Şahmerdan:
1. Vurucu ağırlığın, mekanik olarak yükselmesi ve düşmesi sonucu dövme işlemi yapan makine
2. Bir yapının temel kazıklarını çakmakta kullanılan bir çeşit araç
3. Çok ağır bir çeşit tokmak veya çekiç
Kullanımı:
Şahmerdan kurulduğu zaman bir giyotin haliyle meydana çıkıvermişti.
Siper-i sâika: Yıldırımdan korunmak için gemilerle, minarelere ve büyük binalara konan alet. Paratoner.
Kullanımı:
- Vapurun paratoneri yok mudur?
- Nesi?...
- Şeyi canım!.. Şimşek çeken aleti?
- Siperi saika mı? Bu vapurlarda yoktur o..
Sait Faik Abasıyanık -
Münkesir: 1. Kırılmış, kırık. 2. Kırgın, gücenmiş.
Müstakim: Doğru
Müvazi: Paralel
Kullanımı:
Yüzünü tekrar projektörün, şimdi yalnız birtakım münkesir, müstakim ve müvazi hatlardan başka bir şey göstermeyen ışığına çevirdiği zaman...
İdare-i Maslahat:
1. Bir işi, gerektiği gibi değil de günün şartlarına göre yapma.
2. Bir işi mümkün mertebe iyi-kötü yürütmek.
Kullanımı:
Hamalbaşı, nahiye müdüründen öğrendiği bu lafı herkese tekrarlıyordu: İdare-i maslahat!"