H.G. Wells, Hugo von Hofmannstahl, James Joyce, Franz Werfel, Paul Valery, Arthur Schnitzler, Ravel, Toscanini ve Richard Strauss, Zweig'in konuğu oldu. Salzburg'da geçen yıllarında Zweig, Avrupa'nın düşünsel birliği için ağırlığını koydu; makaleleriyle ve konferanslarıyla aşırılıklara karşı uyarılarda bulundu; diplomatik çevrelere, akıl ve sabır çağrısı yaptı. 1927'de Almanya'nın Münih şehrinde "Duygu Karmaşası", "Yıldızın Parladığı Anlar" ve "Tarihsel Baş Minyatür" adlı kitapları yayımlandı, yine 1927'nin 20 Şubat tarihinde "Rilke'ye Veda" başlıklı konuşmasını yaptı. 1928'de Leo Tolstoy'un 100. Doğum Yıldönümü Kutlamaları'na katılmak üzere, Sovyetler Birliği'ne gitti. 1933'de, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Yahudi kökenli Zweig'ın eserleri de yer alıyordu. 1934'te Gestapo'nun villasını basıp, silah araması üzerine Zweig ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İngiltere'ye, Londra'ya yerleşti. Ancak, kendini burada da rahat hissedemedi ve taşındı. Zweig, 1937'de ilk karısı Frederike'den ayrıldı ve bir yıl sonra Portekiz'e yanında Lotte Altman adında bir kadınla gitti. O sıralarda Avusturya, Alman Reich'ına katılmıştı ve Zweig da İngiliz vatandaşlığına geçmek için müracaat etti. 1939'da "Kalbin Sabırsızlığı" adlı romanı yayımlandı ve Zweig da, Portekiz seyahatine birlikte çıktığı Lotte Altman ile evlendi. 1940'ta İngiliz tabiiyetine girdi, II. Dünya Savaşı sırasında New York'a, Arjantin'e, Paraguay'a ve Brezilya'ya gitti. Zweig konferanslar için gittiği Brezilya'ya yerleşmeye karar verdi. Orada ünlü "Bir Satranç Öyküsü"nü kaleme aldı. Stefan Zweig, 1941'de Montaigne üzerine çalışmaya başladı ve "Dünün Dünyası - Avrupa Anıları" adlı otobiyografisini kaleme aldı. "Dünün Dünyası" kitabı, 1900’lerin başında gençliğini yaşamış bir yazarın yaşadığı dünyanın asla eskisi gibi olmayacağını farkettiğinde eski günlere düzdüğü bir övgüdür. Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha varolmayacağı düşüncesi neden oldu. Üretken bir yazar olan Zweig, birçok konuda denemeler yaptı. Lirik şiirler yazdı, trajedi ve dram türünde sahne eserleri denedi, özellikle biyografi alanında önemli eserler ortaya koydu. Freud ve psikolojiye olan ilgisi onu bu alana yöneltti. Biyografi alanındaki çalışmaları, dönemin birçok ünlü kişisinin hayatlarını gözler önüne serdi. Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski; Kendi İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche; Romain Rolland; Marie Antoinette; Magellan, Stendhal, Erasmus, Fouche eserleri bu biyografilerden birkaçıdır.