Okuduğum ilk köy romanı olduğu için başka kitaplarla mukayese yapmakta zorlaniyorum ama gerçekçilik açısından mükemmel bir kitaptı. Bir tarih öğrencisi olarak kitabı edebiyat eğitimi alan kişiler kadar biçimsel ya da akademik şekilde irdelemem mümkün değil lâkin kitabın konusunun, yaşanılan dönemin siyasi eleştirisinden bahsedebilirim. Her dönemde olduğu gibi romanın geçtiği zamanlarda da hükümetin ve devletin bir baba bir üst figür görülmedi ve köylüler açısından muhtarın da adeta devletin ve hükumetin elçisi peygamberi olarak hem muhtar tarafindan hem de köylü tarafindan addedilmesi kitapta göze çarpıyor. Yine yoksul-varsıl arasındaki mücadelenin, ayrımın oldukça doğal ve gerçekçi şekilde kitapta yansıtıldığını görüyoruz. Ek olarak kitabın önsözünde Fakir Baykurt'un bu kitap yüzüne 2 defa davalık olması da kitabın ne denli gerçekci olduğunun ayrı bir göstergesidir. Türk edebiyatını sevenlerin ve Türk köylüsünün durumunun edebi açıdan nasıl yansıtıldığını görmek isteyenlerin okuması gereken bir kitap..